Genç Caz'ın ritmini yakala,
Genç Caz'a kulak ver

27. İstanbul Caz Festivali kapsamında 17 yıldır gerçekleşen Genç Caz konserlerinde bu yıl sahne alacak gruplardan Afroloji, Deli Bakkal ve Udgang Trio ile konuştuk. Üçünün de hedefi ortak: Müzikle var olmak.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 27. İstanbul Caz Festivali kapsamındaki Genç Caz konserlerinde sahne alacak müzisyenler belirlendi. Bu yılın Parklarda Caz konserlerinde sahne alacak talihli genç cazcıları Afroloji, An Quartet, Büşra Kayıkçı, Deli Bakkal, Saynur Eren Duo Project ve Udgang Trio oldu. Bize de onlara söz vermek düştü. Afroloji, Deli Bakkal ve Udgang Trio ile Genç Caz’ı ve gelecek planlarını konuştuk. Hazırsanız başlayalım…

Işıl Çalışkan

Afroloji

Kendimizi tür kalıplarıyla sınırlamıyoruz

Tugay Genç (saksofon), Can Tutuğ (vibrafon), Eylül Güntekin (kontrbas) ve Cemil Can Çolak’tan (davul) oluşan grup, Fela Kuti, Ebo Teylor, Mulatu Astatke gibi müzisyenlerin eserlerini ve caz standartlarını Afrobeat tarzında seslendiriyor.

Işıl Çalışkan: Müziğinizi nasıl anlatırsınız?

Afroloji: Afroloji’nin müziği Fela Kuti, Ebo Taylor ve Mulatu Astatke gibi afrobeat/ethno-jazz sanatçılarının eserlerini temel alıyor ve bunların üstüne yapılan doğaçlama melodilerle şekilleniyor. Konserlerde klasik caz tınılarını hatta günümüz cazının tınılarını ve ritmlerini duyabilirsiniz. Bununla beraber konserin havasına göre yer yer rock’n roll bir sound bile duyabilirsiniz. Kendimizi tür kalıplarıyla sınırlamıyoruz.

Işıl Çalışkan: Genç Caz konserlerine hak kazanmanın sizin için anlamı nedir?

Afroloji: İstanbul Caz Festivali Türkiye’de yaşayan her caz dinleyicisi için çok özel bir yer taşıyor. Bu yüzdendir ki bu festivalde yer alıyor olmak çok büyük bir mutluluk. Ayrıca müziğimizi geniş bir kitleye çalacak olmak da bizi çok heyecanlandırıyor.

Her zamankinden daha ateşli çalacağız

Işıl Çalışkan: Seçmelerde üç parça çaldınız. Konserde daha uzun süre sahnede kalacaksınız. Dinleyiciyi nasıl bir performans bekliyor?

Afroloji: Son 4 buçuk aydır yaşadığımız kaotik ortamı düşünürsek her zaman çaldığımızdan çok daha ateşli ve yüksek enerjili bir performans çıkacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz. 

Işıl Çalışkan: Şu pandemi sebebiyle sektörün zora düştüğü bu günlerinde devam etme motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?

Afroloji: Bir gün biteceğini umut edip müziğe ve başka sevdiğimiz hobilerimize sarılıyoruz ki Genç Caz da bu motivasyonlardan biri oldu. Yoksa bu kadar karanlık bir düşünce ortamında devam edebilmek mümkün değil.

Işıl Çalışkan: Türkiye’de caz müzisyeni olmanın zorlukları var mı?

Afroloji: En temel zorluk tabii ki alıcısının çok olmaması. Ama bir yanılgı var, bu durum sadece Türkiye’de gibi zannediliyor. Dünyada da diğer müziklere kıyasla cazın dinlenme oranı buradaki gibi. O yüzden işletmeciler caz çalan mekânlara yatırım yapmaktan kaçınıyor. Ancak caz canlı çalınması gereken, interaksiyon temelli bir müzik ve Türkiye’de caz mekânı adı altında çalışan mekân sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. O yüzden çalacak mekân bulamayan müzisyenler motivasyon kaybı yaşayabiliyor.

Işıl Çalışkan: Geleceğe dair neler hedefliyorsunuz?

Afroloji: Afroloji olarak şu an en büyük hedefimiz pandemi geçince sürekli çalan ve talep gören bir ekip olmak. Konserler bize inanılmaz iyi geliyor ve müziğimizi ne kadar çok insanla paylaşabilirsek o kadar mutlu oluruz.

Deli Bakkal

Motivasyonumuzu gelecek güzel günler üzerine kuruyoruz

Avedis Özdemir (vokal), Özgün Tuncer (tenor saksafon), Deniz Felder (alto saksafon), Ali Ulusoy (trombon), Yiğit Tornacı (klavye), Mehmet Korkmaz (gitar), Doğancan Vural (bas), Barış Yalaz (perküsyon) ve Till Menzer’den (davul) oluşan topluluk Afrika cazı, ethio-jazz, afrobeat, funk, soul ve anadolu ritimleriyle buluşturuyor.

Işıl Çalışkan: Müziğinizi nasıl anlatırsınız?

Deli Bakkal: Müziğimizi yalın bir sentez olarak tanımlayabiliriz. Cazın anavatanı olan Afrika'dan, Kuzey Amerikadan ve Avrupa'nın birçok müzik geleneğinden beslendiğimizi ve kendi müzikal birikimlerimizi burada harmanladığımızı söyleyebiliriz. 

Sahnenin yıkılmasını istemeyiz

Işıl Çalışkan: Seçmelerde iki parça çaldınız. Konserde daha uzun süre sahnede kalacaksınız. Dinleyiciyi nasıl bir performans bekliyor?

Deli Bakkal: Sahne mümkünse çelik konstrüksiyon yapılsın. Yıkılmasını istemeyiz.

Işıl Çalışkan: Şu pandemi sebebiyle sektörün zora düştüğü bu günlerinde devam etme motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?

Deli Bakkal: Pandemi sürecinde üretmek ve çalışmak için daha fazla zamanımız oldu. Bu süreçte birçok parça yaptık. Motivasyonumuzu gelecek güzel günler üzerine kuruyoruz.

Işıl Çalışkan: Türkiye’de caz müzisyeni olmanın zorlukları var mı?

Deli Bakkal: Müzisyenin amacı üretmek ve kendini müzikle ifade etmek olduğu sürece herhangi bir zorluğu yok. Sadece, günümüzde birçok sektörde olduğu gibi, emeğin adil bir karşılığını beklemek çok mümkün değil. Zira caz da yoğun emek gerektiren bir müzik.

Işıl Çalışkan: Geleceğe dair neler hedefliyorsunuz?

Deli Bakkal: Dinleyicileri daha önce deneyimlemedikleri müziklerle buluşturmak istiyoruz. Yaptığımız müziği ülke dışında karşılığı olacak düzeyde bir özgünlük seviyesine çekmek üzerine çalışıyoruz.

Udgang Trio

Klasik Türk Müziği ve çağdaş müzikten ilham alıyoruz

Besteci ve müzisyen Atahan Çiftçi (ud) tarafından kurulan Udgang Trio, Cemil Can Çolak (davul) ve Alp Erdoğmuş’tan (kontrbas) oluşuyor. Türk müziğinin köklü enstrümanı olan udu sadelik ve genişlik algısı ile sunmaya çalışan üçlü müziğinde Türk müziği ve caz tınılarının karışımını sunuyor. Hem Klasik Türk Müziği hem de Çağdaş Müzik'ten ilham alan Udgang Trio, Türk müziğinin doğasını korurken ilgi çekici tınılar ve groove'lar ortaya çıkarıyor.

Işıl Çalışkan: Müziğinizi nasıl anlatırsınız?

Udgang Trio: Udgang ile yaratmaya çalıştığımız müzikte Klasik Türk Müziği’nin doğasını ve dokusunu bozmadan onu modern bir tını ile sunmak. Caz müziği ögelerini hem performans-ensemble esnasında hem de armonik olarak kullanıyoruz. Melodiler Çin’den Orta Asya’daki eski Türk tınılarına, Ortadoğu’dan Akdeniz ve Batı’ya uzanıyor. Udun getirdiği ‘perdesizlik serbestisini’ ve farklı tınısını öte yandan gitara benzeyen armonik yapısını kullanıyoruz. Ve kontrbasın zengin çalımı ile destekleyerek bir armoni yaratıyoruz. Davul ise bir yandan perküsif bir yandan da ana akım caza yakın bir üslupta bu armoniye destek oluyor.

Işıl Çalışkan: Genç Caz konserlerine hak kazanmanın sizin için anlamı nedir?

Udgang Trio: İKSV’nin Genç Caz konserleri Türkiye’de iyi müzik yapmak isteyen bizim gibi müzisyenler için yıllardır en önemli fırsatlardan birini sunuyor. O yüzden Genç Caz’ın kıymetini iyi biliyoruz. Henüz tecrübesiz ama iyi fikirleri olduğuna inanan gençler olarak başvuruyorsunuz ve sizi Türkiye’nin bu konudaki otoriteleri dinliyor, değerlendiriyor. Sonrasında gelip jüri ile tanışma fırsatınız oluyor. Sizin gibi yetenekli ekipleri dinliyorlar ve onlarla da tanışıyorsunuz. Gerçekten çok yönlü faydaları olan bir etkinlik. Zaten bunu da yolu buradan geçmiş müzisyenlere bakınca görebiliyoruz.

Zeki Müren de bizimle olacak

Işıl Çalışkan: Seçmelerde üç parça çaldınız. Konserde daha uzun süre sahnede kalacaksınız. Dinleyiciyi nasıl bir performans bekliyor?

Udgang Trio: Açıkçası bizi en çok heyecanlandıran konu bu. Çünkü henüz grup olarak konser yapma fırsatımız olamadı. Zaten yeni bir ekibiz ve pandemi sebebiyle ilk konserimiz iptal oldu. O yüzden Genç Caz konseri ilk ya da ikinci konser olacak. Repertuvarda çoğunlukla kendi kompozisyonlarımız var. Bunlar bir albümü tamamlayacak uzunluk ve bütünlükte. Çok heyecan verici ve yeni bir müzik olduğu için dönüşleri merak ediyoruz. Bahsettiğimiz mevcut kompozisyonlarda genelde belli motifler etrafında giden bir müzik ve doğaçlama bölümleri var. Ama mümkün olduğunca akustik enstrümanlarımızla özgün bir ses atmosferi yaratmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda özenle aranje ettiğimiz Ara Dinkjian, Zeki Müren gibi isimlerin yorumları da olacak. Oldukça heyecanlıyız.

Işıl Çalışkan: Şu pandemi sebebiyle sektörün zora düştüğü bu günlerinde devam etme motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?

Udgang Trio: Herkes gibi müziğe daha çok sarılarak ve daha pozitif günlerin geleceğine inanarak sağlıyoruz. Genç Caz da bu dönemde bizi motive eden etkenlerden çok önemli bir tanesi oldu.

Işıl Çalışkan: Türkiye’de caz müzisyeni olmanın zorlukları var mı?

Udgang Trio: Ana akımın dışında müzik yapan insanların yaşadığı tüm zorluklar caz müzisyenleri için de geçerli. Müziği icra etmek, çalacak mekân bulmak, maddi imkân sağlamak ve daha fazla insana ulaşmak için çok fazla çaba sarf ediyoruz. Caz karşılıklı iletişimin esas olduğu bir müzik olduğundan konserlerin daha çok olması gerekiyor. Bu konuda hem Türkiye’de hem dünyada caz müzisyenleri sıkıntı yaşıyor.

Işıl Çalışkan: Geleceğe dair neler hedefliyorsunuz?

Udgang Trio: Öncelikli hedefimiz müziği sahneye taşıyıp mümkün olduğunca fazla konser vererek ensemble ve performans tarafını oturtmak. Bu bizim için çok önemli ve temel bir konu. Sonrasında ise bir albüm kaydı düşünüyoruz. Bunu bu sene içinde veya 2021 başında yapmak güzel olur. Daha uzun vadede ise bu müziği kesinlikle Avrupa başta olmak üzere dünyaya taşıyacağız çünkü her yerde alıcısı olabilecek ve sevilecek kıvamda bir müzik olduğunu düşünüyoruz.

17 yılda kimler genç cazcı olmadı ki?

Bugüne kadar Genç Caz’a katılan müzisyen ve topluluklar arasında bugün müzik dünyasının önde gelen Gevende, Mikado, Ece Göksu, Ozan Musluoğlu, Batuhan Şallıel ve Anıl Şallıel, Volkan Topakoğlu, Yaşam Hancılar, Cihan Mürtezaoğlu, Deniz Taşar, Çağrı Sertel, Ekin Cengizkan, Başak Yavuz, Tolga Erzurumlu, Tümer Uluçınar, Hakan Başar, Geeva Flava, Eylül Biçer, Sanat Deliorman, İpek Dinç, Can Tutuğ, Cazzip Project, The Kites gibi çok sayıda ismi bulunuyor.

Seçici kurulda kimler vardı?

Bu yıl seçici kurulda müzisyen Aycan Teztel, Ayşe Tütüncü, Cenk Erdoğan, Kalben, Selen Gülün ve Volkan Öktem‘in yanı sıra müzik yazarı Feridun Ertaşkan, müzik yazarı ve yapımcı Hülya Tunçağ, gazeteci Yekta Kopan, radyo programcısı Dr. Hakan Rauf Tüfekçi ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer yer aldı.

Işıl Çalışkan

Cazkolik.com / 26 Temmuz 2020, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN