Yorumlu festival dosyası

Yorumlu festival dosyası

29 Haziran ile 18 Temmuz arası gerçekleşecek 26. İstanbul Caz Festivali müzikte marka festivallerin başında geliyor. İKSV şemsiyesi altında 26. yılını kutlayan festival dünyanın en tecrübeli organizasyonlarından. Doğumundan itibaren bir nesli büyüten festival kurumsallaşma konusunda gerçek bir istikrar sembolü. Değişen her türlü döneme uyum sağlayarak geride bıraktığı yılları tecrübe hanesine yazarak ilerliyor. İstanbul Caz Festival programları her sene bize şu sorunun cevabını bulmamızda yardımcı oluyor; Caz, niye dünyanın en kapsayıcı müzik türüdür... Birazdan aşağıdaki programa yönelik kısa ve yorumlu notlarımıza göz atarken siz de bu soruyu düşünün lütfen.

 


 

Festival, caza büyük hizmetleri olan iki ustaya ödül gecesiyle başlıyor

 

İstanbul Caz Festivallerinin açılış geceleri aynı zamanda kutlama geceleridir. Şüphesiz en önemli kutlama ‘Yaşamboyu Başarı’ ödüllerinin bu gece verilecek olması. Ödüller bu yıl iki usta sanatçıya takdim edilecek. Usta caz davulcusu Hasan Hürsever ve Amerikan klasikleri, caz ve pop standartlarının usta sesi Ömür Göksel 2 Temmuz akşamı ödüllerini alacak. Ödül töreninin ardından Hasan Hürsever oğulları Volkan ve Hakan Hürsever’le kurduğu triosu ile geceye mini bir konser hediye ederken, belki onlara sesiyle Ömür Göksel de eşlik eder kimbilir. Ödül ve festival açılışının birarada yaşandığı kutlama gecesinin devamında sahneye Barselonalı dokuz kadın müzisyenden oluşan Balkan Paradise Orchestra çıkacak. Rengarenk bir müziğin Avusturya Kültür Ofisi’nin bahçesinden boğaza taşacağı gecenin müziği renkli bir başlangıçla eminiz festivali sımsıkı saracak.

 

 


 

Vitrin Turu / Ufuk turu

 

Festivalin son yıllarda öne çıkan başlığı Vitrin oldu. Festival boyunca yıldız yağmurundan yeni keşiflere 300’den fazla sanatçıya ev sahipliği yapacak festival 3 Temmuz gecesi Vitrin Turu başlığı altında Salon İKSV, Cemiyet ve Nardis Jazz Club sahnelerinde No Band, Efe Demiral, Gülşah Erol Band ve Duru And’ı aynı gece tek biletle izleme imkanı verecek.

 


 

Az rastlanan üç özelliğe sahip `bukalemun star`

 

Festivalin uluslararası yıldızlar alanındaki ilk ismi 3 Temmuz akşamı Swissotel bahçesinde izleyeceğimiz Jose James. Son yıllarda bu bahçede güzel konserler izledik, hepsi hatırımızda ve Cazkolik sayfalarında kayıtlı. Jose James konserinin de bu anılar arasına katılacağına eminiz. James ile İstanbul dinleyicisinin arası iyidir. İlk çıktığından beri her yeni albümle mutlaka şehirde konser verdi. Yine yeni bir albüm zamanı. James ile on yıl önce “Blackmagic” albümüyle başlayan ilişkimiz hız kesmiyor. Sanatçının üç önemli özelliğini not edelim; Birincisi, sık albüm çıkarmasına rağmen son derece titiz çalışması, her albümün detayları makale olur. İkincisi, albümlerinde ya ithaf bulunması ya konuklar olması. Son albümlerinde 10 kadar starla işbirliği yaparken 2015 albümünde Billie Holiday ve son albümünde Bill Withers ile özdeşleşmiş besteleri seslendirdi. Ve üçüncüsü, her albümde bukalemun gibi görünüm değiştirmesi. İlk iki özelliğinden belki daha bile önemli bu. Saçından giyimine, görünümüne her albüm yenilenen bir sanatçı ve bunu emin olun çok iyi yapıyor.

 

 


 

Sokağa taşan caz

 

İstanbul Caz Festivali’nin çok sanatçılı gecelerin ikincisi bir önceki gece Vitrin Turu’nu ardından Gece Gezmesi olarak gerçekleşecek. Gerçekten yoğun katılımlı, eğlenceli, renkleri ve coşkulu geceler oluyor bunlar. 4 Temmuz akşamı Kadıköy-Moda merkezli Gece Gezmesi’nde Gaye Su Akyol, Ah! Kosmos, Hedunotopia, The Kites, Eda And Big Band, Cava Grande gibi önemli isimleri All Saints Moda Klisesi, Bant Mag Havuz/Bina, Kadıköy Sahne, Kadıköy Sineması, KargART, Mecra ve Moda Sahnesi gibi mekânlarda izleme imkanı bulacağız.

 


 

Aydın Esen`den festivale özel proje

 

Aydın Esen hayranları bu yıl şanslı sayılır. Bu önemli sanatçıyı izleme imkanı genellikle az olur, bazen uzun süre sesi soluğu çıkmaz, yılın önemli bölümünü yurt dışında geçirdiği söyleniyor, peki şans kısmı ne? Aydın Esen bir ay önce Babylon’da konser verdi, aradan az zaman geçti bu kez festivalde izleyeceğiz. Bugüne kadar ondan fazla albüme imza atan Esen bu kez festivale basta Greg Jones, davulda Tommy Campbell ile geliyor. Kesine yakın bir öngörü olarak söylersek eğer festivalin en heyecan verici konserlerinden olmaya aday diyebiliriz, siz de eminiz ki kaçırmazsınız.

 

 


 

Belçikalı Billie Holiday (mi?)

 

Geçen sene Cazkolik olarak ‘yeni dönemin öne çıkan 5 genç kadın şarkıcısı’ başlığıyla bir haber yayınlamıştık. O kadınlardan biriydi Melanie di Biasio. Genç dedik ama çok genç de değil. Oldukça tecrübeli bir sanatçı. 2010 sonrası kadın vokalin önde gelen seslerinden biri oldu. Kuşağının birçok ismi gibi Biasio da sadece caz söyleyen biri değil, soul, pop, blues hatta rock ama hepsi buluşup caz oluyor. İki sene önce içinden “Your Freedom is the End of Me” single’ının öne çıktığı “Lillies” isimli albümü çok konuşulmuştu. Dijitalade 1,5 milyona yakın dinlenen şarkı hâlâ dinleniyor. Melanie di Biasio ismi eminiz çoğumuz yakın ve tanıdık gelse de İstanbul’da pek izlemediğimiz bir sanatçı, bu bakımdan da onu izlemek keşfe açık olacak. Belçikalıların ‘Belçikalı Billie Holiday’ dediği sanatçıya alıcı gözle bir de biz sahnede görelim bakalım.

 

 


 

Mikrotonal gitarla çift saplı saz buluşursa

 

3 Temmuz akşamı gerçekleşen Vitrin Turu gecesinin bir diğeri Vitrin Matine ilkine göre daha farklı isimlerle bu akşam İKSV Salon’da gerçekleşecek. Kendi gitarını kendi icad eden adam dediğimiz ayarlanabilir mikrotonal gitarın mucidi Tolgahan çoğulu (sanatçıyla perdesiz gitarın usta ismi sevgili Cenk Erdoğan vaktiyle Radyo Cazkolik’te ağırlamıştı henüz yeni konuşulmaya başlandığı dönemde, buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz). Sanatçı son dönem Miles-Jay ikili olarak çalıyorlar. Biri mikrotonal gitar diğeri çift saplı saz ve klasik gitarla çarpıcı bir konsere imza atmaya hazırlanıyorlar bu gece.

 


 

Avrupa cazını tarif eden trio, Love Jazz ve Barıştık mı?

 

Aynı gece şehrin diğer ucu Beykoz Kundura`da ise üç konserli bir gece yaşanacak. Avrupa cazın en yeni üçlüsü Rymden (ki daha yeni albüm yazılarını Cazkolik’te yayına girdik buradan okuyabilirsiniz), bahar ayında “Love Jazz” isimli albümünü yayınlayan davulcu Turgut Alp Bekoğlu Love Jazz Quartet adını verdiği grubuyla ve son dönemin heyecan verici trompetçisi Barış Demirel “Barıştık mı” projesiyle festivalin renkli müziklerine imza atacak. Beykoz Kundura’da konser izleme zevkini de düşününce İstanbul yazına yakışır bir gece olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

 


 

Caz aşkı, İstanbul aşkı

 

İstanbul Caz Festivali’nin değişmez gecelerinden biri Emirgan’daki Sabancı Müzesi bahçesinde yaşanıyor yıllardır. Son yıllarda olağanüstü İstanbul manzarasıyla bu eşsiz bahçeye Socar markası damgasını vurdu. Socar bir Azeri şirketi olduğu için genellikle Azeri caz müzisyenlerini izledik, bu sayede, Azeri cazın yetiştirdiği seçkin sanatçıları yakından tanıdık. Bu akşam da serinin devamı olacak. İki farklı proje izleyeceğiz. En son İş Sanat konserinde son albümüyle dinlemiştik güzel sanatçı Cyrille Aimee’yi. Sahnesi, şarkıları sevimli, renkli sanatçıyı yaz gecesi mehtabın altında izlemek rüya gibi gelecek pekçok müziksevere. Gecenin diğer ismi Elchin Shriniov ise üç milleti buluşturan bir trio ile geliyor. Yunan basçı Panagiotis Andreou ve Türk davulcu Engin Kaan Günaydın bu coğrafyanın müziklerini harmanlayacak müzikseverler için. İki konser, tek bilet harika bir gece.

 

 


 

New York usülü caz

 

New York usülü caz trio soundunun dünyadaki seçkin piyanistlerinden Bill Charlap yıllardır pek çok sıkı cazseverin heyecanla beklediği bir isimdi. Geçen sene Fred Hersch’e kavuştuk, bu yaz Bill Charlap’a. Usta sanatçının yanında iki büyük isim daha var, dünyanın en iyi ritm ikililerinden kabul edilen Peter ve Kenny Washington şüphesiz bu yaz festivalin geleneksel caz ayağının en önemli isimleri olacak. Caz standartlarını gerçek ustalarından dinlemeye hazır olun.

 

 


 

Havana ve ötesi

 

Havana çıkışlı müzisyenler dünyayı etkilemeye devam ediyor. Yeni nesil içinde müzikleriyle, virtüözlükleriyle dikkat çeken iki isim piyanist ve besteci Alfredo Rodriguez ve perküsyoncu Pedrito Martinez “Duologue” adını verdiği albümlerini bu sene yayınladı. Albüm daha ilk parçadan itibaren renkli etki yumağıyla dikkat çekiyor. Tipik Cuban cazın ötesinde bir albüm. Duo olmasına rağmen daha fazla ses geliyor albümden. Tahminimiz sahnede de oldukça etkileyici oldukları yönünde. Bu gece müzikseverlerin işi zor, bir yanda Bill Charlap öte yanda Rodriguez/Martinez ikilisi. Bakalım neler olacak. Hangisini tercih ederseniz edin pişman olmayacağınız seçenekler.

 

 


 

Sahnede otuzdan fazla müzisyenle müthiş gece

 

Big band disiplininde olmayan 19 kişiden bu kadar esnek bir sound çıkması şaşırtıcı bir topluluk Snarky Puppy’nin nisanda yayınladığı son çalışması “Immigrance” ile göçmenlik konusuna değinirken müziğini mükemmelliğe doğru geliştirmesi ayakta alkışlanacak bir başarı. Şüphesiz başarının altında yatan Michael League’in imzası yatıyor. On beş yıldır hayatımızda olan topluluk benzeri büyük toplulukların yapamadığı ne varsa zamanla daha iyi yapmayı başarıyor. Bu notları kaleme alırken yeni albümde yer alan “Embossed” isimli parça çalıyordu. Ritme gösterdikleri özeni ayrıca vurgulamalı, parçalar arası geçerken 9/8’lik ritmler sizi şaşırtmasın diyelim ve kesinlikle kaçırılmaması gereken bu müthiş toplulukla ilgili daha fazla şeyler yazmak için konserde buluşmayı tavsiye edelim. Tabii bu notları yazarken aynı gece izleyeceğimiz Shake Stew topluluğunu unuttuğumuzu sanmayın. Müthiş bir gece olacak. İlk kez izleyeceğimiz bu şahane adamlar yazboyu yetecek enerji yaymaya geliyor.

 

 


 

...ve yeniden Kamasi Washington

 

Daha önce “Epic” albümüyle yine festival sahnesinde, Beykoz Kundura’da aklımızı almıştı Kamasi Washington. O zaman yazmamışsak şimdi yazmış olalım, konser tarihinin en iyi başlangıçlarından biriydi o konser. Olağanüstü bir sound, sarsıcı etkileri olan bir müzikti. Aradan yıllar geçti. Kamasi yarattığı zemin üzerinde daha da etkileyici işler yapmayı sürdürüyor. Şu sıra festivaller onsuz kendini ikinci sınıf hissediyor. Çoketkili müziğini çoksarsıcı yapmayı başarıyor. Geçen sene yeni çalışması “Heaven and Earth”ü yayınladı. Adamın büyük bir soundu var, ne yapsa büyük oluyor, kurduğu vokal yapı, çoketkili müziği, hele tenor saksofonunu üflediğinde yerkürenin titremesi, özellikle uzun parçalarındaki sürükleyicilik her zaman rastlanacak bir deneyim değil. Kesinlikle değil. Ne yapın edin orada olun. Böyle iddialı cümleler risklidir ama emin olun birçok bakımdan festivalin en önemli konseri.

 

 


 

Joss’mak hepimize iyi gelecek

 

Cazkolik’in caz/rock yazarı sevgili dostumuz Cenk Akyol Joss Stone İstanbul’a ilk geldiğinde başlıktaki espriyi patlatmıştı; ‘Josh’mak hepimize iyi gelecek’. Zamanla İstanbul dinleyicisiyle aşk ilişkisi geliştirdi güzel sanatçı. Cenk’in o yazısı 11 binden fazla okunarak Stone’un ne kadar sevildiğini ispatlamıştı. O zamandan bugüne Grammy ve Brit ödülleriyle dolu 7 yıl, 7 başarılı albüm geçti. Stone ile aşk ilişkimiz derinleşti. Onu sahnede içten ve cesur bulduk. İki sene önceki çalışması “Mama Earth” ile müziğindeki yenilikçi tavrını koruyup geliştirdiğini gösterdi. Bir önceki çalışması “Water” ile en iyi reggae albümü seçildi. Tüm bu birikimin üzerine Stone’u yeniden İstanbul’da izleyecek olmak tatili heba etmeye değecek kadar mükemmel bir fırsat.

 


 

Venedik Sarayı’nda İtalyan gustosu

 

Festival, geçen sene Venedik Sarayı’nda cazseverlere harika bir akşam hediye etmişti. Önce Elif Çağlar grubuyla çıkmış ardından Fabrizio Bosso’nun enfes soundu bahçeyi tavaf etmişti. Bu akşam da benzer bir geceye hazır olun. Önce caz gitaristi Cem Tuncer Dörtlüsü, ardından geçen sene çıkardıkları mevsim kokulu “Summerwind” albümüyle trompetçi Paolo Fresu ve kontrbasçı Lars Danielsson. İkiliye zaten meftunuz, daha da meftun olmak için bin türlü sebep var. Venedik sarayı bahçesi de bu sebeplerden biri.

 

 


 

Caz Vapuru geri döndü

 

Caz Vapuru yapılmayalı 9 yıl olmuş. Halbuki ne sevilirdi. Bir vapur dolusu insan güle eğlene boğazda gezerdi. Neyse ki bu sene Caz Vapuru geri döndü. Kabataş iskelesinden kalkacak vapur Kavak’a kadar gidip dönecek. Boğaz, İstanbul, müzik, şamata, eğlence gırla.

 


 

Ustayla bir gece

 

Ömür Göksel açılış gecesi ödül töreninde söyleyecek mi bilmiyoruz ama 16 Temmuz akşamını not alın. Doyasıya dinlemek için az bulunur bir fırsat. Frank Sinatra şarkılarına bayılan her yaştan müziksever Ömür ağabeyin sesiyle Uniq Açıkhava’da eminiz dansa kalkacak. Gecenin öncesinde ise festivalin en genç sanatçısı piyanist Hakan Başar sahne alacak. Kariyerinin ilk albümü “On Top of the Roof”un yayınlanmasına az kala medarı iftiharımız genç sanatçıyı yurtiçi ve dışında önemli bir kariyer bekliyor.

 

 


 

Mozaik’le yeniden buluşuyoruz

 

Festivalin en önemli gecelerinden biri 17 Temmuz akşamı yaşanacak. 35 yıllık topluluk Mozaik dünümüzün/bugünümüzün ve yarınımızın en önemli topluluklarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Tamam, eskisi kadar konser vermiyorlar ama son sıra hızlı bir toparlanma oldu. Külliyatlarını 6 albümlük bir pakette topladılar, sonra, bir konser verdiler ama hepimiz biliyoruz ki esas bu festival konserine hazırlanıyorlar, biz de dinleyici olarak hazırlanıyoruz. Mozaik’in o günlerini bilenler kadar gençler de heyecanla bekliyor geceyi. Hele bir gelsin bakalım.

 

 


 

Yeni virtüözler neslinin öncülerinden

 

Bir bakış açısıyla bu yaz festival caz piyanistleri yağmuruna sahne olacak. Aydın Esen’le başlayan geçidin son halkası İsrailli genç sanatçı Shai Maestro. İlk ve son albümü ECM’den çıkan sanatçı etkileyici bir stile sahip. Herkesin adını Avishai Cohen’le duyduğu sanatçı Perulu yetenekli basçı Jorge Roeder ve perküsyoncu Ofri Nehemya ile etkileyici trio oldular. Günümüz has sesler peşinde koşan çok iyi triolar dönemi. Mesela, festivalde izleyeceğimiz Rymden de böyle bir topluluk, elbette diğerleri de, sadece, hepsinin tarzları farklı. Shai Maestro’da bu açıdan merakla beklediğimiz özel bir isim.

 

 


 

Festival sıradışı isimlerle sona eriyor

 

Bu yaz festivale damga vuran mekân Uniq iki sıradışı isimle festivalin son gecesine ev sahipliği yapacak. Yıllardır ne yapacağı, ne yayınlayacağı merak edilen Makaya McCraven ile ses çıkaracaksan bu kendi sesin olsun diyen yetenekli Jacob Collier son konserlere imza atacak. Bu iki sanatçıyla ilgili özel haberler yayınlayacağımız için ayrıntıları haberlere saklayalım ama siz de bu arada bu geceyi notlarınız arasına alın öneririz.

 

 

Cazkolik.com / 06 Haziran 2019, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.