Gary Bartz: Müzik endüstrisi müziği kontrol etmek ve size ne duymanız gerektiğini söylemek ister

Gary Bartz: Müzik endüstrisi müziği kontrol etmek ve size ne duymanız gerektiğini söylemek ister

(Aşağıda okuyacağınız röportajı yapan Morgan Enos yazının başında, çevirisini yapmadığımız ilk kısımda Frank Sinatra'nın, müzisyenin kendi albümünün haklarına kendisinin sahip olması gerektiğine inandığı için Reprise Records'u kurmasını kısaca anlatır, Sinatra'nın bunu yapmaktaki amacı, müzisyenin müzik şirketlerinin sömürüsünden kurtulmasını sağlamaktır ve bu tavrını şirket ayakta kaldığı süre boyunca değiştirmez, yazının ve röportajın devamını aşağıdan takip edebilirsiniz.)

 


 

 

Her birimiz bir notayız, her birimizin bir [nota] anahtarı var

 

 

Altmış yıl önceye gidelim; Reprise müzik şirketi kurulduğunda Juilliard'da okuyan saksafoncu Gary Bartz da benzer bir tavır takınarak 83 yaşında emeklilik birikimini bozdurdu, Oberlin'deki öğretmenlik görevinden de izin alarak kurduğu OYO Records plâk şirketiyle "Damage Control" isimli yeni albümünü kaydetti.

 

Gary Bartz'ın on iki yıl aradan sonra yayınladığı ilk stüdyo albümü olan bu kayıt, "Eternal Tenure of Sound Trilogy" adını verdiği albümün ilk cildi oldu. Om’mas Keith tarafından Hollywood'da Kamasi Washington, Terrace Martin ve Nile Rodgers gibi ünlü konukların da yer aldığı ve John Coltrane'in 1963 tarihli mihenk taşı "Ballads" albümünden derin izler taşıyan bu kayıt, Earth, Wind and Fire'ın "Fantasy", Curtis Mayfield'ın "The Makings of You", Ambrosia'nın "Biggest Part of Me", Anita Baker'ın "You Bring Me Joy" ve DeBarge'ın "Love Me in a Special Way" gibi şarkılarını meditatif ve caz esintili olarak yeniden yorumluyor.

 

Bartz, UK Jazz News'e verdiği röportajda, "Müziğin sesi benim için dinsel bir şey. Ne kadar çok müzik yaparsam seslerin gücünü o kadar çok fark ediyorum" diyordu. "İşte bu yüzden müzik endüstrisi müziği kontrol etmek ve size ne duymanız gerektiğini söylemek ister". Bartz'ın ileri yaşında böyle büyük bir maddi fedakarlıkta bulunmasının sebebi de budur: Bu müzik, birçok yönden bir can simidi.dir Aşağıda Morgan Enos'ın sanatçıyla yaptığı ve fazlasıyla manşet içeren söyleşininin tamamını okuyabilirsiniz.

 


 

 

 

Artık gördüğüm hiç bir şeye inanmıyorum, kim olduğumuzu bile bilmiyoruz

 

 

UK Jazz News: 60'lar ve 70'lerdeki suikastları yaşadınız. O günleri, [günümüzde] yaşanan şiddet ve kaosla karşılaştırdığınızda aklınıza ne geliyor?

 

Gary Bartz: Tekrar. Tarih tekerrür ediyor. Bu tıpkı 60'lar gibi hissettiriyor, çok değişken bir on yıldı ve bu dönem de aynı, hatta belki daha da kötü. O zamanlar sosyal medya yoktu, yapay zekâ yoktu. Şimdi gördüğüm hiçbir şeye inanmıyorum. Birinin bir halt edip etmediğini bilmiyorum çünkü gözümüzle göremiyoruz. Neler olduğunu bilmiyoruz. Bizi her zaman kontrol etmek istediler ve hâlâ da istiyorlar. Kim olduğumuzu bile bilmiyoruz. Tam bir karmaşa. Kardeş olduğumuzun farkında değiliz.

 

 

Popülizm şişeye geri koyamayacağınız bir cin gibidir

 

 

UK Jazz News: Popülizm şişeye geri koyamayacağınız bir cin gibidir. Bundan nasıl kurtulacağımızı hayal etmeye çalışıyorum ama on yıl sonrasını görmek zor.

 

Gary Bartz: Öne çıkmak için gerçek insanların olması gerekecek. Oysa bu insanlar insanlıklarını yitirmiş.

 

UK Jazz News: İnsan insanlığını nasıl yitirir?

 

Gary Bartz: Birçok nedeni var. Açgözlülük ve cehalet, bunlar müthiş bir karışım. Bu ikisini bir araya getirince ortaya şu anki hâl çıkıyor.

 

 

"Damage Control" albümünü kaydetmek için emeklilik fonunu bozdurdu

 

 

UK Jazz News: "Damage Control"den (Hasar Kontrolü) bahsedelim. Bu ifadenin eş anlamlısını bulmam gerekseydi, "can simidi" derdim. Bu albüm de öyle hissettiriyor; hatta bunu yapmak için maddi sorun bile yaşadınız. Bu albüm bu kadar büyük bir ihtiyaç mıydı?

 

Gary Bartz: Evet, hatta daha fazlası. Müzik seslerden oluşur, ben seslerin gücünü fark ettim. Her birimiz bir notayız, her birimizin bir [nota] anahtarı var. Bu, hayatınız boyunca değişebilir ancak biz sesleriz ve müzik, bu ülkede insanları bir araya getirmek için her şeyden fazlasını yaptı. Sufîler, Büyük Patlama'nın (Big Bang) bir müzik notası yüzünden gerçekleştiğini söyler, kitlenin patlamasına neden oldu.

 

UK Jazz News: Hayatınız boyunca hangi notalarla veya anahtarlarla uyumlu hissettiniz?

 

Gary Bartz: Son kontrol ettiğimde, Fa diyez veya Sol bemol. Sol bemol aynı zamanda baş harflerim, GB, bu yüzden bazen "Sol bemol" diye imzalıyorum.

 

UK Jazz News: Sol bemol'ü nasıl tanımlarsınız?

 

Gary Bartz: Biraz kırmızıyla turuncu. İkisinin arasında bir yerde.

 

 

 

Bir daha müzik şirketlerine albüm yapmamak için yemin ettim

 

 

UK Jazz News: On yıldan uzun süredir stüdyo albümü yapmadınız. Sizi bu albüm için stüdyoya geri döndüren neydi?

 

Gary Bartz: Bilinçli bir çabaydı. Müzik endüstrisiyle çalışmaya gayret ettim ama çok tatminsizdim. Kendime, onlara başka bir ürün (albüm) vermeyeceğime dair söz verdim; eğer bir şey yapacaksam, ürünün sahibi ben olacaktım. Müzisyenlerin ürünlerine (albümlerine) sahip olmaları pek hoş karşılanmaz. Plâk şirketleri müziği umursamaz, sadece ürün (albüm) isterler. Bu müziğin uzun bir raf ömrü olduğunu bilirler, bu yüzden bankadaki para gibi önemserler. Onlar size sahip olur ama siz kendinize sahip olmazsınız. Bu yüzden kendime şu sözü verdim: artık onlar için master yok.

 

 

Müzik şirketleri plâk satmak istiyor ama satmak için çalışmıyor, tembeller ve müzisyenleri de tembelleştirdiler

 

 

UK Jazz News: Sizce bu çabanın azalmasına ne sebep oldu, plâk satmak için harcanan emek mi?

 

Gary Bartz: Plâk satmak istiyorlar ama satmak için çalışmak istemiyorlar. Sadece popüler olanı satmak daha kolaylarına geliyor. Tembeller. Bir bakıma müzisyenleri de tembelleştirdiler.

 

 

Öğrenci kalitesi her sene kötüleşiyor. Müzisyenlerin sahnede [sehpadan nota] okumasını görmek beni utandırıyor

 

 

Hocalık yapıyorum ve öğrenci kalitesinin her yıl kötüleştiğini görüyorum. Bunun bir nedeni, müziği -ki bu sestir- notayla öğretmeye çalışmaları. Sesi görmüyor/hissetmiyor ama yazmak istiyorlar. La bemol'ü duyamıyorsanız, bence çalmamalısınız. Çoğu büyük müzisyen başlangıçta okuma yazma bilmiyordu. Louis Jordan, Sam Cooke, Little Richard, James Brown hiçbiri nota okuyamazdı. Beatles bile okumazdı. Müzisyenlerin sahnede okumasını görmek beni utandırıyor.

 

UK Jazz News: Sahnedeki müzik hakkındaki yazından beri, bunu görmezden gelemiyorum. Nota sehpalarına bakış açını ne şekillendirdi

 

Gary Bartz: Max Roach. Birlikte çalacak kadar şanslı olduğum ilk orkestra şefiydi ve çok titizdi. Sahnedeki müzik olmaz. Bunun sihir olmadığını söylemişti ve haklıydı. Oyuncuların senaryodan okumasını izlemek için tiyatroya gitmezsin. Müzik de aynı. Bir kez içselleştirirsen o içinde yaşar.

 

UK Jazz News: Ezberlemeyi oyunculuğa benzetmiştin.

 

Gary Bartz: Evet. Bir keresinde ezberlemem gereken sayfalarca monolog olan bir oyunda rol almıştım. Senaryodan okuyan son kişi bendim. Sonra bir sabah kendi kendime, "Bugün öğreneceğin gün" dedim ve öğrendim. Müziğin yardımcı olabileceğini fark ettim; noktalama işaretleri duraklamalar, ifadeler ise melodiler gibiydi. Bunu oyunculuğa uyguladım ve işe yaradı. Bana, ikisinin ne kadar derinden bağlantılı olduğunu gösterdi.

 

UK Jazz News: Bu grup nasıl bir araya geldi?

 

 

Saksafon çalmayı saksafonum olmadan öğrendim

 

 

Gary Bartz: Kassa Overall, öğretmenlik yaptığım Oberlin'den mezun oldu. Theo Croker da öyle. Müzisyenler, nasıl duyacağınızı bildiğinizde ki bu erken yaşta olur, birbirinize çekilirsiniz.

 

Saksafon çalmayı saksafonum bile olmadan öğrendim, çünkü dinliyordum. Dört yaşındayken dinlemeye başladım ama altı yaşıma geldiğimde bir Charlie Parker plâğı dinledim ve bu beni mahvetti. Dinleme yeteneğim bir başka zirveye ulaştı ama müziği önce okuyarak öğrenirseniz, kulaklarınızın hiçbir şansı olmaz. Okumak, beyninizin teknik konularla ilgilenen yarısını kaplar, bu yüzden harekete geçirmek istediğimiz sanatsal taraf uykuda kalır.

 

Sahnede solo bestelerken kulaklarım sonuna kadar açık. Her şeyi duymam gerekiyor; seyircileri, sahne arkasında düşen bir şeyi, dışarıda olan biteni. Bunları dinlemiyorum ama sese o kadar açığım ki içeri giriyorlar çünkü öyle olması gerekiyor.

 

UK Jazz News: Ve bu albümdeki eşlikçileriniz? Belli ki onlar da bunu başarmış.

 

Gary Bartz: Kesinlikle. Onlar gerçek müzisyenler, sanatçılar.

 

UK Jazz News: Basın bülteninde bunların duşta söylediğiniz şarkılar olduğu yazıyor. Onları sizin için bu kadar güçlü ve unutulmaz kılan ne?

 

Gary Bartz: Beni derinden etkiliyorlar. Bana dokunurlarsa, belki başka birine de dokunurlar. Çoğu insanların zaten bildiği popüler şarkılar bunlar ama onları bitmiş gibi çalmak istemedim. Sevdiğim bir müzik parçasını duyduğumda hemen şunu düşünürüm: Bunu nasıl çalarım? İçinde ortaya çıkarabileceğim ne var? Bu şarkılar bana onları açmam, farklı şekilde çalınsalar da aynı kaliteyi koruyabileceklerini göstermem için ilham verdi.

 

UK Jazz News: Kayıtlardaki atmosfer nasıldı?

 

Gary Bartz: Hip-hop kayıtları gibi. İnsanlar öylece gelip geçti. Shelley [eski adıyla DRAM], "Slow Jam" üzerinde çalışırken yanımıza geldi, öylece takıldık. Bunu duyunca "Beğendim. Üzerinde bir şey deneyebilir miyim?" dedi ve öyle de oldu.

 

Kamasi, Terrace ve herkes içeri girdiğinde, tam bir parti gibiydi. Canlı bir havası vardı. Öyle de olması gerekiyordu.

 

UK Jazz News: Üçlemenin sonraki iki bölümü hakkında paylaşabileceğin bir şey var mı?

 

Gary Bartz: Bir tanesi aynı içerikten olacak. Ayrıca başka bir kayıt üzerinde çalışıyorum, Barney ve ben Avustralya'da Hiatus Kaiyote'den bazı müzisyenlerle bir albümü bitiriyoruz.

 

UK Jazz News: Başka neler var?

 

Gary Bartz: Yoğun bir yıl. Ekimde Avustralya'da, Kasımda ayın büyük bir bölümü Avrupa'da olacağım. Tokyo'dan yeni döndük. Bu yıl büyük festivallerin çoğuna katıldık. İyi ve yoğun geçti. Umarım böyle devam eder.

 

 

Turneden nefret ederim

 

 

UK Jazz News: Seyahat ve turne karmaşasından keyif alıyor musun?

 

Gary Bartz: Pek sayılmaz. Nefret ediyorum. Ama oraya varıp müziği ürettiğinizde, dinleyiciler gelip keyif aldığında ve ben de keyif aldığımda buna değiyor. Dediğim gibi, benim için dinsel bir şey. Artık bir iş değil, bundan daha derin bir şey. Ve sektör titizlikle seçtiği için asla duymadığımız o kadar çok harika müzik çalınıyor ve kaydediliyor ki. Bunları bulmak için çaba sarf etmeniz gerekiyor.

 

Okuduğunuz röportajın orijinali 29 Eylül 2025 günü ukjazznews.com portalında yayınlanmıştır.

 

Çeviri Cazkolik.com / 25 Ekim 2025, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.