Progresif yeni caz sahnesinin ayrılmaz parçası Nubya Garcia PSM'de caza geliyor

Progresif yeni caz sahnesinin ayrılmaz parçası Nubya Garcia PSM'de caza geliyor

 

 

İleri atılan büyük bir adım, modern cazın yükselişteki sesi

 

 

 

Caz pek öyle kolay yenir yutulur bir tarz hiç bir zaman olmadı. Caz ilk duyulduğunda insanın içinde kendisini rahat hissedeceği cinsten bir müzik değil. Tuhaf olarak algılanabilir, alışılmış kalıpların dışında kalır. Caz üretimleri son zamanlarda belli bir niceliğe ulaştı ancak pek çoğu belli bir niteliğe ulaşmadı. Ancak elbette genel kalıpları yıkan sanatçılar dönem dönem karşımıza çıkar. İşte daha 30’lu yaşlarında olan, tenor saksafonist Nubya Garcia’ya da bu değerlerden biri. Britanya caz sahnesinden son zamanlarda çıkan en yaratıcı, dizginlenemeyen bir sürüm. Garcia, türün sınırlarını göz ardı eden ileriye dönük Britanyalı caz sanatçıları -Sons of Kemet, Kamaal Williams, Alfa Mist, Moses Boyd- dalgasının bir parçası. Yaptığı müzik, genellikle serbest akan enstrümantalizm üretmek için türün engelleriyle oynuyor.

 

 

Nubya Garcia'nın özelliği ne?

 

 

Nubya Garcia’nın şöyle bir özelliği var, bir notasını duyduğunuzda sanatsal niyetinin ne olduğunu hemen algılayabilirsiniz. Caz dünyası içerisinde kendisine bir konum bulma meselesi yok, aksine, o zaman kendi konumunu belirlemiş ve onun içerisinde dinleyicileri ile gel-git’ler paylaşıyor. Sanatçının müziğindeki odak noktası kişisel güç ile kamçılanan, kolektivizm. İçinde ego barındırmayan bu müziksel emisyon, doğaçlama ile beslenen farklı kültürlerin varlığını yansıtan bir açılım, Afrika diasporasının yeni bir bakış açısı.

 

 

 

Nubya Garcia'nın müziğindeki dürtüler

 

 

Garcia’nın müziğinde bir dürtü ordusu var; bu dürtüler, calypso, dubstep, soul, reggae, cumbia, hip-hop ve elbette caz. Garcia'nın annesi Guyanalı, babasının Trinidadlı olması farklı müziklerin ete kemiğe büründürüldüğü bir mekanizmayı karşımıza çıkartıyor. Erken yaşlardan itibaren keman ve piyano dâhil Londra’daki evlerinde çeşitli enstrümanları çalmaya başlayan sanatçı, kendi döneminin alternatif müziğinde kendine yer bulamayıp caza evrilmiş ve bir saksafon alarak cazı takıntı haline getirmiş.

 

Meditatif armoniler, coşkulu ritimler ve uğuldayan tınılar aracılığıyla ürettiği müzik doğrudan kişisel geçmişine hitap eden güçlü bir ifade. Müziğinin özünde hem havadar yatıştırıcı, hem de sırılsıklam enerjik modlar yer alıyor. Bir de şu gerçek var ki, işler değişiyor. Türler arasında bulanık çizgiler oluşmaya başladı, bu da gerçekten harika, çünkü insanlara cazın size göre olmadığı ya da sadece popüler olanı seveceğiniz yalanı yıllarca dayatıldı. Oysa asıl amaç; müziği gitgide daha fazla farklı insan türüyle paylaşmak.

 

 

Britanyalı Garcia’nın müziğinde geçmişe uzanarak günümüzde var olduğumuz kaynağı benimseme temelleri yatıyor. Dinleyicilerin son sürat giden hayatlarında yavaşlamalarını ve kendileriyle, kültürel tarihleriyle ve en yakınlarıyla yeniden bağlantı kurmalarını hatırlatıyor. Yaratılan müzik bizi besleyen özelliklerle ilgili; sizi besleyen, beni besleyen, sevincimizi besleyen, kargaşamızı besleyen o özellikler. Hepsi, içsel duygularımızın notalara yansıması.

 

Spritüel cazın soyuna kanalize olan bu genç yetenek, işbirlikçi ruhu, destansı, etkileri geniş bir tarihe bağlayan karmaşık bir duvar halısı örüyor. Her ne kadar sanatçının fiilen kendi adını taşıyan iki stüdyo çalışması (2018 tarihli “Nubya’s 5ive” ve 2020 tarihli “Source”) olsa bile, adeta yıllardır caz tarihinde yer almış özelliklere haiz. Söz konusu iki değerli çalışma da, kanımca saksafonistin temsil ettiğim her şeyin sorumluluğunun beden bulmuş hali. Daha da önemlisi, bunu yaparken tek başına değil topluluğu ile yapıyor. Ne de olsa insanlar her yönden birlikte daha güçlü fiziksel, duygusal, ruhsal. Topluluk, müziksel yaşam başarısı için çok önemli.

 

Albümlerin enstrümantal olması ayrı bir değer zira gerçekten müzik aşkınlık, kelimelere dökemeyeceğiniz bir tür duygu. Ve insanlara aktarılmak istenilen meseleye bedenen ne kadar bağlandıkları da çok önemli.

 

 

 

Koasa sebep olma özgürlüğü

 

 

Dub ve caz arasında gidip gelen caz sentezi, deneysel açılımlar ile aynı zamanda da kaosa sebep olma özgürlüğüyle besleniyor. Garcia'nın bir saksafonist ve aynı zamanda bir grup lideri olarak gücü, herkese meydan okuma havasında seyir ediyor. Bu ödün vermeyen pragmatik duruş, inanılmaz derecede ruhsal olan ve insan deneyiminin bir parçası olan müziği besliyor. Öte yandan bu meydan okuma kışkırtma yerine sahiplenmeyi tetikleyen bir sorumlulukla geliyor.

 

Caz diğer tarzların onun içine katılmasıyla yoğrulan bir devrimsel organizma, bu devrim Garcia için çoktan gerçekleşmiş. İleriye doğru atılan büyük bir adım. Karşımızda meteorik bir yükselişte olan modern cazın sesi var, ilerici yeni caz sahnesinin ayrılmaz bir parçası.

 

Zekeriya Şen

 

Cazkolik.com / 11 Mart 2022, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Zekeriya Şen

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.