İşte! yine tutsağınım, al götür beni istediğin yere
nasıl olsa ikimizde aynı hücrenin maviliğindeyiz.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Roberta Joan Anderson gerçek adıyla, Joni Mitchell Kanadalı şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve ressam olarak bilinir. Akustik Folk şarkılar, caz, rock ve bağımsız tarzlarda bestelediği şarkıların sözlerinin her biri adeta fantastik ve büyülü bir masal dünyasının içinde hikâyelerinin sunumuyla kendini gösterir. Sözler özellikle, o kadar güzel yorumlanır ki, tüm şarkıların müziksiz bir şiir kitabı olarak da rahatlıkla okunabileceği nettir.
Joni Mitchell, hem caz kalıplarının sınırlarını zorlayan, hem 1960’lı yıllardan Amerika Folk Müziği ekolünü ve ruhunu hikâye anlatıcılığıyla ve şarkılarıyla devam ettirebilmiş önemli bir sanatçıdır. Ayrıca bir ressam olup, albüm kapaklarındaki görselleri dahi kendi anlatımıyla tasavvur etmiştir.
Caz şarkıları yorumunun en bilindikleri: Twisted, Goodbye Pork Pie Hat, Summertime gibi sıralanabilir. Ayrıca ünlü caz piyanisti ve besteci Herbie Hancock ile de yaptığı çalışmalar da vardır.
Benim de sevdiğim hikâye anlatıcılarından olan Joni Mitchell’ın 1971 tarihli ‘’Blue’’ albümünü sizin için seçip öykülendirdim. Her şarkıyı ise bir paragrafa adadım. Kısa ve her birimizin içinden geçebilecek bu yazıyla şarkıları ard arda dinlemenizi tavsiye ederim. Başlıyoruz...
Bir hikâye diğerini çekiyor mu dersin. Sanmam, sen başkasın ondan. Serseri bir mavilik var gökyüzünde. En çok senin eğlenceli uçurtmanı seviyorum gözlerinle güldüğünde. Beni ciddiye alıyormuş gibi görünmüyorsun. Çırpınan bir kuş gibiyim neşende. Kapılıp gittim yalan mı dersin? Ama sen yalan söylediğinde eğleniyorum ben. Ve evet tüm istediğim bazen bu. (All I Want)
İçimde yaşlı bir adam var, ağaç gibi sarıldığım oysa. Onu nerede bıraktım bilmiyorum. Hâlâ üzüldüğümde köklerine dokunup gözyaşı dökebiliyorum ama şimdilik üzüntümden uzak dur sen. O hep benimle, yeterince uzun süredir orada bunun için. Karanlıkta dans ediyor, birlikte şarkı söylüyoruz. Ama gün ışığında kayboluyor. Onu yeterince iyi anlamadığını düşünüyor olabilir. Seninkiyle tanışamayacağım, içindeki yaşlı adam kim bilmiyorum. Bana ‘’hissediyorum’’ dediğin günden sonraki konuşmamızda görmek istemiştim onu; yeterince cesur olmadığını tahmin edebilirim hep gülümsediğinden. (Old Man)
Sevmediğim bir kasaba var, içinde samimiyet olmayan. Adını Carey koyalım mı? Bazen rüzgar çabuk eser geçer ama. İçinden duygular düşünceler iz bıraksa da geriye ev diyebileceğin bir çift göz bırakmaz sana... Tamtamlar duyuyorum yolumu hazırlayan Afrika’nın en yeşilinden. Büyütüyor yağmurları sevgiyi ama sen hep böyle kal. İçinden görünmez olarak geçsem de, seni sevdiğimi ve sevgi konusundaki cimriliğini unutmayacağım tebessümümle. (Carey)
Yine de hep düşüneceğim o gece sana koşup gelseydim, ne kadar acı çekerdim diye en güzelinden… Sonra soracaktım ve vazgeçecektim yol nereye, yolculuk nerede bitecek diye… Benzetecektim seni içimde kalan yarım sevilmişliklere… Sana sevdiğimi söyleyip, sevmediğimi anlayacaktım yıllar sonra. Gözlerimde blurlaşan bir mavilik bırakacaktın sahiden. (Blue)
Evin yolları çekecek beni. Sadece blues dinleyeceğim yolda. Adını Joni’den California şarkısı koyacağım. Elimde dergiler, sokaklarda yabancılar, beynimde savaşlarla… Senin evin neresiydi arada merak ettim. Sana özgü değil, çok meraklıyımdır ben. Başka birine koştun vakit kaybetmeden, evin neresi olacak diye merak ettim yolda blues dinlerken. Sonra önemi kalmadı, yaşıyor ve gülüyor olman müzikle hep çok güzel kalacaktı benim için. (California)
Aşk bir şarap gibi bir kadeh zaman zaman. Böyle mi olmalıydı? Evet tek kadehle verdiğin şarhoşluğu sevdiğimi söylemesem de, yalnızlıklar kalmasın üzerimizde. Çok sev, çok sevil ama gerçeği de hissetmeni dilerim bir şeylerde… Hayat o kadar uzun değil, seçenekler çok ama derinlik az. Bunu arayan sadece benim artık belki. Siyah beyaz ekrandan bakan renksiz bir suretim sana. (A Case Of You)
Birbirimize bir anlığına iyi hayalciler olduğumuz için tutulduk yolda. Sarıldık ve hissettik onların çarpışmasını. Tüm hayalciler bu yoldan geçer dedin bana, bense artık orada değildim. Söylediler şarkılarını, sen yol gösterdin. İyi hayalcilere dağıttın sevgi parçacıklarını, inandılar sana. En çok benim kalbime dokundu onca hüzünden sonra, en çok benim kalbim, ve benim kalbim seni son gördüğümden beri… (The Last Time I Saw Richard)
Şenay Ocak
Cazkolik.com / 16 Ekim 2023, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.