Kaos, yokoluş ve diriliş... "Resurrection" uzun ve tatmin edici gitar sololarıyla dolu yeni bir rock albümü

Uzun yıllar klasik müzik eğitimi alan, master ve doktorasını ABD'de klasik gitar üzerine yapan gitar virtüözü Ahmet Sönmezler'i müzik dünyası ilk albümü "Koyunbaba" ile tanımıştı. 2015 yılında yayınlanan "Koyunbaba" albümünde Sönmezler, Hektor Villa Lobos, Johann Anton, Konstantin Vasiliev gibi ustaların besteleri yanında albüme adını veren Carlo Domeniconi'nin dört bölümlü gitar konçertosu "Koyunbaba" ve "An Anatolian Folk Song" besteleri ile anonim "Üsküdar'a Gider İken" gibi sevilen şarkıları da seslendirmiş ve albüm dünya müzik listelerinde yer almıştı. Kıbrıslı başarılı sanatçı Sönmezler John Hopkins Üniversitesi Peabody Konservatuvarı'nda masterın ardından Arizona Üniversitesinde doktora eğitimini tamamladı.

Gitar ustası Ahmet Sönmezler geçtiğimiz haftalarda "Resurrection" ismini verdiği yeni bir albüm yayınladı. Albümün en önemli farkı eğitimini aldığı klasik gitar üzerine değil rock merkezli bir çalışma olması.

Sanatçıların, müzikal uğraşı alanları ve enstrümanlarında yetkinleşmelerinin ardından yeni ses olanaklarını araştırmak ve müziklerini farklı türlere taşıma isteği müzik dünyasında sık rastlanan bir durumdur. Sönmezler'in de yeni albümü "Resurrection"da böyle bir yönelişe gittiğini belirtmek gerek.

Kulağı ve müzikal dünyası yeni seslere açık olan sanatçıları diğer sound'ların yarattığı alternatif olanaklar adeta davet eder. Ahmet Sönmezler de yeni bestelerini bu çağrıya olumlu cevap vererek oluşturmuş.

Toplam 6 parçadan oluşan 44 dakikalık bir kayıt "Resurrection". Sadece 6 parça olmasına karşın parçaların süreleri ortalama rock albümlerine göre daha uzun. Bu süreler de dinleyiciye normalden daha fazla gitar rif'leriyle uluşturduğu gibi sanatçının tatmin süresini de uzatıyor, artırıyor.

Sözlerin kullanılmadığı müziklerdeki geleneksel rock gitar soloları oldukça tatminkâr dinleyiş sağlıyor.

Albümün kapak görseli de dikkat çekici. Yanıp çökerek yıkılmakta olan dünya metaforu sanatçının kendi içindeki kaos ve yokoluş sonrası albüme adını veren kelime gibi bir 'diriliş'i anlatıyor. Bu dirilişi politik ya da teolojik bir gönderme değil, bizzat sanatçının kendi müzikal yeteneklerini yeniden keşfetme sürecinin sonucu olarak tarif etmek sanırım doğru olacaktır.

Cazkolik.com / 02 Temmuz 2021, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN