Gezgin, yolculuğu bittiğinde ancak güneşin peşinde koşmaktan bıkar

Gezgin, yolculuğu bittiğinde ancak güneşin peşinde koşmaktan bıkar

Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar...”
W. Blake 

 

Umut...

 

Zamanın neresinde kaldı her birimiz için kimbilir...

 

Tüm karanlıkları içimize çekmişçesine korku dolu değil mi dünyadan gelen tüm haberler... 

 

Biz istesek de bizi bize bırakacaklar mı diye değil mi kafamızdaki tüm uykuyu bölen sorular? 

 

Hani çok büyük adamlar olacaktık küçükken? Hani en pahalı evlerde oturacaktık ve paramız bizi her şeyden koruyacaktı? Öyle olsaydı bile, mümkün olur muydu umudu satın almak? 

 

Freddie Hubbard Amerikalı bir caz trompetçisi...

 

1960’ların başından itibaren bebop, hard bop ve post bop stillerini kullanmış müzikte...

 

Trompetinden daima gelen kendine özgü huzur ve umudun, ajiliteden kurtulmuş muhteşem tonu, onun ismini caz tarihine yazdırmış yegâne unsurlardan biri bence de...

 

Backlash albümü ise, Amerika’nın kan, gözyaşı ve ötekileştirmenin zirvesini yaşadığı zamanda, umuda ithâfen 1967’de piyasaya sürülmüştür. 

 

James Spaulding flüt ve alto saksofonda, Albert Dailey piyanoda, Bob Cunningham basta, Otis Ray Appleton davulda ve Ray Barretto perküsyonda harika bir işbirliği ile bu muhteşem albümün altına imza atmışlardır. 

 

Umut diyince aklıma hep “Günebakan“ çiçeği gelir...

 

İsmi gibi kendisi de hep umuda döner yüzünü ve her gecenin ardından her sabah yine başlar gün ışığına aşık olmaya, yeniden sevmeye...

 

Ve her gece tekrar sabahı beklemeye...

 

Albümdeki “Little Sunflower” bestesi ile Hubbard, tıpkı “Günebakan çiçeği” gibi her şeye rağmen yüzünü umuda, ışığa dönerek, müziğin aydınlık yüzünü dinleyicilerle buluşturmuş, direniş ve sevginin huşûsunu, yumuşak bir meltem gibi kulaklarda duyurmuştur.

 

Albüme ismini veren “Backlash” parçası ise umuda giden yolda iyi bir savaşçı olmanın altını çizmiş, müzisyen “Donald Pickett”ın bestesi olarak albümde yerini almıştır.

 

Hubbard, hüznünü seven ve onun kendine kattığı her sıradanlığı ve acayipliği, muzip bir dille anlatmıştır “Echoes of Blue” parçasında da. 

 

Kendiyle yüzleşmiş, arınmış ve karşısına çıkacak her zorluğa karşı önce kendini yenmiş ve geri dönmüştür en iyi haliyle “The Return of The Prodigal Son” bestesinde...

 

Herkes nefes alır hayatta kalmak için ama gerçekten yaşamak iliklerine kadar, “Güneşin peşinde olmak“ diyordu son nefesine kadar Hubbard...

 

Ve Blake doğruluyordu onu ”Gezgin, yolculuğu bittiğinde ancak güneşin peşinde koşmaktan bıkar” diyerek...

 

Güneşli günlere kucak dolusu ışıkla  kavuşmak dileğiyle...

 

Şenay Ocak

 

Cazkolik.com / 06 Temmuz 2020, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Şenay Ocak

Caz vokalisti ve eğitimci Şenay Ocak müzikoloji üzerine yüksek lisans yapıyor, yurtiçi ve dışında caz üzerine akademik çalışmalarını, proje ve eğitimlerini sürdürüyor.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.