Büyük sanatçının son 10 yılı

Büyük sanatçının son 10 yılı

Caz tarihçileri cazın kurucu babalarından Duke Ellington için ‘dipsiz hazine sandığı’ der. Bunun nedeni, sanatçıyla ilgili portre çalışmalarında genellikle 20. yüzyılın ilk yarısında yaptığı işlerin öne çıkmasıdır, oysa, Ellington için dipsiz hazine sandığı denmesine yol açacak önemli konuysa 1950’lerden itibaren yaptığı işlerdir, ki bu işler görece daha az bilinen çalışmalarıdır.


Jazz Times dergisinden Michael J. West alkışlanacak bir çalışma yapmış ve Ellington’un 1956 Newport Caz Festivalini takip eden dönemden ölümüne kadarki süre içinde öne çıkan albümlerini derlemiş. Biz de bu önemli derlemeyi okurlarımızla paylaşmayı istiyoruz. Yazar West bu kapsamda ele aldığı 10 albümün hepsini sanatçının başyapıtları arasında değerlendirmiş. Tümüyle böyle denebilir mi yoksa saygılı bir iltimas mı tam olarak söylemesi zor ama hakikaten listede öyle albümler var ki yazarı haklı çıkaracak müziklerle dolu. En iyisi gelin kendiniz karar verin. (Önemli not: Yazar West albümleri birden ona sıralamakla birlikte tüm albümler için ustalık işi diyor birbirlerinden fazla ayırmıyor)


Cazkolik.com


Latin American Suite (Fantasy, 1972)


Michael J. West bu albümü Ellington’ın kariyerinin en sevdiği albümlerden biri olarak gördüğünü belirterek başlıyor. Bu albümün özelliği Ellington tarihinin ayrılmaz parçası Billy Strayhorn’un ölümünden sonraki dönemin ilk işlerinden olması, nedeniyse, Ellington’ı fazlasıyla üzen bu ölümün ardından toparlanma çabası. Orkestral bir albüm yapmasına karşın her parçaya solo piyano bölümü yazması özellikle dikkat çekici. “Oclupaca” parçasında Bossa Nova ile Rock hisleri dönemin yükselen müziklerine bir cevap olarak kabul edilebilir mi diye soruyor yaza West. Bir sonraki “Chico Cuadradino”nun da Fusion dalgasına bir cevabı olabilir diye ekliyor. Tabii, “Tina”nın albümün en bilinen parçası olduğunu da unutmamalı.



Second Sacred Concert (Fantasy, 1968)


Hayatının son dönemlerinde ‘bu konseri yaptığım en önemli şey olarak görüyorum’ demişti Ellington. Yazar West, sanatçının kariyerinin Ellingtonia olarak adlandırıldığını hatırlatarak üçlü Sacred Concert serisinin ikincisini en iddialısı olarak tarif ediyor. Burada, vokaller dahil 22 kişiden oluşan bir orkestradan söz ediyoruz. Bu kadroda Ellington keşfi İsveçli opera solisti Alice Bass de vardır. Ellington’ın müzikal dehasının izindeki bu konserde “Creole Love Call” parçasında hikayenin en başına yaptığı göndermeyi de, “Something About Believing”de orkestraya elektrikli piyano sokarak hikayenin en sonuna yaptığı göndermeyi de hissetmek mümkün.



Far East Suite (Fantasy, 1967)


Cazkolik notu olarak başlayalım; bu albüme dair önemli bir bilgi öğreniyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın o dönem yaptığı (ki siz buna CIA’in PR operasyonu da diyebilirsiniz) halkla ilişkiler faaliyete çerçevesinde Ellington orkestrasının Ortadoğu ve Hindistan gezisinden çıkan müzikal bir sonuç olan bu albüm Ellington’ın kariyerinin en iyi çalışmalarındandır. Öğrendiğimiz bilgi ise bu albümle tanıdığımız ünlü “Isfahan” bestesinin aslında bu geziyle ilgili olmayıp daha önce bestelenmiş “ELF” isimli bir parçayken LP’de zaman doldurma sorunu ortaya çıkınca parçanın yeniden düzenlenerek “Isfahan” adını almasıymış. (Cazkolik notu olarak bitirelim; büyü bozuldu, çekilin şuraya kusacağız).



… and His Mother Called Bill (RCA, 1968)


Duke Ellington ve bestecisi Billy Strayhorn birlikte mükemmel işler üretmiş verimli bir ikilidir, ayrıca, Ellington’ın Strayhorn’u ne kadar sevdiği, koruyup kolladığı bilinir. Ellington’ın karısı haricinde iki kişinin ölümüne çok üzüldüğü yazılıp çizilmiştir, ilki Strayhorn, ikincisi tenor saksofoncusu Johnny Hodges. Strayhorn 1967 yılında kanserden ölmeden önce yaptığı bestelerde hem hastalığıyla dalga geçebildiğini hem yaratıcılığından bir şey kaybetmediğini gösteriyordu. “Blood Count” ve “U.M.M.G.” (Yukarı Manhattan Medikal Grubu) gibi besteler bu yaratıcılığın somut örneğidir, ayrıca, Hodges’ın bu bestelerin icrasındaki mahareti ayrıca hatırlatılmalı. Ve tabii albümden bir de “Lotus Blossom”ın muhteşem bir kayıt olduğunda herkes hem fikirdir.



The Pianist (Fantasy, 1974)


Duke Ellington’ın 1974 yılındaki ölümünden sonra yayınlanan ilk albüm onun 1966 ile 1970 yılları arası kaydettiği iki piyano trio seasından alınan bu albüm olmuştu. Tarihçiler bu albümü istisnai bir çalışma olarak tanımlar. Şarkıların hepsi Ellington’ın orijinal besteleridir ve çoğu yeni çalışmalardır. Albüm adı gibi sanatçının bir türlü orkestra şefi ve hatta besteciliğinin önüne geçemeyen piyanistliğine dair en kaliteli ispatlardan biridir, dahası, bu anlamda gerçek biz hazinedir ve Ellington’ın piyanist olarak ölümüne kadar çağdaş kalabildiğini göstermektedir.



The Afro-Eurasian Eclipse (Fantasy, 1975)


Duke Ellington’ın ölümünden sonra yayınlanan bir diğer albüm 1970 yılında Monterey Caz Festivalinde verdiği konserde ilk kez seslendirilen ve bir yıl sonra kaydedilen bu albümdür. Tarihçiler albümün konseptinin iletişim kuramcısı ve Ellington’ın çağdaşı Marshall McLuhan’a ait olduğunu söyler. O tarihlerde McLuhan’ın dünyanın oriyantalizme yöneldiğini artık kimsenin kendi kimliğini koruyamayacağını söylediği sözler çok konuşulurdu, albümün fikri de buna dayanır. Ellington, dünyayı çok gezdiğini, çok farklı şeyler dinlediğini ve haliyle bunlardan etkilendiğini söyleyerek McLuhan’ın tespitine katıldığını belirtir. Bu nedenle albüm bazı ipuçlarını sonuçsuz bırakan ama ilginç fikirler öne süren bir albüm olarak anılmıştır.



New Orleans Suite (Atlantic, 1970)


Halen hayatta olan caz tarihinin en ünlü emprezaryolarından Newport Caz Festivalinin kurucusu George Wein 1970 yılında New Orleans Caz Festivalini hayata geçirdi ve 71 yaşındaki vizyoner Duke’e bir eser siparişinde bulundu. Albüm Ellington’ın dünya görüşünün süzgecinden geçmiş ama Louis Armstrong gibi dönemin ve bölgenin insanlarına göndermeler yapan yaratıcı bir albüm olarak kabul edildi. Bu albüm aynı zamanda tenor saksofon efsanesi Johnny Hodges’ın da son kayıtları anlamına gelmektedir.



Concert in the Virgin Islands (Reprise, 1965)


Adına bakmayın, bu aslında bir stüdyo albümü olmakla birlikte 1965 tarihli St. Croix ve St. Thomas konserlerinden esinler içermektedir. İçinde üç yeni parça içeren kayıtlarda özellikle Jimmy Hamilton’ın klarneti, Ray Nance’in kemanı ve Cat Anderson’ın trompeti öne çıkmaktadır. Albüm, Ellington orkestrasında ne değerli solistler olduğunu göstermesi bakımından eşsiz bir çalışma kabul edilir.



The Private Collection, Volume Five: The Suites, New York 1968-1970 (LMR, 1987)


Duke Ellington ürettiği yeni malzemeler üzerindeki çalışırken yayınlanmayacak kayıtlar yapmak üzere bir test grubu oluşturur. Bu albüm işte bu test grubunun yaptığı kayıtlardır ve nitekim sanatçının sağlığında değil ölümünden sonra yayınlanmış, yani, sanatçı düşündüğü şekilde bunları hayattayken yayınlamamıştır. İçinde ünlü ressam Degas için çekilmesi düşünülen bir belgeselin yayınlanmamış müziklerin de olduğu bir kayıtlar toplamıdır. Elbette sanatçının sağken düşündüğüne uygun olarak ailesi tarafından yayınlanmayabilirdi ama muhtemelen o büyük kariyerin önemli bir sayfası dinleyicilerinden mahrum bırakılmış olurdu, bu nedenle, yayınlanmaması için yapmış olsa da yayınlanması arşivinin tamamlanması bakımından önemli bir tercihti.



Duke Ellington Plays with the Original Motion Picture Score: Walt Disney’s Mary Poppins (Reprise, 1964)


Diyebilirsiniz ki Duke Ellington’ın hiçbir orijinal bestesinden oluşmayan bu albüm bu listeye niye alındı? Doğru soru, Sherman Brothers tarafından bestelenen müzikal tarihinin bu önemli gösterisinin müziklerine Ellington’ın Billy Strayhorn ile beraber yaptığı yeni düzenlemeler onun besteci olmasının yanında ne denli önemli bir düzenlemeci olduğunu göstermesi bakımından biricik bir örnektir. Listeye bu sebeple alınmıştır.



Cazkolik.com / 07 Aralık 2019, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.