Yazların sultanı İstanbul Caz Festivali ise sonbaharın kralı da Akbank Caz Festivali`dir. İstanbul’un caz ve şehir yaşamına 19 yıldır damgasını vuran Akbank Caz Festivali yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin, Avrupa`nın hatta dünyanın önemli festivallerinden biri haline gelmekte. Elbette böyle şeyler iddia etmekle olmuyor, iddianızı gerçekleştirmeniz lazım! İşte, 15-25 Ekim 2009 tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalin programı açıklandı; programa bir göz atın, niye böyle söylediğimizi anlayacaksınız! Son yılların caz içinde yaşayacağımız en güçlü, en etkili programlarından biriyle karşı karşıyayız. Bize, yani Cazkolik’e yine önemli görevler düşüyor, yine tüm cazseverlere festivalde sahne alacak konserleri bugünden itibaren tanıtmaya başlayan yazılara başlayacağız, özel bölümler oluşturup müzisyenlerin müziklerinden örnekler dinleteceğiz. Kısacası tüm cazseverleri güzel bir sonbahar bekliyor! Akbank Caz Festivali yönetimine ve emeği geçenleri öncelikle birer cazsever olarak böylesi bir programı oluşturdukları için teşekkür ediyoruz.
Her yıl ekim ayında İstanbul’un farklı mekanlarında gerçekleşen festivalde dünyaca ünlü caz ustaları ile Türk cazcıları bir araya geliyor.
Atölye çalışmalarıyla da Türkiye’de cazın gelişimine destek veren Akbank Caz Festivali, özgün programlarıyla cazseverleri her yıl cazın sınırları aşan heyecanına ortak ediyor.
İstanbul’daki müzikal çeşitliliğin baş aktörlerinden biri olan Akbank Caz Festivali 15-25 Ekim tarihleri arasında 19. kez dinleyenleriyle buluşacak. Özgün ve yaratıcı programıyla cazseverleri bir kez daha cazın sınırları aşan heyecanını paylaşmaya davet eden Akbank Caz Festivali 15 Ekim akşamı Aya İrini sahnesindeki Vassilis Tsabropoulos konseri ile başlıyor. Cecil Taylor, Joe Lavano gibi yaşarken efsane mertebesibe ulaşmış caz ustalarının yanısıra günümüzün en yetenekli perküsyon sanatçılarından Marilyn Mazur, Norveçli albüm rekortmeni gitarist-besteci Terje Rypdal ile piyanist kimliğinin yanısıra bir romancı olarakta adından sıkça söz ettiren Ketil Björnstad’in ortak projeleri, bas gitarın müzikal coğrafyasında yaptığı keşiflerle son 10 yılın en yaratıcı basçılarından Richard Bona ve Bizans ilahilerini yorumlamış olduğu "Akroasis" albümü ile dünya çapında ses getiren melodi sihirbazı piyanist Vassilis Tsabropoulos festivalin bu seneki süprizlerinden sadece birkaçı.
Aya İrini, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Babylon, Ghetto, The Seed, Akbank Sanat, Roxy, Asitane, Kampüste Caz, Akbank Sanat Kafede Akşamüstü Caz gibi İstanbulun değişik mekanlarında otuza yakın konser düzenlenecek.
Bu yilki festivalin teması "Şehrin Caz Hali" olarak belirlenmiş. İstanbulun ruhuna çok uygun düştüğüne inandığımız bu sloganın altında onlarca müzisyen otuza yakın konserle şehri caza boyayacak.
Cecil Taylor: Öncelikle bu yılki festivalin efendilerinin öncelikle Cecil Taylor ve elbette Joe Lovano olduğunu belirtelim. 22 Ekim 2009 Perşembe günü sahne alacak olan caz tarihinin en büyük piyanistlerinden Taylor’a perküsyonuyla Tony Oxley eşlik edecek. Aslında yeryüzü ölçeğinde hiç bir şeylere benzemeyen solo konserleriyle daha çok bilinen Taylor’un buradaki konseri sadece ülkemizde değil, tüm caz dünyasında merakla bekleniyor.
Joe Lovano: Elbette Joe Lovano’da aynı şekilde. Son otuz yılın tartışmasız en önemli müzisyenlerinden Lovano çok güçlü ve hareketli, yaratıcı bir on yıl geçirdi. Kendi albümleriyle olduğu kadar ortak projeler ve konuk müzisyen olarak bir çok albüme, konsere imza attı. Daha bu yıl, yaz aylarına doğru yayınlanmış ECM çıkışlı piyanist Steve Kuhn’la kaydettikleri "Mostly Coltrane" henüz çok çok taze bir albüm. Yine yepyeni bir proje olarak yılın albümlerinden sayılan ve Akbank Caz Festivali’nde vereceği konserde de çalacağı yeni albümü "Folk Art" için yepyeni bir beşli oluşturdu. Özellikle kendisi dışında bu beşlinin en sansasyonel üyelerinden biri acaba bu yaz İstanbul Caz Festivali’ne gelir mi diye herkesin beklediği genç neslin dikkat çeken basçı ve müzisyenlerinden, 21. yüzyılın belirgin caz yüzlerinde biri olarak anılan Esperanza Spalding ve piyanoda James Weidman, davulda Francisco Mela, davulda Otis Brown "Us Five"ın üyelerini oluşturuyorlar.
Marilyn Mazur: Vurmalı çalgıların önemli isimlerinden, Miles Davis ve Gil Evans, Wayne Shorter, Jan Garbarek gibi dev isimlerle aynı sahneleri paylaşan Avrupa ve Afro Amerikan kökenli bir ailenin kızı olan Mazur hayatının büyük bölümünü geçirdiği Avrupada büyüdü, yetişti. Perküsyon deyince dünya gelenekleri üzerinde çalışmayan biri usta olamaz, Mazur’da Çin’den Afrikaya, Hindistan’a kadar tüm vurmalı geleneğini takip eden büyük bir ustadır. 24 Ekimdeki konserinde yine Avrupalı müzisyenlerle sahne alacak.
Richard Bona: Afrika kökenli müzisyenlerin dünya müziğinde ne kadar baskın figürler olduğunu biliyoruz. Batı Afrika, Kamerunlu basçı ve vurmalı müzisyeni, aynı zamanda vokalde de güçlü bir isim olan Richard Bona baştan aşağı yetenekle donanmış bir müzisyen. Çalacak şeyi olmadığında enstrümanını kendi yapacak kadar da becerikli. Önce ülkesinin başkentine, sonra da Paris’e yerleşen ve şimdilerde de New York’da yaşayan müzisyen doksanlı yılların sonlarında çıkardığı ilk albümü "Scenes From My Life" ile adını ilk kez uluslararası platformda ve kalıcı olarak duyurdu. Albümün kapağındaki naif ve alabildiğine içten portre fotoğrafı halen hatırlanır. Yaptığı müziği büyük bir keyif alan Bona’ya buradaki konserinde kendisine beş kişilik bir ekipde eşlik edecek.
Terje Rypdal: Tam kırk yıldır Avrupa ve dünya cazının, müziğinin en güçlü isimlerinden olan Terje Rypdal bir gitarist olarak kendi tenkiğini geliştirebilmiş ender müzisyenlerden biridir aynı zamanda. Eğitim olarak piyanist olsa da Rypdal aslında bir mülti enstrümantalist. Caz, rock, klasik türleri müziğinde buluşturan bu önemli gitaristi Babylon sahnesinde izlemek gerçek bir müzik şöleni olacak.
Festivalde Türk caz müzisyenleri de kendi projeleriyle 17 Ekim Cumartesi gününden başlayarak sahne alacaklar. Bu konserlerin tümünü cazseverlerin son sandalyeye kadar doldurmaları lazım.
İmer Demirer: İlk isim 17 Ekim’de sahne alacak olan ve sonbaharda çıkaracağı yeni albümü merakla beklenen Türk caz trompetinin tartışmasız en güçlü ve saygın isimlerinden İmer Demirer olacak. Kendi albümünden parçaların yanısıra farklı temaları da seslendirecek olan Demirer uzun zamandır kendi ismini taşıyan bu konsere hazırlanıyor. Büyük bir merakla beklenen konseri tüm cazseverler heyecanla bekliyorlar.
Burçin Büke Quartet: Hemen ertesi günü ise yine Babylon’da bu kez klasik piyanistimiz Burçin Büke’nin vokalde Sibel Köse, basta Volkan Hürsever ve davulda Volkan Öktem’in olduğu grupla vereceği konser de yine büyük merakla beklenen konserler arasında. Sonbaharda caz ağırlıklı albümünü piyasaya sürecek olan Büke’nin çok ses getirecek bir kayıt yaptığı cazseverler arasında gittikçe yayılıyor.
İlhan Erşahin: Erşahin 2010 sezonuna hızlı bir giriiyor. Festival için İstanbul’a geldiğinde Radyo Cazkolik için bir programda da birlikte olacağımız Erşahin bir "İstanbul Sessions" konserine hazırlanıyor. Erşahin’e basta Alp Ersönmez, davulda Turgut Alp Bekoğlu ve perküsyonda İzzet Kızıl’ın eşlik ettiği projenin albümü raflarda yerini almaya hazırlanıyor.
Fahir Atakoğlu: Bu yazı çeşitli konserlerle İstanbul’da geçiren ünlü piyanist ve besteci Fahir Atakoğlu’da sitemizle yaptığı röportajında da bahsettiği üzere jnümüzdeki sezon yeni bir albüm çıkarmaya hazırlanıyor. Üstelik bir öncekinden çok daha büyük ses getireceği söylenen albümde bir çok dünya starı müzisyende piyanistimize eşlik etmiş. Bildiğimiz kadarıyla albümün kayıtları bitti ya da bitmek üzere. Merakla beklenen albümünden Akbank konserinde çalar mı bilmiyoruz ama kendisine ünlü davulcu Horacio El Negro Fernandez ile basta Mathew Garrison eşlik edecekler.
Festivale kadar olan süre içerisinde tüm konserlerden tek tek sözetmeye çalışacağız ama burada ilk bakışta dikkatimizi çeken Trio 3 konserinden de sözetmeden geçmeyelim. Caz basının yaşayan en büyük isimlerinden biri olan Reginald Workman tüm o cazın büyük dönemlerinin içinden süzülen bir büyük usta. Trio 3 olarak altoda Oliver Lake ve davulda Andrew Cyrille ile sahne alacak olan büyük müzisyen tarz olarak doğaçlamaya çok yakın biri. Kendilerine eşlik eden piyanist Irene Schweitzer ile "Trio 3 +" olarak kaydettikleri albümleri "Berne Concert" muhteşem soyut lekelerle örülü 21 yüzyılın free cazı diyebileceğimiz dikkat çekici bir kayıt.
Cazkolik.com / 01 Eylül 2009, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Muhsin Sipahi
Verilen linkte tüm konserlere ait program bilgisine ulaşılamıyor. Neden acaba?
Bu Yoruma Cevap Yazın »Serkan Okander
Program acayip. Yabancilarda iyi ama Turk cazcilara dikkat derim, harbiden cok iyi isimler var.
Bu Yoruma Cevap Yazın »Gitar Dersi
'iyi' bir gitarist görmek ve dinlemek isterdik ki şöyle bir sallansın ortalık ...Pat Metheny gibi ..Mike Stern gibi ...hele hele Biréli Lagrène gibi .... bir zaman sonra başka şeyle arıyor insan ..:) Şekil 1A : http://www.youtube.com/watch?v=X2MO8jpDC1s
Bu Yoruma Cevap Yazın »