Spiritual caz neden yeniden yükseliyor?

Spiritual caz neden yeniden yükseliyor?

 

Yazar Joe Muggs makalesinde hem bu sorunun cevabını arıyor, hem bu yükselişin öne çıkardığı isimleri ve albümlerini masaya yatırıyor

 

 

Spiritual cazın neden yeniden yükselişe geçtiğini anlamak için dahi olmaya gerek yok. Ne de olsa bu müzik ilk kez küresel çalkantıların yaşandığı bir dönemde ortaya çıkmış, görülmek ve işitilmek için şiddetli mücadelelerin verildiği yıllarda siyahların sanatsal ifadesini güçlendirmişti.

 

Spiritual caz kitle iletişim araçları ve popüler kültürün her yerde olmasının bu türden şeyleri sıradanlaştırdığı yıllarda tavizsiz bir entelektüel keşif ve anlam arayışına odaklanıyordu. Her şeyden önce, aynı fikirlere ve değerlere odaklanmış benzer zihinler aynı odada etkileşime girdiğinde gerçekleşebilecek türden bir bağlantı olan etten kemikten bir cemaatle ilgiliydi.

 

Ruhanî caz her zaman bir ses değil bir yaklaşım olmuştur ve bu yaklaşım bile kendi içinde çok çeşitlidir. Hayalperest ve/veya meditatif olabileceği gibi özgür bir kakofoni seli de olabilir. Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika enstrümanlarını ve müzikal yöntemlerini içererek her zaman geniş bir kapsama alanına sahip olmuştur. Şiir, drama, kostüm, ritüel ve daha fazlasını içerebilir ve “maneviyatı” Hindu, Hristiyan, Yoruba veya sayısız başka geleneğe dayanabilir. Aynı anda çok derin bir bilgelik veya tam bir saçmalık ya da aynı anda her ikisi için de bir araç olabilir.

 

 

Her ne kadar “yeniden canlanma (revival)” kelimesini kullanıyor olsak da, spiritüel caz hiçbir zaman gerçekten ortadan kalkıp yok olmadı. John Coltrane'in “Spiritual‘ı ile Sun Ra'nın 60’ların başında giderek daha da tuhaflaşan çıkışlarıyla başlayan ve 1965'te Coltrane'in A Love Supreme ve Sun Ra'nın Heliocentric Worlds albümleriyle patlayan bu sound, aynı anda hem anaakımda hem yeraltında faaliyet gösterdi. Geniş kitlelere ulaşan her Don Cherry, Alice Coltrane ya da Pharoah Sanders'a karşılık, küçük topluluk alanlarında veya özel plâk şirketlerinden müzik yayınlayan düzinelerce doğaçlamacı bulunuyordu.

 

Ve bu durum on yıllar boyunca devam etti. William Parker, Hamid Drake, Geri Allen ve Matthew Shipp gibi yeni yetenekler 1970'ler ve 80'ler boyunca ortaya çıkarken, eskiler de ateşi harlamaya devam etti. Nitekim Sun Ra ve Pharaoh Sanders, sırasıyla 79 ve 81 yaşlarında vefat edene kadar çaldılar; Ra'nın uzun süredir birlikte çalıştığı Arkestra'nın varisi olan Marshall Allen, geçen yıl 100. doğum gününden hemen sonra kaydettiği ilk solo albümünü yayınlamak üzere.

 

Doksanlardan itibaren eski sandıkları karıştırmaya başlayan DJ'ler ve sample kültürü en karanlık kayıtların bile yeni kulaklara ulaşmasına yardımcı oldu. İkibinlerde Kaliforniya 'beat' sahnesi spiritual cazı saykodelik hip-hop'a dahil ederek standart ritm programlama kurallarının ötesine geçti. İkibin onlardan bu yana Kamasi Washington ve Shabaka Hutchings gibi isimlerin başını çektiği yeni bir yetenek akını yaşandı.

 

 

Mesela, Amerikalı özgür caz topluluğu Irreversible Entanglements canlı performanslarıyla modern müziğin en derin deneyimlerini dinletiyor. Spiritual caz, özgür caz ve soul'a derinlemesine kök salmış olan bu grup, Camae “Moor Mother” Ayewa'nın her türden ruhsal halini güçlendiren ve özgürlük politikaları, evrensel bilinç ile keskin entelektüel bir modernizmi açıkça ortaya koyan bildirileriyle hip-hop, punk ve daha fazlasını birleştirirken, gürültü ile muhteşem kozmik armoni arasında gidip geliyorlar, transa geçirici groove'lar üretiyorlar.

 

Bir diğer isim olan New York doğumlu kendi kendini yetiştirmiş Ganavya da Hindistan'ın Tamil bölgesinin çok kimlikli müziğini derin bir nezaketle yoğuruyor. Elbette bu şaşırtıcı bir şey değil; albümde, aralarında Esperanza Spalding, Vijay Iyer, Shabaka Hutchings, Immanuel Wilkins ve Peter Sellars'ın da bulunduğu otuzdan fazla dünya çapında müzisyen yer alıyor. Houston'da bir araya gelen müzisyenler, kayıt için kutsal bir atmosfer yaratmak amacıyla giydikleri kumaşlara kadar her ayrıntının düşünüldüğü ve bilinçli olarak seçilen bir ortamda bir araya geldi. Müzisyenlerin deneyimleri, onlarca yıllık caz ve yüzyıllardır süregelen Güney Asya ibadet müziğine saygı duruşunda bulunuyor ve plâk şirketinin patronu Nils Frahm ile birlikte 48 dakikalık ruhanî bir mucizeye dönüşüyor.

 

Yeniden şahlanan bu ruhanî alanda çalışan bir müzik şirketi olarak trompetçi Matthew Halsall'un kurduğu Manchester merkezli ve nisbeten daha kolay anlaşılabilir bir sound'a sahip olan Gondwana Records gibi modern bir plak şirketi var mı? Plâk şirketinin yayınladığı her şey, Halsall'ın kendi çalışmaları da dahil olmak üzere, uyum, mutluluk ve pozitiflikle dolu güneşli bir his ve mikste muazzam bir ferahlık var. Bu ferahlık, Leeds'li Ancient Infinity Orchestra'nın 14 üyesinin tamamı tam performans sergilerken bile devam ediyor. Gerçekten de, 2023 tarihli ilk albümleri Gondwana estetiğine mükemmel bir uyum sağlıyor. Sanatçının doğaya olan sevgisinden ve onunla olan bağından ilham alan bu albüm, daha iyi bir dünya hayali ve ruhsallık için adeta merhem sürülmüş gibi hissettiriyor.

 

 

“Meditasyon” ve 'meditational' ifadeleri spiritüel caza atıfta bulunurken sıkça karşımıza çıkar ancak yeni nesil türden modernist yaklaşımlar arasında Belçikalı arpist/sentezci/besteci ve yapımcı Nala Sinephro bu tanımlamayı en fazla hak eden isimdir. Sinephro, ikinci albümünde New Age müziğin yumuşak ve doğrusal ilerleyişini, yakından bakıldığında şaşırtıcı derecede iddialı düzenlemeler ve katmanlı dokularla birleştiriyor. Zengin ve karmaşık bir parfüm gibi kolayca akıp gidebiliyor ve bulunduğunuz ortamı daha güzel hissettiriyor. Ancak eğer kendinizi bu müziğe kaptırırsanız eğer müzikal bu dokular ve zarif tempo beyninizin işleyişini kökten değiştirebilme gücüne de sahip olabilir.

 

Spiritual caz dünya çapında yeniden fenomen haline geldi. Belçikalı genç beşli OLA TUNJI “sevgi, şefkat, neşe, huzur için, kendilerini müzikle beraber daha derin bir insanlığa döndüren meditasyonlar ve dualar gibi” çalıyorlar ve dinlerken bunu gerçekten duyabiliyorsunuz. Özellikle John Coltrane'in ruhu, onların anlık tınılarında hissedilebiliyor.

 

Quebec'de doğan bir müzisyen olan Mali Obomsawin, farklı işbirlikleriyle folk-rock'tan mutant elektropop'a kadar pek çok yaratıcı müzikal temeli elinden geçirdi ancak nadiren, spiritual caz geleneğinin elemental gücünü ve dürüst, politikleştirilmiş öfkesini kanalize ettiği zamanki kadar güçlü olabiliyor. Sweet Tooth albümü sadece altı şarkı ve 36 dakika içinde yoğunlaştırılmış bir çalışmadır ancak bu küçük alana hem antik olanı, hem fütüristik olanı hem de isyankar şekilde funky olanı tıkıştırıyor ve sonra da yok edip dağıtıyor, bu sayede ortaya cezalandırıcı ve ödüllendirici bir kaos ortaya çıkıyor.

 

 

Yayınladığımız bu çalışmanın başlığı sadece ruhanî bir anlam taşımıyor, aynı zamanda, Londra'da yaşayan Hiro Ama'nın çalışmalarının merkezine koyduğu, 1980'lerden kalma karanlık Japon klavyesinin adı olan Waraku'nun da birebir çevirisidir. Music for Pace and Harmony albümü caz ve Stereolab benzeri post-rock arasındaki nadir havayı araştırıyor. Albüm her ne kadar narin ve derin bir çekiciliğe sahip olsa da aynı zamanda şu an bu dünyada pek çok şeyin kırılgan ve kaotik olduğu derin bir melankoliyle de dolu. Yine de, bu bir hüzün kaydı değil; burada iş başında olan şey sıra dışı tonların bozulmamış sadeliğinde neşe ve umut olması.

 

Yeni nesil spiritual caz alanında çalışan bir diğer isim olan Georgia Anne Muldrow, Flying Lotus'tan Madlib'e kadar herkes tarafından yaratıcı bir eşdeğer olarak haklı bir saygı gören, L.A. beat sahnesinin temel taşlarından biridir. Müziği, geçmiş caz deneyselcilerinin sınırları zorlayan dürtüleriyle dolu, hem Afro-fütürizme doğru ilerliyor hem de atalarının anlayışına geri dönüyor ve Jyoti olarak yarattığı müzik bu yolculuğu oldukça görünür kılıyor. Bu müziğin modernliğinden şüphe yok ama aynı zamanda Nina Simone, Stevie Wonder ve Sun Ra gibi de tınlıyor. Müzik ne kadar kıpır kıpır olursa olsun, inanamayacağınız kadar da hareketli.

 

Deneysel cazın Steve Reich ve Phillip Glass'ın Amerikan minimalizmiyle yollarının kesiştiği, Terry Riley'nin yetmişlerde Don Cherry ile yaptığı radyo kayıtlarından muazzam ECM kataloğuna uzanan koskoca bir müzik alt tabakası var. İşte müzisyen Brian John McBrearty'yi de burada bulabilirsiniz. Sanatçının "Remembering Repeating" albümündeki her parça, ambient, Chicago tarzı post-rock, biraz Peter Zummo ve minimalist klasik kompozisyon geleneğine dokunan bir minyatür, uhrevi bir alan yaratıyor ama aynı zamanda tüm etkilerin ötesine geçmeyi da başararak dinleyeni eşsiz, yabansı bir atmosferin içine çekiyor.

 

 

Avustralya'nın doğasında uzun süreli minimalist doğaçlamayı teşvik eden bir şeyler olmalı. The Necks isimli grubun yavaş inşa edilen uzun formlu parçaları, Triosk'un ürkütücü sıçramaları ve buradaki ilgi alanımızla en alakalı olanı GODTET'in kataloğudur. Dave “Godriguez” Rodriguez liderliğindeki bu geniş kolektif kendi adını taşıyan üç albüm boyunca kendine özgü, coşkulu, post rock spiritüel bir caz sound'u inşa etti ve ardından Novak Manojlovic'in yardımıyla zengin yaylı düzenlemeleri ekleyerek coşkuyu büyük ölçüde yoğunlaştırdı.

 

İngiliz caz sahnesinin genç kuşağı Kokoroko, Nubya Garcia, Moses Boyd, Joe Armon-Jones gibi isimler atalarının ruhanî geleneklerine sadece bir noktaya kadar değinse de mesajı seslerinin ön planına çıkarma konusunda en bilinçli olan Yorkshire doğumlu trompetçi, DJ, besteci ve grup lideri Emma-Jean Thackray'dır. Kaya gibi sağlam bir Afrobeat ve disko ritmiyle desteklenen parçaları psikolojik ve ruhanî karmaşıklık içinde patlıyor ve ilahî vokalleri hayatı, evreni ve her şeyi tefekkür etmenizi talep ediyor.

 

Dinleme listesi:
- The Heliocentric Worlds of Sun Ra, Vol. 1
- Kamasi Washington; "Fearless Movement"
- Irreversible Entanglements; "Open the Gates"
- Ganavya; "Daughter of a Temple"
- Ancient Infinity Orchestra; "River of Light"
- Nala Sinephro; "Endlessness"
- Ola Tunji; "Untitled"
- Mali Obomsawin; "Sweet Tooth"
- Hiro Ama; "Music for Peace and Harmony"
- Jyoti; "Mama You Can Bet!"
- Brian John McBrearty; "Remembering Repeating"
- GODTET; "Strings"
- Emma-Jean Thackray; "Yellow"

 

Orijinal adı "Tracking the Spiritual Jazz Revival" olan bu makale Joe Muggs isimli yazar tarafndan Bandcamp'te yayınlanmıştır.

 

Çeviri Cazkolik.com / 01 Şubat 2025, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.