İstanbul`da kuzey ışıkları

İstanbul`da kuzey ışıkları

İstanbul`un caz adına iyiden iyiye sürprizlerle dolu bir şehir haline geldiği şu günlerde, gün geçmiyor ki beklenmedik yeni bir haber bizi şaşırtmasın. Aynı gecede Avrupa`nın kuzeyinden yıldızlar karması bir topluluk izleyecek olmak da bu beklenmedik sürprizlerden biri olsa gerek. Üstelik Norveç’in uluslararası arenada sesini yükseltmekte olan genç caz müzisyenlerine de bu konserde rastlamak işin güzel taraflarından bir diğeri. Norveçli bağımsız plak şirketi Jazzland Records’un 17 Kasım Cumartesi akşamı 21.30’da Borusan Müzik Evi’nde sahne alacak olduğu bu konserde başta firmanın kurucu müzisyeni olan piyanist Bugge Wesseltoft olmak birçok önemli ismi İstanbul’da izliyor olacağız. Jazzland Records’un 15. kuruluş yılı dolasıyla gerçekleştirmiş olduğu kutlama konserlerinde, firmanın sadece ilk dönem sanatçılarını değil, yakın zamanda kataloglarına dahil olan genç isimlerde yer alıyor.

 

Akustik ve elektronik tınılar diyarı Jazzland

 

1996 yılında Norveçli piyanist Bugge Wesseltoft tarafından kurulan Jazzland Records ilk olarak bu müzisyenin "New Conception of Jazz" isimli albümünü yayınlar. Bu kayıt kuşkusuz trompetçi Nils Petter Molvær`in “Khmer” ve Supersilent grubunun “1-3” (Rune Grammofon, 1997) albümüyle birlikte Norveç caz sahnesinde önemli değişimlere yol açan birkaç çalışmadan biri olur. Elektroniklerin, turntableların, ve dış seslerin akustik enstrümanlar ile buluştuğu bu 3 albüm, birbirinden tamamen farklı kültürel referanslar üzerinden hareket eden çalışmalardı. Sözü geçen bu 3 albüm, o tarihten sonra caz ve caz ile organik ilişkisi olan doğaçlama kökenli müziklerin bir daha asla eskisi gibi olmayacağını da müjdeliyordu. Bugün gerek Norveç caz sahnesine, gerekse Jazzland firmasının kataloğundaki müzisyenlere baktığımızda birçok sanatçının bu 3 albümün açmış olduğu yoldan gittiğini görebiliriz. Geçtiğimiz yıl ziyaret ettiğim Norveç’in Kristiansand şehrinde düzenlenen Punkt festivalinde izlediğim bazı gruplarında bu 3 albümün yaratmış olduğu müzikal estetikten etkilendiklerini hatırlıyorum.

 

Hiç şüphesiz Jazzland firmasının gerçekleştirmiş olduğu bu müzikal rönesans, Norveç cazının kare asını oluşturan Arild Andersen, Jan Garbarek, Jon Christensen ve Terje Rypdal’ın 1960’larda gerçekleştirdiği müzikal dönüşüm kadar önem taşımaktadır. Zamanla Eivind Aarset (gitar), Beady Belle (vokal), Sidsel Endresen (vokal), Ingebrigt Håker Flaten (bas), Torun Eriksen (vokal) gibi isimlerin yanı sıra Motif, Shinning gibi Norveç cazının yenilikçi gruplarına da kucak açan Jazzland her yeni albümde sesler paletini biraz daha genişletir. İngilizlerin The Guardian gazetesinin 6 Aralık 2005 tarihli sayısında da belirtildiği üzere Oslo, bugün sadece Norveç’in başkenti değil aynı zamanda modern cazında yeni başkenti konumunda. Bu değişimin başlıca mimarlarından biriyse Jazzland ve kataloğunda yer alan birbirinden önemli isimler. Bugge Wesseltoft plak şirketiyle ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirir. “Başlangıçta Jazzland’ın sadece akustik ve elektronik tınıları buluşturan bir plak şirketi olmasını istiyordum. Sonra zamanla herşey değişti. Bu değişimin doğal bir süreç olduğunu düşünüyorum ve bundan mutluyum. Artık Norveç caz sahnesi oldukça farklı ve bizde bu değişimi takip ediyoruz.”

 

Kurulduğu günden bu yana 60’ın üzerinde albüm yayınlayan Jazzland Records’un İstanbul’da izleyecek olduğumuz Jazzland Community isimli projesi ilk olarak firmanın 2006’daki 10. yıl kutlamaları kapsamında hayata geçirilmişti. Beş yıllık bir aranın ardından bu kez çok daha genç bir ekiple huzurlara gelen Jazzland Community projesinde Bugge Wesseltoft’un yanı sıra Håkon Kornstad (saksofon), Mari Kvien Brunvoll (vokal), Ola Kvenberg (kemanlar), Knut Reiersrud (gitar), Ole Morten Vågan (bas) ve Erik Nylander (davul & tuşlu çalgılar) yer alıyor. Kuşkusuz yukarıda sözü geçen müzisyenlerin hepsi içinde ayrı bir pencere açılmalı fakat bu yazıda özellikle kemancı Ola Kvenberg ve daha önce bu köşenin konuğu olan vokalist Mari Kvien Brunvoll’a ait genişçe birer parantez açmak istiyorum. Jan Garbarek ve Tore Brunborg sonrası Norveç’den çıkmış olan en önemli saksofon müzisyenlerinden biri olan Håkon Kornstad’a ise tamamen ayrı bir yazıda yer vermek istiyorum.

 

Kemanıyla cazın sınırlarını genişleten bir adam: Ola Kvenberg

 

 

Her yeni günde yeni bir keşfe tanıklık eden Norveç müzik sahnesinin en yaratıcı müzisyenlerinden biri de Ola Kvenberg. Çıkış albümü “Violin”i Hot Club Records etiketiyle yayınlayan Kvenberg, bu solo albümün ardından kendi triosunu kurmuş ve bu grup ile 3 albüm kaydetmişti. Kemanın yanı sıra Avrupa folklorik müziklerinde sıklıkla kullanılan bir çeşit yaylı çalgı olan fiddle enstrümanını da başarıyla icra eden Kvenberg, özellikle trio kayıtlarıyla gittikçe yükselen bir başarı grafiği sergilemişti. 2006 yılında çıkarmış olduğu “Night Driver” ile Jazzland plak şirketine geçen sanatçı, son olarak geçtiğimiz yıl yayınlanan “Liarbird” albümüyle Norveç Grammy Awards’da “En İyi Caz Albümü” ödülünü aldı. Kvernberg’in bestelenmiş müzik ile doğaçlama arasındaki sınırları ortadan kaldırdığı bu çalışma, ilk olarak 2010’da Molde ve Trondheim caz festivallerinin ortak siparişi olarak Molde’de izleyici ile buluşmuş ve oldukça olumlu tepkiler almıştı. Norveç’in folklorik liriziminden, kaotik tutti pasajlara, minimal melodi çizgilerinden, özgün sololara uzanan albüm Mathias Eick (trompet, vibrafon), Håkon Kornstad (tenor saksofon, flüt, vokal), Ingebrigt Håker Flaten (kontrbas) gibi Norveç’in çizgi üstü müzisyenlerinin varlığı ile zenginlik kazanıyor. Kimi parçalarda 2 davulun ve 2 kontrbasın birlikte kullanıldığı albüm, Kvernberg’in trio kayıtlarından bu yana gün geçtikçe geliştirdiği besteci kimliğini iyiden iyiye öne çıkardığı bir çalışma. Dokuz müzisyenin aynı stüdyoyu paylaştığı Liarbird gerek önerdiği yenilikçi müzikal fikirler gerekse onlarca farklı türü anyı atmosferde başarıyla buluşturan zengin bir içeriğiyle, sadece sanatçının değil aynı zamanda Norveç cazınında son zamanlar çıkarmış olduğu en iyi albümlerden biri.

 

Kuzeyin içinden ve dışından bir ses: Mari Kvien Brunvoll

 

 

Caz müzisyeni bir baba ile avukat bir annenin en küçük çocukları 28 yaşındaki Mari Kvien Brunvoll. Norsk Jazzforum tarafından 2011 yılı için destek olunması gereken Norveçli genç caz müzisyenleri arasında seçilen Brunvoll`un biyografisi de en az müziği kadar eklektik ve renkli. Bergen`deki Grieg Müzik Akademisi`ndeki şan çalışmalarının yanısıra, dünyanın farklı köşelerini gezerek, farklı kültürleri keşfeden müzisyen bu yıllarda zither, kalimba gibi Avrupa kıtasının dışındaki coğrafyalara adreslenen enstrümanları da öğrenmiş. Müziğinde Norveç`in yerel şarkılarından caza, elektronikadan farklı kültürlerden topladığı etnik tınılara kadar onlarca farklı renk barındıran Brunvoll, kendi sesini üstüste kaydederek yaptığı canlı performanslarıyla ünlendi. Tek başına gerçekleştirdiği konserlere ek olarak duo ve trio olarak da çeşitli projeler gerçekleştiren Brunvoll, buzdan üretmiş olduğu enstrümanlar ile tanınan Norveçli perküsyonist Terje Isungset ile de aynı sahneyi paylaşmış ve onunla birlikte birçok performans gerçekleştirmişti.

 

Sahnedeki performanslarında, sesini tıpkı bir oyun hamuru ile oynarmışcasına onlarca farklı kalıba yerleştirmeyi başaran Brunvoll, kullanmış olduğu özel mikrofonlar aracılığı ile sesinden birçok farklı renk üretmeyi başarıyor. Şarkı sözlerinde ve bestelerinde sıklıkla kendi kaleminin sesini dinleyen genç müzisyen, uçsuz bucaksız bir sesler coğrafyasında yapmış olduğu keşiflerle paradokslarla örülü bir performansa davet ediyor dinleyenlerini. Vokal tarzıyla Norveç’in uluslararası arenadaki en ünlü kadın seslerinden Sidsel Endressen’i de andıran Brunvoll’un yıldızı 2010 yılında solo performans sergilediği Molde Caz Festivali’nin yanı sıra Fransız klasik müzik kanalı Mezzo tarafından hazırlanan Jazzed out Oslo belgeseliyle de iyiden iyiye parlar. Geçtiğimiz yıl 21. Akbank Caz Festivali kapsamında izleme fırsatı bulduğumuz Brunvoll da tıpkı Kvenberg gibi şu aralar yeni albümü ile gündemde. 2010 yılında Dublin kökenli yenilikçi sesler festivali 12 Points Festival’de kaydedilen ilk solo albümünde Brunvoll, sahne performanslarında olduğu gibi albümünde de tüm enstrümanları kendisi çalıyor.

 

Sami Kısaoğlu
Müzikolog

 

Cazkolik.com / 12 Kasım 2012, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Sami Kısaoğlu

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.