Elimizde yeni bir albüm var, Amerika da Ağustos sonunda çıktı, buraya gelmediyse bile yakındır! Üç müzikal figürün buluştuğu albüm aynı zamanda üç farklı müziğin ve üç farklı dünyanın, hatta coğrafi kültürlerin dünya üzerinde en sorunsuz buluştuğu alan olan müzikte bir araya gelmesi içinde bulunduğumuz sorunlarla dolu dünyaya olabilecek en iyimser bakışlara sahip olmamızı sağlıyor dersek, inanın abartmış olmayız. Kimlerden mi bahsediyoruz; Béla Fleck, son yıllarını yaptığı albümlerle muhtelif ödüller alarak geçiren bu önemli müzisyen Amerikan taşrasının geleneksel çalgısı olan Banjo ile biliniyor daha çok. Albümdeki diğer müzisyen Zakir Hussain ise bizim topraklarda belki de daha çok tanınan bir müzisyen, yeni adı Mumbai olan Bombay doğumlu Hintli tabla ustası dünyada konusunda eline su dökülmesi en mümkün olmayan müzisyenlerden biri, bu kesin! Ve Edgar Meyer, klasik çellist! Bu üç müzisyene eşlik eden, müzikal direktörlüğünü Leonard Slatkinin yaptığı The Detroit Symphony Orchestra... Ortaya çıkan müziği tahmin edebiliyor musunuz? Allahtan sitenin üzerinden artık mini dinlemeleri yapabiliyoruz. Bu 30 saniyelik dinlemelerde bile kulaklarınız kamaşacak.
Bizim bilebildiğimiz kadarıyla Béla Fleck ve Zakir Hussain ilk kez bir araya geliyorlar (yanılıyorsak bizi uyarın lütfen). Şimdiye kadar banjo ile tablanın uyumu nasıldır fazla örnek hatırlamıyoruz ama peki niye bunu daha çok akıl edememişler bu da şaşılacak bir şey. Bir eleştirmen bunlardan daha tuhaf üç farklı enstrümanı seçilemezdi demiş, biri uzak doğunun, diğeri uzak batının bu iki etnik enstrümanının birlikteliğinin bu kadar sıcak bir uyum sağlaması ancak müzisyenlerinin mükemmelliği ile anlatılabilir. Özellikle albümün üçüncü parçası "Bubblesda ki birliktelikleri benzersiz bir keyif. Öyle böyle bir şey değil hakikaten!
Albümün merkezinde yer alan 3 parça var, aslında üçü bir parça demek mi lazım; The Melody of Rhythm, Movenet 1-2-3 (feat. Detroit Symphony Orchestra). Bu üç parça aynı zamanda albümün ismi olan Melody of the Rhythm banjo, tabla, bas ve orkestralı, 27:31 dakikalık bir konçerto! Böylesi daha doğru bir ifade oldu. Hızlı ilerleyen 11 dakikalık ilk bölümde gerçekten virtüözitenin içinde kaybolup gidiyorsunuz, allahtan ikinci bölüm senfonik orkestradan gelen nefeslilerin duygulu bölümü ile daha lirik ve ihtiyatlı. Son bölüm ise doğaçlama hissi veren, müzisyenlerin neler yapacağı pek kolay kestirilemeyen bir finalle sonlanıyor.
Neticede, yukarda değindiğimiz bir eleştirmenin daha tuhaf üç enstrüman bir araya gelemezdi yargısı bunu söyleyen eleştirmen de dahil ortaya çıkan işin ne kadar ustalıklı ve mükemmel olduğunu anlatmanın başka yolu bir anlamda. Her notasıyla elinizde tuttuğunuz son sıralarda dönüp dönüp dinlemeyi isteyeceğiniz bir albüm The Melody of Rhythm.
Cazkolik.com / 17 Eylül 2009, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.