Polonya cazının yeni öncüleri

Polonya cazının yeni öncüleri

Eğer Polonya cazı hakkında bir şeyler biliyorsanız, bunun nedeni, büyük olasılıkla 1965'ten 1989'a kadar süren efsanevi albüm serisidir. Seri, Krzysztof Komeda, Tomasz Stańko, Jerzy Milian, Adam Makowicz ve Zbigniew Namysłowski gibi Polonya'nın en önemli caz müzisyenlerini tanıtıyordu.

 

 

Kültürel açıdan zenginiz ve güçlü şekilde şizofreniz

 

 

Polonya'da caz uzun süre daha geniş bir kitleye ulaşmada sıkıntı yaşadı. Kamil Piotrowicz, Emil Miszk, Szymon Gąsiorek gibi müzisyenler ve EABS ve Immortal Onion gibi gruplar yeni yollar açıp yeni dinleyiciler kazandıkça bu durum son yıllarda değişti. Piyanist Kamil Piotrowicz, “Güvenlik duygusuyla ve sözde sınırsız olanaklarla büyüyen ilk nesil biziz. Karşıtlık ve belirsizlik sunabiliriz, kültürel açıdan zenginiz ve güçlü şekilde şizofreniz, bu da tazelik ve özgünlüğe dönüşüyor" diye açıklıyor.

 

 

Kendimizi kapatmak cazın antitezidir

 

 

Sahnedeki çağdaşları gibi, Kopenhag'daki Rhythmic Music Conservatory'den mezun olan Piotrowicz, gelen eleştirilere karşı direniyor. “Bazıları için caz kesinlikle bebop” diyor ve “[Marc] Ducret, Bern [Nix], [Charlie] Parker, [Buddy] Guy, [Anthony] Braxton ve diğerleri gibi insanları görmezden geliyor. Kendimizi kapatmak cazın antitezidir, burada dikkati çeken şey etki değil, süreçtir. Szymanowski ve Coltrane arasında ayrım yapmaya ihtiyacım yok, benim için onlar tek bir müzik. Bir süredir [kendi çalışmamı tanımlamak için] 'doğaçlama müzik' veya 'yaratıcı müzik' terimini kullanıyorum”.

 

Saksofoncu Marek Pospieszalski, doğaçlamayı Polonya çağdaş müziğinin tarihi hakkında konuşmak için bir fırsat olarak görüyor. “'Caz' kelimesi Amerikan kültürü ile bağlantıları gösterir. Doğaçlama müzik terimine daha yakınım çünkü bu terim Avrupa'daki özgür doğaçlama ve çağdaş müziğin yanı sıra caz gibi şeyleri de içeriyor" diyor.

 

Yeni albümün prömiyerini 2021 sonbaharında EFG Londra'da yapan Joanna Duda da aynı fikirde. “Mevcut tüm ses paletlerini kullanıyorum. Mevcut tüm farklı ve ilginç müziklerle, aynı anda birkaçını kullanmamak utanç verici olurdu" diyor.

 

Aşağıda yer alan sanatçılar, müziklerine bir dizi stil ve ses getirerek, Polonya caz sahnesini sürekli öngörülemezleştirerek özellikle bu ruhu yansıtıyor.

 

 

Michał Jan Immortal Onion "Screens"

 

 

Immortal Onion ikinci albümü "XD"den beri çalışmalarına giderek daha fazla elektronik ekliyor. Bazen davulları davul pedleri ile veya Moog için bir kontrbasla değiştiriyor. "Screens" fikri, üçlünün sounduna hayran olan saksafoncu ve yapımcı Michał Jan Ciesielski'nin onlar için bazı besteler yapmaya karar vermesi ve pandemi karantinası üzerine şekillenmeye başladı. "Screens"deki altı beste, BadBadNotGood'u hatırlatan karmaşık poliritimlere ve müzikal akrobasilere sahip. Dörtlü, hafiflik ve ferahlıkla çalıyor; “ZOZI” büyük ve orkestral, “Bitter Habits” tuzakla flört ediyor, üstelik, Ciesielski'nin lirik, güçlü saksafon cümleleriyle de zirveye ulaşıyor ve “OK Boomer”a güç veren çıtırtılı vuruşa DJ Eprom'un prodüksiyonu sayesinde ekstra önem verilen renkli ritmik fikirlerle dolu bir güç gösterisi.

 

 

O.N.E. "Entoloma"

 

 

Canlı ortamda O.N.E. heybetli bir enerjiye sahip ve bestelenmiş malzemeyi doğaçlama parçalarla zahmetsizce dengeliyor. Dörtlü olarak kaydedilen "Entoloma", grubun kimyasını mükemmel şekilde yansıtıyor. Ritim bölümü, Monika Muc'un baskın saksafonuna ve Pola Atmanska'nın lirik piyanosuna ayak uyduruyor. Ayrıca, ilgi çekici karşıtlıklar da var. “Grey” mesela melodiyle açılıyor ancak kısa süre sonra Patrycja Wybrańczyk'in perküsyonuyla taçlanıyor. “Ute” gibi şarkılarda grup üyelerinin birbirini sardığını ve katmanlı bir müzikle ortaya çıktığını rahatlıkla hissedebilirsiniz.

 

 

EABS "2061"

 

 

EABS kariyerine Komeda'nın çalışmalarının yorumlarıyla başladı ve Sun Ra'nın müziğinden ilham aldı. En son kayıtları, sıkı topluluk çalma ve elektronik prodüksiyon arasında denge kuran tamamen fütüristik müzikler. “The Mystery of Monolith”de olduğu gibi lirik ve incelikli olabilir ancak sıklıkla maceralı bir yolu yolu tercih ediyor. Marek Pędziwiatr, piyanoyu elektrikli klavye ve synth ile değiştirirken Paweł Stachowiak'ın sesi eşliğinde ara sıra Miami basını [Miami bas 1980'ler ve 1990'larda popüler hale gelen hip hop'ın alt türüdür] hatırlatıyor. Gürültülü nefesliler müziğe orkestra hissi veriyor ve grubun iyi niyeti, Polonyalı caz efsanesi Jan Ptaszyn Wróblewski'nin konukluğuyla perçinleştiriliyor.

 

 

BLED "Roots Futuristic Sci-Fi Sounds"

 

 

Emil Miszk ve Sławek Koryzno Alpaka Records'u kurdu ve BLED'deki çalışmaları Moog Rogue modüler bir synthesizer ve trans benzeri efekt için bir Echolette SE200 ile minimal bir trompet ve davul kurulumunu güçlendirdi. Bazen Chicago Underground Duo'nun serbest çalışmalarını, bazen de Luke Abbott'un doğaçlama aşırılıklarını çağrıştırıyor.

 

 

Klawo "Klawo"

 

 

Gdańsk Müzik Akademisi'nin genç mezunlarından oluşan Klawo, kelimenin tam anlamıyla işbirlikçi bir topluluk. Konstanty Kostka için solo proje olarak başlamalarına rağmen proje neredeyse her üyesinin katkılarını içerecek şekilde gelişti. Temmuzda çıkan ilk LP'leri harika melodilerle dolu. Zaman zaman titrek funk sesiyle İngiliz caz sahnesini akla getiriyor. Grubun yoğun sesi elektroniklerin nefesli çalgılar ve flütlerle iç içe geçmesi onları umut verici genç gruplardan biri yapıyor.

 

 

Joanna Duda Trio "Fumitsuke"

 

 

Joanna Duda sadece solo sanatçı değil, aynı zamanda Julius Eastman'ın çalışmalarını icra etmeye adanmış bir piyano dörtlüsünde çalıyor ve elektronik müzikle uğraşırken Netflix dizisi Erotica 2022'nin müziklerini yazdı. Fumitsuke Duda'nın iki yıldır geliştirdiği fikirleri çoğalıyor. Davulcu Michal Bryndal ve Christian aTunde Adjuah ile birlikte çalan kontrbasçı Max Mucha piyanisti mükemmel şekilde tamamlıyor. Bu albüm farklı dinamikler ve motiflerle dolu. Sadece klasik müzik ve cazdan değil, aynı zamanda, pop kompozisyon formlarından da yararlanıyor.

 

 

Marek Pospieszalski "Polish Composers Of The 20th Century"

 

 

Marek Pospieszalski, Polonyalı çağdaş müzik özgün bestecilerin eserleri ve genç Polonya caz sahnesinin kremasını bir araya getirdi. Krzysztof Penderecki veya Wojciech Kilar yerine Zygmunt Krauze, Włodzimierz Kotoński, Tomasz Sikorski veya Bogusław Schaeffer gibi daha yeni isimlerin eserlerini bulabilirsiniz. Orijinal parçalar santur ve yaylı çalgılar orkestrası gibi enstrümanlar için düzenlenmişti, ancak burada müzisyenler onları caza çevirirken aynı zamanda diğer etkilere de açık kalıyor, böylece, “Krauze”de çatırdayan gürültüyle örülmüş heyecan verici bir kreşendoya, “Kotoński”de belirgin nefesli üflemelere sahip yoğun bir valse ve için için yanan, nüanslı “Baird”de William Basinski'nin etkisini görebiliyoruz. Birlikte ele alındığında, bu koleksiyon, Polonya müzik tarihinin yanı sıra günümüzün genç caz sahnesine de mükemmel bir genel bakış sunuyor.

 

 

Wood Organization "Drimpro"

 

 

Drimpro, her ikisi de Kopenhag'daki Rhythmic Music Conservatory'ndan mezun iki müzisyen arasındaki işbirliğinden oluşuyor. Drimpro başlangıçta kulağa çok ilkel gelse de, ilerledikçe ağırlık kazanıyor. Kontrbas ve davullar, synth'lerin basit sesiyle zirveye ulaşan tonu ayarlıyor. Burada tüm çalışmalar özgür doğaçlama ve sağlam bir ritim etrafında ses dokuları üreten icralarla dolu.

 

 

Kamil Piotrowicz Sextet "Weird Heaven"

 

 

Klasik eğitim almış piyanist Kamil Piotrowicz postmodern müzik kolajları yaratmaya bayılıyor ve "Weird Heaven" albüm adı müzikal fikirlerini mükemmel şekilde yansıtan bir seçim olmuş. Altılının üçüncü albümü, cazı yaratıcı bir başlangıç noktası olarak ele alan ve doğaçlama ile beste arasındaki boşluğu dolduran müzikler üzerinde harika bir toplu çalma örneği oluşturuyor. Piotrowicz, grubunu iyi yönetirken onlara her zaman ana melodiye geri dönüş yolunu da buluyor, serbset dolaşma özgürlüğü de veriyor.

 

 

Ksawery Wójciński "Tower of Pressure"

 

 

Ksawery Wójciński, Uri Caine, Charles Gayle, Michael Zerang, Nicole Mitchell ve Augustí Fernández gibi isimlerle çaldı ancak nadiren solo kayıt yapıyor. Yaptığında da etkisi çarpıcı oluyor. "Town of Pressure", dört yıl önce Konin'de olağandışı akustik özellikleri nedeniyle seçtiği boş bir su kulesinde kaydedildi. Kontrbasçı, sessizliği ve mekânın doğal yankısını kullanarak çalıyor. Bazen kardeşi çaldığı trompetle destekliyor ama sanki asılı kalmış bir animasyon gibi hissettiren müzikler yaratıyor. Minimalist ve zaman zaman olağanüstü derecede duygusal olan "Tower of Press", az olanın daha iyi olduğunu adeta kanıtlıyor.

 

 

sneaky jesus "For Joseph Riddle"

 

 

Wrocław'lı dörtlü Sneaky Jesus, Polonya caz geleneğini funk ve özgür doğaçlama unsurlarıyla birleştiriyor. Maciej Forreiter'in gitarı, davulcu Filip Baczyński ve basçı Beniamin Łasiewicki'nin ritimleriyle yönlendirilen Matylda Gerber'in saksafonu için kontrpuan görevi görüyor. Albüm, Baczyński'nin çılgın davul solosu ile başlıyor ve neredeyse yarım saat süren “Minneapolis - Police Game” ile son buluyor. Eser, hem 2020'de ABD'deki Black Lives Matter protestolarına hem de aynı yıl Polonya'da kürtaj karşıtı yasaların sıkılaştırılması nedeniyle gerçekleşen Kadın Grevi'ne yönelik yazılmıştır. Albüm, agresif çalımın cazda politik bir silah olabileceği gerçeğini açıkça ortaya koyuyor.

 

Jakub Knera'nın kaleme aldığı makale Bandcamp'te yayınlanmıştır.

 

Cazkolik.com / 13 Eylül 2022, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.