Cenk Akyol festival kapsamında Babylon`da izlediği konseri yorumluyor;

Cenk Akyol festival kapsamında Babylon`da izlediği konseri yorumluyor;

İlk önce sahneye lateks urbası ve örümcek adam edasıyla Hardedge çıktı. Sahnede konsolundaki DJ ekipmanları  (4, 5 kanallı küçük bir mikser, ikili DJ tipi CD çalarlar vs) ve önceden hazırladığı ses örnekleri ile (sample demek istedim) çeşitli ses katmanlarından oluşan bir girizgâh yaptıktan kısa bir süre sonra Graham Haynes’de kendisine bir üst ses olarak (kesinlikle bir solo enstrüman olarak düşünmeyin) Korneti ile eşlik etmeye başladı. Graham Haynes’in çıkardığı sesleri gerçek zamanlı veya bir delay efekti marifetiyle işleyip tekrar ortama vererek seslerle oynayan ikiliden Hardedge elektronik müzikte emprovizasyonun devamlı düğmelerle, potanslarla oynamak olduğunu bize gösterirken bu sahne bana neredeyse 40 sene önce Keith Emerson’un Mussorgsky’nin "Pictures At An Exhibition"u canlı yorumladığı konserde osiloskoplar ve o eski telefon santralleri büyüklüğündeki ilkel ses sentezleyiciler ile yaptığı şeyleri hatırlattı. Doğrusunu söylemek gerekirse benim de geçmişimdeki emprovizasyon tecrübelerimde Ornette Coleman yerine Keith Emerson var. İşin gerçeği konserde yapılan bildiğimiz anlamdaki bir doğaçlamadan çok bir çeşit ses mimarisi. Çoğunlukla ses enstelasyonu olarak adlandırılan bir çeşit yap-boz veya yama işi.

* * *

Hardedge belirli frekanslarda bir çeşit ses desenleri veren plaklarda kullandı. Bu tür bir konserin görsel katkılarla zenginleştirilmesi herhalde konserin ruhunu bozmazdı diye düşünüyorum ama onun için kesinlikle müzisyenlerle aynı tempoda atan kalbi olan bir teknisyen/sanatçı bulmaları lazımdı. Bu konserin her iki sanatçı tarafından da bir yan proje olduğunu varsayıyorum. Graham Haynes’in daha önceki işlerine az çok kulak kabartmış biri olarak bu çalışmanın/turnenin daha çok elektronik müzikçi Hardedge’in portföyünde değer kazanacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta bu konser özelinde konserin başlığına Hardedge, kornette Graham Haynes yazılabilirdi.

* * *

Bu arada konserin zorluğunu izah edebilmek için başlangıçtaki yaklaşık 50 kişilik dinleyici kitlesinin ilk yirmi dakikada beş, altısı, sonraki yirmi dakikada ise yaklaşık yirmi, yirmibeşinin fire verdiğini söylemek iyi olur. Bu yirmişer dakikalık tempolar konserin seyrindeki tematik değişikliklere rastgeliyor. Belirgin bir ara / parça arası olmasa da müziğin temasından bir bölümün bitip diğerinin başladığını anlayabiliyorsunuz.

* * *

İlk dakikalardaki yumuşak seslerin yerini giderek endüstriyel sesler ve tempolardan oluşan (beton delme makinası, pancar motor !!) bir gürültü senfonisi aldı son bölümde. Babylon çıkışında Alex’in 6. golünü duyduk ve yolda radyodan Rıdvan’ın yorumlarına bıraktık kulaklarımızı... O da emprovize yapıyor bir anlamda :)

Cenk Akyol

Cazkolik.com / 29 Eylül 2010, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Akyol

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.