20. yüzyılın başında caz müziğinin varlıklı, eğitimli ve klasik Avrupa kökenli müziklere düşkün beyaz ve baskın kesimler tarafından nasıl anlaşıldığını gösteren bu yazı, Kadın Kulüpleri Federasyonu Müzik Departmanı Başkanı Anne Shaw Faulkner tarafından Ladies' Home Journal dergisinin 1921 yılı Ağustos ayı sayısında yayınlanmıştı.
Bize, "müziğin vahşi kalpleri yatıştırdığına" inanmamız öğretildi, ancak, tamamen farklı bir müziğin vahşi içgüdüleri harekete geçirebileceğini düşünmekten de asla vazgeçmedik. Sırf müzik olduğu için her tür müziği kabullenmek ve evlerimize sokmakla yetindik. Baba ve annenin sık sık eski favori şarkı veya danslardan birini ya da operadan bir aryayı "en çok satan" şarkıya tercih ettikleri doğrudur; ama sonuçta, eski moda ebeveynler günün dans müziğinden hoşlanmasalar bile genç insanlar eğlenmelidir ve bunun gerçekten herhangi bir zararı olmayacağını düşündüler, çünkü neticede müzikti.
Bu nedenle, Amerika'nın popüler müziği cazla ilgili çok ciddi bir durumla karşı karşıya olduğunu görmek ebeveynlerin çoğu için biraz geç kalmış bir uyanıştır. Sosyal yardımlaşma kuruluşlarında çalışanlar, ülkemiz tarihinde hiçbir zaman gençler arasında böyle ahlaksız koşulların yaşanmadığını ve bu koşullarla ilgili birçok kuruluş tarafından yapılan anketlerde suçun caz müziğine ve onun gençler üzerindeki kötü etkisine atıldığını söylüyor. Daha önce hiçbir zaman özel ve halka açık balo salonlarında bu kadar çirkin danslara izin verilmedi ve dansa eşlik etmek için günümüz dans orkestralarının ürettiği kadar tuhaf bir ton ve ritim kombinasyonu kullanılmadı.
Elbette, eğer bu müzik, bu dansların etkisine kadar takip edilebilecek olan durumdan ve ahlaksız eylemlerden herhangi bir şekilde sorumluysa, o zaman şu soruyu gündeme getirmenin zamanı gelmiştir: "Müzik kötülük için bir etki olabilir mi?"
İsyan
Tarihte, müziğin kötü bir etki olarak ilan edildiği, dansa ve eşlik eden müziğe belirli kısıtlamalar getirildiği dönemler olmuştur. Ancak tüm bu kısıtlamalar, dans konusunda zaten hiçbir zaman hevesli olmayan din adamları tarafından yapıldı. Ancak bugün, caz müziğine ve "toddle" ile "shimmy" gibi danslara karşı ilk büyük isyan, bizzat dans ustalarından geliyor. Bu tür müzik ve dansların kötü etkisini fark eden the National Dancing Masters' Association, son oturumda şu kuralı benimsedi: "Kaba ve ucuz caz müziğinin çalınmasına izin vermeyin. Bu tür müzikler, dansçıları adeta sarsak yarım adımlara (jerky half-steps) zorlar ve ahlaksız varyasyonlara davet eder. Müzik incelikten yoksunsa o müzikten incelikli bir dans çıkmaz, çünkü dans, müziğin yorumundan başka nedir ki?"
Büyük şehirlerdeki büyük dans salonlarının çoğu, Chicago'daki bir salon sahibinin birkaç yıl önce salonunu açtığında caz ve ahlaksız danslara izin vermeyeceğini cesurca ilan etmesinden sonra onun bu fikrini takip etmeşe başladı. Adamın yaptğı duyuru alay konusu olsa da, salonu Chicago'nun en popüler yeri haline geldi. Mekanda vals ve iki adımlı danslar dışında bir şeye izin verilmiyor ve kesinlikle caz çalınmıyor.
Cazın kötü etkisi olduğu, korse kontrol odalarının kaldırılması (Cazkolik notu: O yılların dans salonlarında kadınların korselerini kontrol etmeleri için ayrılmış özel oda olurdu), danslar arasında salonun terk edilmesi gibi gelişmeler caz orkestralarını yasaklayan bazı büyük country kulüpleri tarafından da açıkça hissedildi ve birçok belediye varolan bu sebepleri yasak getirmek için gerekçe olarak kullandı.
Cazın kötü bir etki yarattığının bir diğer kanıtı da, işçiler üzerindeki moral bozucu etkisi nedeniyle hemen her büyük endüstride cazın dinlenilmemesinin gerekli görülmesidir zira işçilerin caza düşkünlüğü ürünlerin işçiliğinde dengesizlik ve düzgünsüzlük olduğu fark edildi.
Pek çok insan, ister Amerikan zencisinin ragtime, ister Slav halkının csardas olsun, senkoplu ritimdeki tüm müzikleri "jazz" başlığı altında sınıflandırır. Yine de senkop ile caz arasında büyük bir fark var. Amerika'dan dünyaya yayılan caz çılgınlığının ciddiyetini anlamak için Amerikan kamuoyunun ragtime ve caz kavramlarının ne anlama geldiğini anlamasının zamanı geldi; çünkü kelimeler pek çok kişinin sandığı gibi eş anlamlı değildir.
Akor dışı müziğin unsurları
Jazz, sözlükte veya ansiklopedide tanımlanmamıştır. Ancak Groves Müzik Sözlüğü, "ragtime, bozuk ritim ve melodiyi, özellikle bir tür sürekli senkopu ifade eden, Amerikan kökenli modern bir terimdir" diyor. Britannica Ansiklopedisi, senkopu "aynı notanın iki vuruşunu aksanı değiştirecek şekilde tek bir tonda bağlamanın ritmik yöntemi" olarak özetliyor. Senkop, kısa vuruştaki bu tuhaf ritmik vurgu, en gelişmiş biçimleriyle, yıllardır politik olarak boyun eğdirilen halk müziğinde bulunur. Bu nedenle, müzikte yorumcusundan mahrum bırakılan bu özgürlük arzusunun bir ifadesidir. Tüm Slav ülkelerinin halkları arasında, özellikle Polonya ve Rusya'nın belirli bölgelerinde ve ayrıca Macar çingeneleri arasında en yoğun formlarında bulunur.
Aynı nedenle, Amerikan zencilerinin de doğal ifadesiydi ve onlar tarafından tuhaf danslarına ve cakewalks (Cazkolik notu: Kökeni 19. yy ortalarına kadar uzanan bir dans şekli) eşlik etmek için kullanıldı. Negro ragtime, açıkça kabul edilmelidir ki, yerli müziğinde bulunan en önemli ve ayırt edici karakteristik Amerikan ifadelerinden biridir. Ragtime'ın Amerikan Müzik Okulu'nun temel taşı olup olmayacağı tartışma konusu olabilir; ama gerçek şu ki, geçmiş ve şimdiki Amerikalı bestecilerin en büyük bestelerinin çoğu ragtime'dan etkilenmiştir. Senkopun diğer tüm aşamaları gibi, ragtime nabzı hızlandırır, heyecanlandırır, uyarır; ama yok etmez.
Caz nedir? Cazı tanımlamak zordur, çünkü ne belirli bir form ne de bir ritim türüdür; daha çok yorumcunun dans ya da şarkı çalarken kullandığı bir yöntemdir. Tanıdık ilahi ezgileri, orijinal melodileri tanınmayacak hale gelene kadar caz yapılabilir. Ragtime'ın aksanlı senkopunun ritm için yaptığını caz da uyum için yapar. Ragtime'da ritm adeta eklemden dışarı atılır, böylece melodi bozulur; cazda armoni için tam olarak aynı şey yapılır. Melodik çizgi, basit ton yerine kısmî vurgulama ile kopuk kopuktur ve senkoplu ritmde fark edilen melodi ve armoni üzerinde aynı etki üretilir. Senkop ve bu uyumsuz kısmî ton kullanımı, "jazz" olarak adlandırılan garip, tuhaf bir etki yaratır.
Caz orkestrası, yalnızca, senkoplu ritmi vurgulayan vurmalı çalgıları, saksofon, klarnet ve trombon gibi basit tonlardan daha kolay, armonik olmayan tonlar üretebilen enstrümanları kullanır. Perde dışı çalan kısmî tonların sürekli kullanımıyla vurgulanan senkoplu ritmin kombinasyonu, senkopu anahtar dışı bıraktı. Böylece müziğin üç basit unsuru olan ritm, melodi ve armoni birbiriyle uyumsuz hale getirildi.
Etkisi
Caz başlangıçta yarı çılgın, barbar ve en aşağılık eylemlere teşvik eden vudu dansçılarına eşlik ediyordu. Vudu dansçılarının senkoplu ritmlerin eşlik ettiği garip ilahîleri diğer barbar insanlar tarafından vahşeti ve şehveti teşvik etmek için de kullanılmıştır. İnsan beyni üzerinde moral bozucu etkisi olduğu birçok bilim adamı tarafından kanıtlanmıştır.
Her büyük savaşın ardından gelen eski geleneklerin yıkıldığı devrimci bir dönem her zaman vardır; ve mevcut koşullara karşı bu isyan, günümüzde tüm yaşamda fark edilecektir. Huzursuzluk, eski fikir ve biçimlerin prangalarını kırma arzusunun kökeni yurt dışından gelir. Bu nedenle, gençlerin bu ruhla iç içe olmalarına ve günlük yaşamlarının her aşamasında bunu ifade etmelerine şaşmamalı. Soru, bu eğilimin, hukuka ve düzene karşı protesto ifadesinin, müzikte ifade için çabalayan o bolşevik unsurun cazda gösterilip gösterilmeyeceğidir.
İnsan organizması müzikal titreşimlere tepki verir. Bu gerçek evrensel olarak kabul edilmektedir. O halde caz hangi içgüdüleri uyandırır? Kesinlikle yiğitlik ya da savaş cesareti değil, çünkü marşlar ve vatansever ilahiler düzenli bir ritm, basit bir uyum içindedir; kesinlikle memnuniyet ya da dinginlik de değil, çünkü yuva şarkıları ve anavatan sevgisi, fark edilir derecede düzenli ritmli en basit melodi ve armonilerdir. Caz tüm düzenli yasaları ve düzeni bozar; aşırı eylemlere, kurallar ve geleneklerden uzaklaşmaya teşvik eder; zararlı ve tehlikelidir ve etkisi tümden kötüdür.
Delilerle müzik terapisi deneyleri üzerinde çalışan bir dizi bilim adamı, düzenli ritmler ve basit tonlar şiddetli bir hastanın beyninde bile sakinleştirici etki yaratırken, cazın, uyumsuz kısmî tonlarla birlikte sürekli senkop kullanımının moral bozucu etkisi altındaki normal beyinleri bile iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayırt edemez hale getirdiğini bildirdi.
Bu tür bir müzik kötülük için etki haline geldi
Geçen kış, en büyük şehirlerimizden birinin en büyük liselerinden birinde, her hafta bir toplantı için bir topluluk şarkı söylemesini öneren müzik süpervizörü tarafından günün popüler şarkılarıyla ilgili bir anket yapıldı. Öğrencilerden, ne söyleneceğine karar verilebilmesi için tüm popüler şarkıları okula getirmelerini istedi. İki haftanın sonunda ofisinde iki binden fazla "en çok satan" albümler toplandı. Öğrenci topluluğundan, mecliste söylenecek şarkıları seçmek için kendi aralarından altı kişilik komite belirlemesini istedi. Bu komite, iki bin şarkıyı inceledikten sonra, "erkek ve kızların birlikte şarkı söylemesi için uygun" 40 şarkı seçti. Gelecek neslimizi çevreleyen bu şeytanî etkiyle, Amerika'da yozlaşmanın bu kadar hızlı gelişmesi hiç şaşırtıcı değil.
Henry van Dyke, yazara yazdığı yakın tarihli bir mektupta, caz hakkında şunları söylüyor: "Anladığım kadarıyla, müzik değil. Bunun suçu senkopta değildir, çünkü bu, idareli kullanıldığında meşru bir araçtır. Ama 'caz' dinmeyen bir kakofonidir, karmaşık uyumsuzluklardaki nahoş seslerin, kasıtlı bir çirkinlik ve kasıtlı bir bayağılığın birleşimidir."
Amerika tarihinde hiçbir zaman iyi müziğin verebileceği ardıma ve ilhama bu kadar ihtiyacımız olmadı. Kadın Kulüpleri Genel Federasyonu'nun müzik bölümü "İyi Müziği Sevdirmek ve Popüler Müziği İyi Hale Getirmek" mottosunu benimsemiştir. Bu mottoyu Amerika'daki her evde sağlam, sebatla, kararlı bir şekilde, topraklarımızdaki tüm müzikler iyilik için bir etki haline gelene kadar uygulayalım.
Cazkolik notu: Günümüzde yoğun olarak mücadele edilen 'medeni toplumlarda kadın nasıl biri olmalıdır' tarzı hakim kadın ideolojisinin en önemli yayın organlarından Ladies' Home Journal ilk kez 16 Şubat 1883 yılında yayınlandı. Dergi, 1903 yılında 1 milyon aboneye ulaşan ilk Amerikan dergisi oldu. Şirketi, 24 Nisan 2014'te aylık olarak yayınlamaktan vazgeçtiklerini duyurdu, bir süre üç aylık yayınlanan dergi web sitesi üzerinden yayınını sürdürse de 2016 yılında yayınlanan son sayısıyla kapandı.
Çeviri: Cazkolik
Cazkolik.com / 17 Temmuz 2021, Cumartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.