Kendinde olmayanları avantaja çeviren adam; Anthony Strong

Kendinde olmayanları avantaja çeviren adam; Anthony Strong

Anthony Strong İstanbullu cazseverlerin ilgi alanına iki yıl önce hızlı ve keskin bir giriş yaptı. İlk olarak İstanbul Caz Festivali`nin iki yıl önceki festival açılış gecesi izlemiştik, basın gecesi ve kokteyl ortamı ve tam konser performansı olmamasına rağmen o yıl 28 yaşında olan genç sanatçı o yaz gecesi kısa performansıyla bile bir çok cazseverin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Sonrasında, en az bir ya da iki kez daha geldiğini biliyoruz ama daha önemlisi albümü müzik dünyasında dolanmaya başlamıştı.

 

Dün gece, İş Sanat sahnesinde, genç sanatçıyı bu kez `full` konser performans izleme imkanımız oldu. Dün geceye kadar hem ülkesi İngiltere`de hem Avrupa genelinde TV şovları ve müzikal tiyatrolarda oyuncu olarak edindiği tecrübe kadar Michael Bolton`dan Jocelyn Brown`a bir çok ünlü isimle stüdyo müzisyeni olarak çalışması ve istikrarlı kişiliği sonucu 2009 yılında ilk albümü "Guaranteed"i yayınlamayı başardı. Arkasından 2012`de "Laughing in Rhythm" ve son olarak da geçen yıl "Steppin` Out", yani dün gece konser boyu dinlediğimiz şarkılardan oluşan son albümü.

 

Anthony Strong sahne üstündeki müzikal-teatral tecrübesini konserlerine taşımayı başarıyor ama bunu yaparken ne Jamie Cullum kadar aşırı enerjik, ne -yaşıtı olmasa da- Kurt Elling kadar `ağır abi`, ne Hollywood Broadway yakışıklısı Harry Konick Jr. kadar `cool`, ne `Afro American Heritage` Gregory Porter kadar `ağır top`, ne caz yolundan şaşıp popüler müziklere dalıp yokolup giden Peter Cincotti kadar mirasyedi ve ne de yılda en çok kazananlar listesine abone olmuş bir Christmas şarkıcısına dönüşen Michael Bublé kadar da `ünlü`. Oysa, tüm bu kulvarların arasında kendi yolunu bularak belki de tahmin etmediği bir kariyeri olabilir.

 

Yukardaki paragraf size fantezi bir gelecek tasavvuru olarak görünebilir ama Anthony Strong`daki ses kimde olsa bu hayallere cesaret etmesini sağlayacak menajerler bulmasına da yarayabilir.

 

Genç yaşında edindiği tecrübe 32 yaşındaki sanatçının vokal ve müzikal performansı yanında salon ve dinleyici hakimiyetine yönelik iletişim işini de iyi yapabildiğini gösteriyor. Up tempo başlayan konseri en az üç-dört şarkı kesintisiz aynı ritmle sürdürmesi ardından trio vokal balad ile hem sahneyi hem salonu dinlendirmesi derken tekrar izleyici iletişimini artırrıp alkış vokal desteği coşkusu iyice artmış salondan almayı başarması, araya, salonu arkasına alarak `selfie` çekmesi, izleyiciyle diyaloglar gibi müzik dışı enstantaneler derken ritmi iyice artıran swing tempo piyano, bol sosyal medya mesajları şu-bu derken konser sonunda uzuun imza kuyruğuyla tüm bu çabanın bi-hakkın elde edilmiş olduğunu görmek gerçek bir mükafat.

 

Albüme adını veren "Stepin Out"la başlayıp albüm sıralamasına sadık kalmadan ama çoğu son albümden setlist ile ilerleyen konserde ardı ardına "Luck Be A Lady", "My Ship" araya, albümde olmayan bir "Gamblin Man Blues" girmesi, YouTube`da çok ilgi gören `Official Video`su ama bir önceki albümden gelen `Cheek to Cheek`, sonra yine albüme dönüş; "When I Fall in Love", "Earlybird", bir Stevie Wonder klasiği "Overjoyed", Nat King Cole klasiği "L-O-V-E", Cy Coleman klasiği "Witchcraft", Victor Young klasiği "When I Fall in Love", Cole Porter klasiği "Too Darn Hot" ile semi-final ve nihayet kendi bestesi "Learning to Unlove You" final.

 

Dünkü konserin rövanşı eminiz seneye ve yine İstanbul`da olacaktır ve takip edin genç sanatçının dün geceki konserin üzerine ne kadar daha koyduğunu hep beraber gözlemiş olacağız.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 17 Aralık 2014, Çarşamba

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.