Yaşam Hancılar kendini Zuhal Focan`a anlattı...

(Bu yazıya ait okunma rakamları 14 Şubat 2011 tarihinden sonrasına aittir.)

Zuhal Focan: Yaşam Hancılar kimdir?

Yaşam Hancılar: 1979 yılında doğdum. Üniversite dönemine kadar Bolu`da yaşadım. Küçük ve müzikal anlamda imkanları kısıtlı bir şehir olması sebebiyle daha çok tek başıma müzik yapabiliyordum. 15 yaşında gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladım. 1997 yılında İstanbul`a taşındım ve İstanbul Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümünde eğitim aldım. Üniversite yıllarına kadar caz müziği ile pek fazla ilgim olmadı. Her zaman dinlediğim bir müzikti ancak hep geri planda kalıyordu. Daha çok pop ve rock gruplarında solistlik ve gitaristlik yaptım. 1998 yılında caz müziği ile daha yakından tanışmamı sağlayan gitar hocam Mustafa Dönmez ile tanıştım. Bu dönemde aldığım dersler beni caz müziğinin farklı türlerine adım adım yaklaştırdı. Ünivesite eğitimim sonrası iş hayatına girdim ve iş hayatı ile müziği uzun süre beraber yürütmeye çalıştım. 2006 yılında artık sadece caz söylemek istediğime karar verdim. Daha önceden farklı müzik türlerinde beraber çalıştığım Ozan Erkan, Eser Ispartalı ve Burak Yavaş ile birlikte ``JazzMates`` isimli gurubu kurdum. Aynı dönemde Sibel Köse ile tanıştım ve benim için hem müzikal hem de kişisel anlamda çok büyük önemi olan ``Sibel Köse Vokal Atölyesi`` dönemi başladı. 2007 yılında JazzMates grubu ile İstanbul 14. Uluslararası Caz Festivali`nde sahne aldık. Sonrasında Nardis Jazz Club ve farklı pek çok etkinlikte düzenli olarak sahne alma imkanı bulduk. 2007 yılında Randy Esen ile tanıştım ve kendisinden dersler aldım. 2008 yılında benim için önemli bir dönüm noktası olan ``Nardis Genç Caz Vokal Yarışması``na katıldım ve derece alarak Estonya`da `8th Nomme International Young Jazz Artists Competition, 2008` yarışmasında Türkiye`yi temsil ettim. 2009 yılında Amsterdam Konservatuarı`nda caz vokal eğitimimine başladım. Şu anda müzik eğitiminin yanı sıra Hollanda ve Türkiye`de konser ve etkinliklerde sahne almaya devam ediyorum.

Zuhal Focan: Kayıt yapmak gibi bir isteğin, projen var mı? Varsa kimlerle?

Yaşam Hancılar: Önümüzdeki yıl içerisinde kayıt yapmak gibi bir planım var. Caz standartlarından oluşan bir albüm olacak. Şu anda kimler ile kayıt yapacağım ve daha pek çok konu net değil, henüz taslak aşamasında. Umarım hem beni, hem beraber çalışacağım müzisyenleri, hem de dinleyenleri mutlu edecek bir albüm çıkar ortaya.

Zuhal Focan: Genelde (Türkiye`de ve dünyada) caza nasıl bir gelecek öngörüyorsun?

Yaşam Hancılar: Müzikal açıdan konuşacak olursak oldukça güzel gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Dünyada eskiyi başarıyla yaşatan ve iyi yorumlayan müzisyenlerin yanı sıra, her geçen gün caza yenilik getirmeye çalışan, farklı şeyler deneyen pek çok müzisyen de var. Bu yeni fikirler ve yaklaşımlar caza olan ilgiyi sıcak tutuyor ve dinamizm getiriyor diye düşünüyorum. Ülkemizde de varolduğu gibi pek çok ülkede yerel unsurları da harmanlayarak her ülkenin kendi caz müziğini yaratmasına yardımcı olan müzisyenler var. Artık sınırlar eskisi kadar net değil... Bu dinamizmin gelecek için de olumlu etkileri olacağını düşünüyorum.

Ancak işin müzikal kısmını bir kenara bırakırsak beni kaygılandıran pek çok şey var; genel anlamda kültür sanata ayrılan devlete ait veya özel bütçelerin benim şu an yaşadığım Hollanda da dahil olmak üzere pek çok ülkede kısıtlanmasına hatta bazen tamamen ortadan kaldırılmasına varan gelişmeler kaygı verici. Sadece caz müziğini değil, genel kültür sanat eğitim kurumlarını, etkinliklerini, konser salonlarını, kültür sanat hayatının işler halde kalmasını sağlayan tüm unsurları doğrudan etkileyen bu yaklaşımın hem yaşadığımız dönem hem de sonraki yıllar için kaygı verici olduğunu düşünüyorum. En önemli konser salonlarının, orkestraların, en köklü okulların dahi maddi sıkıntılar yüzünden kapanma noktasına ya da işlemez hala gelmesi oldukça kaygı verici.

Ülkemizde de en büyük ölçüde devletin, yanısıra özel sektör, vakıf, vb. kurumların, çok geç kalınmış olmasına rağmen kültür sanat hayatını canlandıracak aktiviteler içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Müzik eğitiminin canlandırılmasının kültür sanat hayatına dinamizm kazandırması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Zuhal Focan: Senden sonra yetişen gençlere söylemek istediklerin?

Yaşam Hancılar: Türkiye`de takip edebildiğim kadarıyla çok ciddi bir hareketlenme var, benim jenerasyonum ve bir sonraki jenerasyonda caza olan ilgide büyük bir artış söz konusu. Mümkün olduğunca çok çalıp söylemelerini, mümkün olduğunca çok dinlemelerini ve hiç bir zaman içlerindeki müzik aşkını kaybetmemelerini önerebilirim.

Müzikle kalın.

Zuhal Focan
15 Şubat 2011, Salı
focan@nardisjazz.com

Cazkolik.com

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN