İklim hareketleri züppe bir itiraz hareketi olarak görülmek istenmiyorsa?

İklim hareketleri züppe bir itiraz hareketi olarak görülmek istenmiyorsa?

Dünyada geleneksel sol çevreler gelişen iklim hareketi 'The Green New Deal'i neo liberal bir proje olarak gördüğü için mesafeli duruyor. Bu mesafeli duruşu İngiliz İşçi Partisi'nin Jeremy Corbyn sonrası gelişen sol sosyalist kanat hareketi Momentum'un eş başkanı Gaya Sriskanthan da itiraf etti. Batı dünyası, iklim ve ekolojik çöküşün gerçekleriyle yüzyüze kaldığında bu fikri neo liberal bir proje olarak paketledi, oysa, iklim aktivisti Sriskanthan da bu fikrin gerçekten küresel olması gerektiğine inandığını belirtiyor. İngiliz iklim hareketi olarak salgın nedeniyle durağan geçen 2020 yılını dünyadaki adalet ve eşitsizliklere odaklanarak anlamaya çalıştık ve 2021 yılı iklim hareketine buna göre hazırlandık. Salgın yüzünden iklim hareketleri kendini göstermekte zorluk çekti, oysa, pekçok kişi yaşanan salgının iklim sorunlarından ayrı düşünülemeyeceğini söylüyor. Aşı ile başlayan sorunlar hızla bir başka tür ayrımcılığa evrilirken başta aktivistler herkesin iklim adaleti sosyal adalettir sloganı çevresinde daha ayrıntılı düşünmesi gerektiğini gösteriyor. Bir başkası, iklim hareketleri züppe bir itiraz hareket olarak görülmek istenmiyorsa ırkçılık ve faşizm karşıtı mücadelelerle ilişkilendirilmeli fikrini ortaya atıyor. Yetmez, ayın sonunu getirmeye çalışan insanların bu gibi bir hareketi niye fantazi gibi algılandığının iyi anlaşılması, ırk eşitsizliğinden göçmenlere uygulanan ayrımcılığa, trans bireylerin haklarından engelli haklarına kadar tüm itiraz çevreleriyle ilişki kurmak zorunda olduğu belirtiliyor. Caz dünyasının bu konudan uzak olduğunu da sanmayın. Başta kimi Kuzey Avrupalı sanatçılar olmak üzere [mesela Jasper Høiby, Türkiye'de de var] birçok müzisyen iklim değişikliği, yapay zekâ gibi yeni konuları artık müziklerinde içtenlikle işlemeye başladı. Giderek artacağına da inanıyorum. (Fotoğraf Paris iklim anlaşmasının beşinci yıl dönümünde Brandenburg kapısının önünde mum yakan eylemciler. Copyright Britta Pedersen/AP)

 

Cazkolik.com / 02 Ocak 2021, Cumartesi

 


 

Caz dünyası 2020 yılını üç kayıp haberiyle kapattı

 

 

Geçen hafta ortası 2020 yılında hayatını kaybeden caz müzisyenlerine dair haber yapmıştık. 2020 yılı en fazla ölümün Covid-19 yüzünden arttığı sene oldu, dün de, yılın son günü üç yeni vefat haberi ulaştı ajanslar üzerinden. İkisi ileri yaşta sanatçı; Dave Brubeck Quartet ile tanıdığımız kontrbasçı Eugene Wright (97), ikincisi, Fransız piyanist ve besteci Claude Bolling (90), üçüncüsü ise 64 yaşındaki caz piyanisti Frank Kimbrough. İlk iki sanatçıyı Türkiye'de izledik mi emin değilim ama Kimbrough'yu en son 2015 yılında Marica Schneider orkestranın CRR konserinde piyanist olarak izlemiştik. Amerikalıların WBGO web sitesi sanatçıyı 'gizemi netlikle dengeleyen piyanist' olarak tarif etmiş. Sanatçının 31 yıllık eşi Kimbrough'nun ölümüne dair 'görünürde bir rahatsızlığı yoktu, kalp kirizinden olmalı' açıklamasını yapmış.

 

Cazkolik.com / 01 Ocak 2021, Cuma

 


 

İzleyici mi demeli, dinleyici mi?

 

 

Yıllardır konserler hakkında yazan biri olarak kendim dahil pek çok kişide olan bir sorundur 'izleyici' mi demeli 'dinleyici' mi? 'İzleyici' kelimesi galip gelmiş görünüyor, 'dinleyici' diyen az, bence doğru kelime dinleyici olmalı. Elbette etkinliğin türü de önemli, görselliği ağır basan bir etkinlikte izleyiciyiz, klasik konser formatında ise dinleyici. Benim kastım, ikinci tür konser izlerken dahi dinleyici demekten vazgeçip izleyici demeyi tercih ediyoruz. Yahu çok mu önemli diyeceksiniz ama aklıma yıllar öncesinden bir Ahmet Altan yazısı geldi. Kuzey Avrupa ülkeleriyle bizi mukayese etmek için o sıra bir Norveç şehrinde belediyenin halk oylamasını örnek vermişti. Şehir sakinleri apartman zilleri çocukların erişeceği hizada olsun mu diye oy vermiş, yanlış hatırlamıyorsam böyle bir şeydi, onların dertlerine bakın bir de bize bakın demeye getiriyordu sanırım, bence doğru bir mukayese değildi, siz de bana kardeşim senin derdin de bu mu diye karşı çıkabilirsiniz :)

 

Cazkolik.com / 31 Aralık 2020, Perşembe

 


 

Alternatif bir Best of listesi

 

 

2013 senesinden bu yana sevgili caz yazarı, eleştirmen ve radyo programcısı dostlarımızın hazırladığı listelerle Cazkolik Best of serisi bu yıl da tam hız ilgi görürken dünyanın dört yanında sayısız yılın en iyileri tadında listeler yayınlanıyor. Bu kadar liste yanında yaşadıklarımızı analiz eden yazıları pek rastlamadım, bu işin olumsuz yanı, kabul ediyorum, kolay bir iş değil, kâhinlik de gerektiriyor. Bundan sonra ne olacak, işler nasıl yürüyecek? Bir şey söylesen fazla karamsar kaçacak, söylemesen kervana katılmış gidiyor olacaksın ama aslına bakarsanız iyimserlik potansiyelimiz günden güne azalıyor. Esas sebep sadece salgın hastalık değil, o çok belirgin bir konu olsa da başka yan konularda var... filan falan diye dertlenerek düşünürken The Guardian'ın hazırladığı global listeyi gördüm. Büyük medyanın ABD merkezli ana akım müziklere yoğunlaştığı günlerde yine merkez medya The Guardian'ın global müziklere yönelmesi fena değil. Listeyi hazırlayan gazetenin global müzikler yazarı Ammar Kalia. Listenin başında "London Is the Place for Me 7 8" isimli bir albümü albüm, merak ettim hemen bakacağım. 2. sırada DJ Diaki "Balani Fou" var, bunu da blimiyorum. 3. sırada SPAZA "Uprize!" haydaa bunu da bilmiyorum. 4. sırada Babe, Terror "Horizogon" var, bunu da duymadım, 5. sırada Tenderlonious "Ragas from Lahore" bu da öyle, listenin yarısına geldim isabet sıfır. 6. sırada karma albüm "Chalo" var, buna da bakmam lazım. 7. sırada nihayet tanıdık bir isim "Keleketla" var, bu da karma. 8. sırada Tony Allen Hugh Masakela "Rejoice" var, işte bu albümü biliyorum!, 9. sırada Hailu Mergia "Yene Mircha" var, benim tanıdıklarım hep sonlarda. 10. ve son sırada yine bilmediğim bir albüm Aquiles Navarro ve Tcheser Holmes "Heritage of the Invisible II" var. Hadi, hep beraber buyrun keşfe!

 

Cazkolik.com / 23 Aralık 2020, Çarşamba

 


 

Bir yetişkin iyi seviyede enstrüman çalmayı öğrenebilir mi?

 

 

Her zaman müzik dinlemeyi seven biri olarak ilkokuldaki sınıfça mandolin çalma teşebbüsümüzü hariç tutarsak (kimbilir ne kakafoni olmuştu!) enstrüman çalan biri olmadım, hatta denemedim bile. Ama çoğu yetişkin gibi bir enstrümanın başına kurulup havalı biçimde çalmayı istedim (kim istememiştir ki?). Lucy Gray'in "How to learn a musical instrument as an adult" yazısını görünce merak edip okudum. Yazar aslında seviye olarak epey ilerde. Hayatının önemli bölümünde enstrüman çalmaktan vazgeçmemiş, hep nefesli ama birden fazla çeşidi. Yaşamını müzikten kazanmadığı için çalgısını uzun zaman bir kenarda bıraksa da geri dönüşler olmuş. Sorduğu soru önemli, bir yetişkin iyi seviyede enstrüman çalmayı öğrenebilir mi? Yazar çevresinden örnekler veriyor, onun örneklerine gerek yok, biz bize soralım, benim fikrim, işi hiç uzatmadan hayır çalamaz da diyebilirim aslında, emin olun tek bir istisna kişi dahi zor, bin yetişkin aynı anda öğrenmeye kalksa en fazla bir elin parmakları kadar kişi bir şeyler çalmaya öğrenecek kadar işi ilerletebilecektir. Yetişkinseniz -maalesef- bu iş hiç kolay değil. Yazar, hele bu salgın döneminde yüzyüze eğitim imkanı da yokken internet üzerinden dersleri tavsiye ediyor ama esas önerdiği SABIR (büyük puntolarla) ve YouTube (evet, YouTube çilingir gibi her konuda olduğu gibi bu konuda da işe yarayabilir).

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 19 Aralık 2020, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.