Caz tarihinin hakkı yenmiş, unutulmuş mimarları...

Caz tarihinin hakkı yenmiş, unutulmuş mimarları...

Desiree Browne`ın 8 Haziran günü Villagevoice`da yayınlanan yazısını bizimle paylaştığı için sevgili Sevin Okyay`a teşekkür ediyoruz.

 


 

Yirminci yüzyılın llk çeyreğinde New York`daki arabaların teypleri canlı, kıpır kıpır, yaşayan müziklerle çınlar dururdu gün boyu. 1910`ların sonları ile yirmilerde müzisyenler gece klüplerinden beş çayı partilerine, mağazalarda dahi her yerde insanları eğlendiren müzikler çalardı. Çalınan müzikler dans etmek için mükemmel bir sabit ritme ve melodiye sahipti. Biz, Joe "King" Oliver, Jelly Roll Morton ya da Sidney Bechet gibi yıldızların şekillendirdiği bu müziğe şimdilerde geleneksel müzik ya da `jazz` diyoruz.

 

Ama, bu büyük geçmişin unuttuğumuz büyük bir parçası daha var;

Kadınlar

 

O dönemin içinde yeralmalarına karşın sahnenin dışında kalan kadınlar. "Tüm o siyah kadınlar müzisyenlikleri ve müzikleriyle dünyayı değiştirmişlerdi oysa" diyor Harlem`de yaşayan caz şarkıcısı Queen Esther ve soruyor; "cazın değişiminde büyük etkisi olan bu kadınları az insanın hatırlaması, tanıması ne kadar ironik..."

 

Yıllardır başta New York olmak üzere Amerika`nın genelinde cazın öncü kadınlarının şarkılarını seslendiren Queen Esther "bu müzik, yetenek ve tekniği duygularla yoğuran gerçek insanlar ve müzisyenler tarafından yapılan gerçek bir müzik ve DNA`sı kesinlikle Amerikan" diyor.

 

Esther bu DNA`nın parçaları olan Bessie Smith ve Ma Rainey gibi isimlerle özdeşleşmiş şarkıları seslendiriyor. Mesela, bu şarkılardan biri ve Bessie Smith`in ilk hiti olan "Down Hearted Blues" Alberta Hunter tarafından yazılmıştı. Kendisi de şarkıcı olan Hunter 1917`de Şikago`nun Dreamland isimli salonunda söylemeye başlamıştı ve on yıllar boyu New York ve Avrupa dahil her yerde şarkılarını seslendirmişti.

 

 

Dreamland`den ayrıca Lil Hardin`i de hatırlarız. Cazın erken dönemini en çok etkileyen isimlerin başında gelir Hardin. King Oliver`ın orkestrasıyla çalışan müthiş bir piyanist, besteci, orkestra lideri ve yirmilerin en rağbet gören isimlerindendi. 1924 yılında Louis Armstrong`la evlendikten sonra spot ışıklarının altında fazla yer almasa da ellili yıllara kadar caz müziğini şekillendirmeyi başarmış isimlerden biri olmuştur.

 

"Lil Hardin aynı zamanda müzikler bestelemekten gardrobunu belirlemeye kadar Louis Armstrong`un kariyerinin her noktasındaki en önemli insandı, sanmıyorum ki Louis Armstrong Lil Hardin`in katkıları olmaksızın Armstrong olabilsin, peki ama etrafta Lil Hardin hakkında bir şeyler duyuyor musunuz? Pek sayılmaz değil mi…" diyor Hardin`in 1927 tarihli ünlü bestesi "Struttin` with Some Barbecue"yu seslendirdikten sonra sahneden inip yanımıza gelen Hot Sardines isimli New York`lu caz vokal grubunun solisti Elizabeth Bougerol.

 

Benzer kaderi paylaşan bir başka isim de Irene Wilson`dır. Müthiş bir piyanist, besteci ve orkestra lideriyken piyanist Teddy Wilson ile evlenip kariyerini kocasınınkine harcamıştır. Harika bir tekniğe sahip ve Benny Goodman ile konserlere çıkarken evde kalıp çocuklarına bakmaya başlamıştır.

 

Bougerol Big Band`ler ve sonrası Bebop`ı takip eden dönemlerle birlikte caza olan ilginin de yavaş yavaş sönmeye başladığını ama son yıllarda yeni yeni kıpırtılar olduğunu söylüyor. New York`daki restoranlarda, partilerde, yaz akşamlarında yeniden geleneksel caz şarkılarını duymaya başlıyoruz diyor ama bir noktayı da belirtiyor; hala algıda limitler, sınırlamalar var, birine müzisyen olduğunu söylediğinde sana hemen "şarkıcı mısın" diyor, aklına bir davulcu ya da saksofon sanatçısı olabileceğin gelmiyor diyor.

 

Yine de günümüz caz ortamında kadınların yükselişini izlediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Geleneksel cazda Bria Skonberg, Ingrid Jensen gibi hem trompet çalıp hem şarkı söyleyen bir kadın nesli yetişiyor...

 

Cazkolik.com / 12 Haziran 2016, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.