Bu yaz izleyeceğimiz 24. İstanbul Caz Festivali pek çok yönden incelenmeye müsait isimler ve gruplarla dolu. Bu isimlerin yer aldığı mekanlar, semtler, o semtlerin İstanbulla ilişkisi, sahnedeki müziklerin mekanlar ve semtlerle ilişkisi... Festival bu anlamda mekan-semt-sanatçı bütünleşmesine giderek daha dikkat eden projelere yöneliyor. Festivale doğru yol alırken biz de Cazkolik olarak birçok farklı açıdan festival konserlerine gözatmaya, yazıp çizmeye devam edeceğiz ama geçen yıldan yaptığımız "EN"ler listesinin bir yenisini yapalım dedik. Festivalin "EN"leri... En merak edilen konser ve konser mekanı, en banko konserler, en merak edilen sanatçı, en havalı isimler, en nostaljik ve en Avrupai konserler... Nedenleri de birer cümleyle yanında. Konserlerde görüşmek üzere...
Ne zaman Qawwal müziğinin artık hayatta olmayan büyük ustası üstâd Nusret Fateh Ali Khan`ın sesini duysak içimizden ayağa fırlayıp önümüzü iliklemek gelir de bu yaz gelecek Shye Ben Tzur`un Rawastan Express`li konserini merak etmez miyiz? Ama, adını andık diye Ali Khan kadar geleneksel bir müzik beklemeyin ya da en iyisi bir an önce "Junun" albümüne kulak verin, sonra onları sahnede hayal edin, kim olsa bu konseri merak eder? Merak edilen bir diğer konser de Suriyeli saksofoncu Basel Rajoub. Aslında Basel`i en merak edilen sanatçı kısmına da alabiliriz ama konseri merak edelim daha kapsayıcı olur. Geçen sene Suriye Ulusal Orkestrası konseri unutulmazlar arasında yerini almıştı bu sene sırada bir müzisyen var. Bakalım. Bekliyoruz.
Bu kategoride geçen sene Beykoz Kundura Fabrikası`nı seçmiştik, aynı yer bu sene de var ama bu yıl en merak ettiğimiz kuşkusuz Fransız Sarayı olacak. Özellikle bahçesi çok övülüyor. Bakalım, orda olup görmek lazım. Güzel olduğuna eminiz. Bu sene bir de The Grand Tarabya Otelini eklemeli. Bu köklü otelin şehrin hafızasında önemli yeri var bakalım bir caz konserinde nasıl olacak, manzaradan gözümüzü alabilirsek iyi olacaktır kuşkusuz.
Bu yıl festivalin babadan kalma caz bakımından en banko konseri kuşkusuz TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası`nın sahnede ağırlayacağı ağır toplar Christian McBride ve Joshua Redman`lı konseri olacak. Üç yıl önceki Marcus Miller`lı geceden beri TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası kendine hayran bir dinleyici kitlesi yarattı diyebiliriz. Geçen sene konserde ünlü trompetçi Roy Hargrove, solistler Roberta Gambarini ve Allan Harris`i ağırlamış ama nedense Hargrove konserde biraz fazla donuk kalmış, tüm yük orkestra ve Gambarini`yle Harris`in üstüne binmişti, bu yıl kadro çok daha sağlam ve efektif misafirlerle dolu, repertuvar nasıl olacak bilmiyoruz ama unutulmayacak bir caz gecesi olmaya aday. Beş yıldızlı tavsiye.
Donny McCaslin bu yıl festivalin en merak edilen ismi çünkü son yıllarda merak edilecek çok şey yaptı. Birincisi biz onu burada, yani Türkiye`de ilk kez izleyeceğiz, ikincisi David Bowie`nin ölmeden önce yayınladığı son albümün müzisyenlerinden, ödül filan aldı ve hem albüm hem Caslin dünya çapında çok konuşuldu, hakkında övgüler düzüldü, üstelik, dinlediğimiz kadarıyla oldukça sofistike ve sıradışı bir müziği var, ee, bu kadar ayrıntıdan sonra onu merak etmeyelim de kimi edelim?
Antonio Sanchez`le yarım kalmış bir randevumuz var. Geçen sene 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle estival yarım kalınca Sanchez de gelemeyen isimler arasındaydı, bu sene hesabı kapatacağız, havalı olma konusuna gelince, tamam geçen sene bir Nile Rodgers ya da Joss Stone kadar göze batan biri değil ama özellikle Birdman filmi için yaptığı müzikler onu baya havalandırdı ama ayaklarını yerden kesmedi. Muazzam bir üne sahip, Hollywood kimin elinden tutsa onu bir anda her listenin en tepesine koyabilir, bu bir gerçek ama Antonio Sanchez gibi adamlar işinin ustası ve hastası adamlar, onlar için hava-cıva vız gelir. Bu sene festivalin en güzel konserlerinden biri olacak, kaçırmayın.
Dee Dee bu yıl yeni albüm projesi "Memphis"le festivale geliyor. Albüm henüz çıkmamış olması lazım ama kayıtlar galiba yapıldı. Sanatçı kendi ağzından altmışlara, soul ve R&B dönemine, dönemin kült firması Stax Records hitlerine, Memphis soul ekolüne ve çocukluğuna sevgi gösterip saygı sunacağı bir albüm olduğunu söylüyor zaten, bizim ek yapmamıza gerek yok, itiraf ediyor :) Fotoğrafı bile nostaljik değil mi sizce de... (Dee Dee ile ilgili portre çalışması ana sayfada yayında, okumayı ihmal etmeyin)
İşin doğrusu bu sene festivalde Avrupalı az, bu sene böyle denk gelmiş demek ki ama seçenek yok diye seçmeye mecbur kaldık sanmayın, her iki Fransız da European ruhunun gerçek birer temsilcisi. Müzikleri Avrupalı ruhunda, romantizmi, lirizmi her şeyleri Avrupai.
Cazkolik.com / 09 Haziran 2017, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.