Haziran başı arkadaşımız Beran Paçacı yönetiminde hayata geçirdiğimiz "Türkiye Caz Albümleri Arşivi" caz geçmişimiz, albümler ve müzisyenlere dair keşif yapma imkanı verdiği gibi az tanınan kimi müzisyenleri de yeniden hatırlamamızı sağlıyor. 73 yaşındaki caz piyanisti ve besteci Cengiz Yaltkaya da bu isimlerden biri.
Yaltkaya'nın adının kuşağının diğer isimlerine göre ülkemizde daha az tanınmasının nedeni sanatçının ailece 1960 yılında henüz 13 yaşındayken Türkiye'den ayrılması geliyor. 14 Aralık 1947 yılında İstanbul'da dünyaya gelen sanatçının ailesi 1960 yılında Cenevre'ye taşınmış.
Aileden sanatçı olan Cengiz Yaltkaya'nın annesi tanınmış bir seramik sanatçısı, babası ise, İstanbul Filarmoni Orkestrası kurucu üyelerinden başarılı bir konser piyanisti Ömer Tevfik Yaltkaya idi.
Yıllar önce Türkiye'ye ilk kez konser vermek için geldiğinde Hürriyet Gazetesinden Deniz İnceoğlu'na röpörtaj veren Yaltkaya söyleşisinde kendisine dair bilinmeyen ayrıntıları anlatmıştı.
Caz müziğine ilgi duyduğu ilk isimler
Piyanoya ilgisi babası sayesinde ama ilk gençlik yıllarında caz değil aslında rock müzik ilgi alanında. Caz adına ilk dikkatini çeken isim ise Dave Brubeck olmuş. 'Cenevre'ye gelen bir arkadaşımda John Coltrane'in "Love Supreme" albümünü gördüm, dinler dinlemez altüst oldum, hergün en az 5-6 kez dinler ve anlamaya çalışırdım' diyor caza ilgi duyduğu ilk dönemlere dair.
Sıkı bir eğitimin ardından Atlantic Records tecrübesi
1967 yılında Cenevre'de liseden mezun olduktan sonra New York'ta Ekonomi okumuş, ardından, 1971-75 arası Berklee de düzenleme ve kompozisyon eğitimi almış. 1976 yılında Ertegün kardeşlerin Atlantic Records firmasına aranjör ve yapımcı olarak katılan Yaltkaya 1986 yılı sonuna kadar bu firmada görev almış. Devamında, 1995 yılına kadar film besteciliği ve müzik tiyatrosu alanında serbest olarak çalışan Yaltkaya 1995 sonunda New York'tan ayrılıp Kaliforniya'ya taşınarak caz ağırlıklı bir kariyere yönelmiş.
Sanatçının müzik hayatının önemli bölümünü film müzikleri tutuyor. 'İlk zamanlarda Henry Mancini'nin film müzikleri hoşuma giderdi. Leonard Bernstein ve Steve Sonheim'ın yazıp bestelediği West Side Story bende Coltrane'in "Love Supreme" müziği kadar etki yapmıştır' diyor Hürriyet'ten Deniz İnceoğlu'na verdiği röportajda.
Ama eklediği not da cazseverler için ayıredici; 'ama hiçbiri canlı caz performansı kadar tatmin edici olmadı benim için' diyor.
Berklee Müzik Koleji'nde Emanuel Zambelli ile, daha sonra Margaret Chaloff ile klasik müzik üzerine çalışan Yaltkaya bu arada Herb Pomeroy, Gary Burton, Mike Gibbs ve Steve Swallow ile caz eğitimini sürdürdü. John Bavicchi, William Maloof ve Geranimus Kacynskas ile şeflik ve klasik kompozisyon çalıştı. O dönemde Charlie Banacos ile yaptığı özel çalışmalardan en çok etkilenen kişiydi. Atlantic Records'da tam zamanlı çalışırken bir yandan Charles Jones ile ileri düzey orkestrasyon eğitimi aldığı Juilliard Müzik Okulu'na devam etti.
Altmış yıldır ABD'de yaşayan sanatçı 'Türkiye'ye dönmeyi düşünmüyor musunuz' sorusuna 'cevaplandırması güç, belki birgün' diye yanıt veriyor. Haliyle, bütün bir ömür uzak bir ülkede geçmiş, Türkiye ile kalan bağları hayli sınırlı olmalı, aile, arkadaşlar, çevre herşey orada, her ne kadar doğduğu ülke olsa da burada yeniden hayat kurması ileri yaşta hiç kolay değil.
Çok sayıda ülkede konser verdi
Hürriyet Gazetesi röportajında muhabirin 'Türkiye'de cazla ilgili iş yapmak çok mu zor' sorusuna verdiği cevap aslında bizim caz müzisyeni olmaya dair eksik bildiğimiz bir olguyu açığa çıkarıyor. Biz burada, kendi ülkemizde, caz müzisyeni olmanın haklı zorluklarından bahsederken Avrupa veya Amerika'da caz müzisyenleri için sanki işlerin yolunda gittiği fikrini taşırız, oysa gerçek hiç öyle değil, caz müzisyenlerinin hayatı Türkiye gibi yurtdışında da zor. Nitekim, Cengiz Yaltkaya da benzer birşey söylüyor ve; "Cazla ilgili iş yalnız Türkiye'de değil diğer ülkelerde de çok zor. Amerika dahil. 1967-69 arası New York'ta otururken büyük caz devleri Lee Morgan, Rahsaan Roland Kirk, Charlie Mingus da bu durumdan devamlı şikayet ediyordu. Düşünün artık" diyor.
Yıllar içinde aralarında Türkiye dahil Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Küba, Fas, Romanya ve İskoçya gibi birçok ülkede konser veren sanatçı halen BMI/Lehman Engel Müzikal Tiyatro Çalıştayı, ASCAP, Yerel 47 ve Dramatistler Birliği üyesi.
jazzkaya.com web sitesinde hakkında bilgi edinebileceğiniz sanatçıya dair yayınladığı albümlere ilişkin kaleme alınmış kimi eleştirileri de okumanız mümkün.
Albümleri
Cengiz Yaltkaya'ya ait dijital platformlarda yeralan üç albüm var; 2003 tarihli "Visits", 2008 tarihli "Almost Real" ve 2010 tarihli "a.k.steps out" isimli albümler bunlar. 2003 tarihli "Visits" albümünü vibrafoncu Eldad Tarmu ile beraber kaydetmiş. "Almost Real"da ise sanatçıya gitarist Joe Gaeta eşlik ediyor.
Vibrafoncu Eldad Tarmu ile kaydettiği "Visits" sanatçının ağırlıklı kendi bestelerinden oluşan bir kayıt. 60 yaşındaki sanatçı Eldad Tarmu da nisbeten az tanıdığımız İsrail asıllı Los Angeles'lı bir müzisyen. İkili albümde farklı kültürlerine etkilerini resmetmiş demek yanlış olmaz.
Bir Bill Evans hayranı olan Cengiz Yaltkaya canlı performanslarında blues, gospel ve boogie-woogie riflerine de sıklıkla yer veriyor.
Diskografisinde otuzun üzerinde albümde adı geçen Yaltkaya kendi albümleri yanında June Angela, Brandon Walker, Allen Kelinsky, Steve Blackwood, Joel Penner, Tony Moreno, Barbara Morrison, Freddy Cole, Poncho Sanchez, Claudia Acuna gibi sayısız isimle kayıtlarda yer almış.
Kariyerinde önemli yer tutan film müzikleri alanında ondan fazla çalışması olan sanatçı sahne müzikleri konusunda da ona yakın çalışma sahibi.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 02 Temmuz 2020, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.