15 YILIN ARŞİVİ

Alışılmadık vokal tekniğiyle Sanem Kalfa'nın sesi cesur, berrak, zarif ve dil sınırlarını aşan bir rahatlığa sahip

Çello eğitimi sonrası öğrenimine devam etmek üzere Hollanda'ya yerleşen caz şarkıcısı ve özellikle doğaçlamadaki gücüyle dikkat çeken Sanem Kalfa 2014 yılında yayınladığı "Nehir" albümüyle Türkiye'de önemli bir başarı ve çıkış elde etmişti.

Avrupa'daki eğitimi sırası başkanlığını Quincy Jones'un yaptığı Montreux Jazz Festival kapsamında 1. Shure Montreux Jazz Vocal Competition'da birincilik dahil birden fazla ödül kazanan Kalfa ikinci albümü "Dance"ı işbirliği yaptığı kemancı George Dimitriu ve tenor saksofoncu Joachim Badenhorst isimli sanatçılarla beraber yayınladı.

Karadeniz'de dünyaya gelen Kalfa bir yandan Hollanda'da öğrencilerine ders verirken bir yandan yeni çalışmalarıyla Türkiye dahil Avrupa çapında ses getirmeyi sürdürüyor. Sanatçının "Dance" isimli albümü özellikle sıradışı ve yaratıcı vokal/keman/saksofon kullanımı bakımından dikkat çeken bir kayıt. Türkiye'de örneklerine fazla rastlanmayan [ikisi de Karadenizli olan bir önceki neslin önde gelen seslerinden ve o da uzun yıllardır Fransa'da yaşayan Senem Diyici ile bazı benzerlikleri olan] şarkı söyleme ve ses tekniğine sahip Kalfa'nın çalışmaları sadece saydıklarımızla sınırlı değil.

"Dance" albümü sonrası geçen sene "Now Love" ve "Misfit" isimli iki single çalışma yayınlayan Kalfa yeni yıla Türkiye'den yeni proje Zum4tet ile yakında albüm olarak yayınlanmasını beklediğimiz kayıttan "Son Bahar" isimli single çalışmasıyla girdi.

Zum4tet'in albümünden yayınlandıktan sonra söz edeceğimiz için bu haberde ayrıntıya girmiyoruz.

2015 yılında Mijin Kim'in "End of the Line" albümünde "So in Love" ve "Pegasus" isimli parçalarda ve iki yıl sonra Michel Godard'ın NeOropa isimli projesinde sesiyle yer alan Kalfa özellikle sesini sözlü ya da sözsüz yalın ve geniş ifade paleti içinde sınırları zorlayarak kullanmayı seven bir sanatçı olarak öne çıkıyor.

Cazkolik.com / 01 Mayıs 2021, Cumartesi