Merhaba değerli müzikseverler,
Bu yazımda 1960'larda İngiliz müzik sahnesinde büyük etkiye sahip, British Blues'un kurucusu olarak kabul edilen ve Rolling Stones gibi British Blues odaklı grupların kurulmasında rol alan Blues müzisyeni ve radyo yayıncısı Alexis Korner’ın hayatından bahsedeceğim.
Asıl adı Alexis Andrew Nicholas Koerner olan sanatçı 19 Nisan 1928'de, Avusturyalı Yahudi bir babanın, Anadolu kökenli Rum bir annenin çocuğu olarak Paris'te doğdu. Çocukluğunu Fransa, İsviçre ve Kuzey Afrika'da geçirdi. Aile 1940’ta Londra'ya taşındı. Askerliğini Paris'te yapan Alexis, orada izlediği Amerikalı Blues sanatçılarından oldukça etkilendi ve bu sayede bu müziğe ilgi duymaya başladı. İngiltere’ye döndükten sonra caz ağırlıklı piyano eğitimine başladı ama aklı Paris’te hafta sonları dinlediği Blues gruplarında idi. Yeni dünyadan Amerikan donanması ile Avrupa’ya gelmiş sanatçıların çaldığı gürültülü Blues onu en çok etkileyen müzik olmuştu. Duyduğu gitar müthişti. Alexis daha fazla dayanamadı ve piyano eğitimini bırakıp bir gitar edindi. İlk gitarı “Mister God, This Is Anna” kitabını yazan arkadaşı yazar Sydney Hopkins tarafından alındı.
Gitarı öğrenmek Alexis için zor olmadı, kısa sürede tekniğini oluşturdu. Ardından Chris Barber'ın Caz grubu ile çalmaya başladı.1949'da Chris Barber ile çalarken grupta Blues’a ilgi duyan mızıka sanatçısı Cyril Davies ile yakın arkadaş oldu. İkisi de Blues hakkında aynı hislere sahiptiler. Caz Alexis için önemliydi, öyle ki, gençliğine dair unutmadığı anılarından biri, Alman hava saldırısı sırasında siyah Caz piyanisti Jimmy Yancey'in bir plağını dinlemekti. Ama şimdi yapmak istediği müzik Blues idi.
Birlikte ikili olarak çalmaya başladılar. 1955'te iki kafadar Soho'daki Round House Pub’da London Blues and Barrelhouse Kulübünü kurdular. Kulüp, Londra müzik sahnesi özgür sanatçılarının gelişiminde çok önemli bir rol oynadı. Daha önce İngiltere'de neredeyse hiç bilinmeyen birçok Amerikalı Blues sanatçısını, Davies ile London Blues and Barrelhouse Club'da sahne almaya teşvik etti. Davies ve Korner 1957'de ilk amatör kayıtlarını burada yaptılar.
Blues Incorporated
1961'de Korner ve Davies, Elektrik Blues’a olan ilgileri sayesinde Blues Incorporated'ı kurdular. Grupta çeşitli zamanlarda Charlie Watts, Ginger Baker, Graham Bond ve Dick Heckstall-Smith yer aldı. Grup ayrıca, Mick Jagger, Keith Richards, Brian Jones, Rod Stewart, John Mayall ve Jimmy Page gibi ara sıra grupla birlikte sahne alan, çoğunlukla genç hayranlardan oluşan daha geniş bir kitleyi de kendine çekti.
Davies 1962'nin sonlarında gruptan ayrılsa da Blues Incorporated 1966'ya kadar kayıt yapmaya devam etti. Ancak, o zamana kadar başlangıçtaki yıldız kadrosu ve takipçi kitlesi çoğunlukla kendi gruplarını kurmak için ayrılmıştı. Bir zamanlar onun yandaşları olan Rolling Stones ve Cream, tüm dünyadaki müzik dergilerinin ön sayfalarına çıkarken, Korner 'yaşlı devlet adamı' rolüne indirgenmişti.
1966'da Korner, Hughie Flint ve Binky McKenzie ile Free At Last üçlüsünü kurdu. Flint yıllar sonra verdiği bir röportajda grup ile ilgili şunları söyledi: "The Bluesbreakers'dan ayrıldıktan hemen sonra Alexis ile Alexis'in Free At Last adını verdiği, Blues Incorporated'ın bir tür mini ve biraz kısıtlanmış versiyonu olan bir üçlüde çaldım. Alexis ile çalmak çok rahattı. Percy Mayfield'ın 'River's Invitation'ından Charles Mingus'un 'Better Get It In Your Soul'una kadar her şeyi çalardık. Alexis, John Mayall gibi müzikte en eklektik zevke sahipti, çok bilgili ve cömertti."
Free At Last kısa ömürlü olsa da Korner isminin yaşamasını kısmen de olsa genç ve hırslı müzisyenlerden oluşan bir başka gruba Free adını vererek sağladı. Korner, Nisan 1968'de grubun kurulmasına ön ayak oldu ve Island Records ile bir anlaşma sağlayana kadar da onlara akıl hocalığı yapmaya devam etti.
Kendisi de Blues’a gönül vermiş bir sanatçı olmasına rağmen Korner, 1960'ların sonlarındaki Blues patlaması sırasında daha iyi bilinen İngiliz Blues müzisyenlerini Chicago Blues'a körü körüne bağlı kalmakla eleştirdi. Korner bu dönemde daha çok Caz müzisyenleriyle bir arada olmayı tercih etti ve Art Themen ya da Mel Collins gibi Caz sanatçıları ile birlikte sahne aldı.
Alexis Korner, İskandinavya turnesinde tanıştığı gitarist ve şarkıcı Peter Thorup ile yakın arkadaş oldu. Kısa süre içinde New Church grubunu kurdular. 5 Temmuz 1969'da Londra Hyde Park'ta düzenlenen Rolling Stones Free Concert'ın destek gruplarından biriydiler. Bu, Jimmy Page'in, Korner ile çalan yeni bir şarkıcı olan Robert Plant'i keşfettiği konserdi. Plant ve Korner, Page ona o zamanki New Yardbirds veya daha sonraki adıyla Led Zeppelin'e katılmasını teklif edene kadar Plant'in vokalde olduğu bir albüm kaydediyordu. Bu kayıtlardan "Steal Away" ve "Operator" olmak üzere sadece iki şarkı piyasaya verildi.
TV ve radyo ile büyüyen bir kariyer
Korner sadece bir müzisyen değildi. Çok yönlü ve entelektüel kişiliği sayesinde birçok işi bir arada yürütebiliyordu. Bunlar kendisini geliştirmesine ve farklı alanlarda kariyer yapmasına olanak sağlıyor, Böylece Blues’a daha geniş ve farklı açılardan bakabiliyordu. 1960’ların başlarında önce TV ve ardından radyo kariyerine başladı. İlk olarak ITV'nin “Five O'Clock Club” adlı çocuk TV programında çalıştı. Bu arada önemli müzik dergilerine ve gazetelere Blues hakkında yazılar yazmaya başladı. Bir yandan da Avrupa'da Blues sanatçısı olarak kariyerine devam ediyordu. İngiltere’de ise TV ve Radyo yapımcısı olarak kariyerini giderek yükseltti ve 1973'te BBC Radio 1'de “The Rolling Stones Story” adlı kendi yapımı olan altı bölümlük bir belgeselin yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. 1977'de başlayıp 1981'e kadar yayında olan “Alexis Korner's Blues and Soul Show” adlı çok sevilen bir pazar akşamı programı yaptı. Boş zamanlarında da reklamlar için seslendirme sanatçısı olarak çalıştı.
CCS
1970'te Korner ve Thorup, Mickie Most tarafından üretilen birkaç hit şarkıya sahip olan CCS adlı bir grup kurdular. CCS "The Collective Consciousness Society"nin kısaltması idi. 1970 ile 1981 arasında BBC'nin meşhur müzik programı “Top Of The Pops”ın teması olarak kullanılan Led Zeppelin'in "Whole Lotta Love" şarkısının cover’ını yaptılar. Yine "Brother" adlı başka bir enstrümantal şarkıları, 1970'lerde BBC Radio 1 “Top 20/40”ın teması olarak kullanıldı. Ayrıca 1990'larda Radio Luxembourg'da “Top 20 Singles” programında kullanıldı. CCS dönemi Korner'ın İngiltere'deki en büyük ticari başarısının olduğu dönemdi.
Snape
Korner 1973'te Peter Thorup ve daha önce King Crimson'da çalan Boz Burrell, Mel Collins ve Ian Wallace ile Snape adlı başka bir grup kurdular. Ancak grup iş yapmadı ve ömrü kısa oldu. Korner bu dönemde başka müzisyenlerle kayıtlar yaptı. Bunların arasında çok meşhurlar vardı. B.B. King'in In London albümünde çaldı. Keith Richards, Peter Frampton ve Joe Cocker'ın Grease Band üyeleriyle “Get Off My Cloud”u kaydetti. 1970'lerin ortalarında, Almanya turnesi sırasında kendisine hayatının sonuna dek eşlik edecek basçı Colin Hodgkinson ile tanıştı. Hodgkinson, turnede Back Door destek grubu için çalıyordu ve ikisi de kendilerini bir anda birlikte yoğun bir çalışma içinde buldular. Korner'ın ölümüne kadar da birlikte çalışmaya devam ettiler.
1978'de, Korner'ın 50. doğum günü için birlikte kayıt yaptığı ünlü arkadaşlarının yanı sıra Eric Clapton, Paul Jones gibi sanatçıların yer aldığı bir yıldızlar konseri düzenlendi ve bu konser daha sonra “The Party Album“ adıyla video olarak yayınlandı.
1981'de Korner ve Hodgkinson, Ian Stewart liderliğinde, aralarında Charlie Watts'ın da bulunduğu bir ritim, kornet ve Boogie-Woogie klavye çalgıcılarına dayanan, bir proje grubu olan Rocket 88 adlı gruba katıldılar. Grupla birlikte Avrupa turnesine çıktılar ve Atlantic Records etiketi ile bir albüm yayınladılar.
Ölümü
1950'de Korner, sanat eleştirmeni Robert Melville'in kızı Roberta Melville ile evlendi. Vokalist Sappho Gillett Korner adında bir kızı ve gitarist Nicholas 'Nico' Korner ile ses mühendisi Damian Korner adında iki oğlu oldu. Aile Londra’da yaşıyordu ve tümüyle müziğe adanmıştı. Baba Alexis Korner 1 Ocak 1984'te genç yaşta, 55 yaşında akciğer kanserinden öldü. Çok yönlü ve entelektüel bir kişilik olan Korner’ın genç yaşta ölümü müzik camiasında şaşkınlık ve üzüntü ile karşılandı. Değeri pek bilinmedi belki ama bilenler tarafından “British Blues öksüz kaldı” diye yazıldı. Sade bir törenle yakın arkadaşlarının katılımı eşliğinde defnedildi. Yıllar sonra Keith Richards tarafından müzikal etki kategorisinde “Rock and Roll Hall Of Fame” Onur Listesi'ne önerildi ve nihayet 2024 yılında kabul edildi.
Bu yazının da sonuna geldik, British Blues’un babası olarak kabul edilen, sadece Blues yapmakla kalmamış, yazılar yazarak, TV ve radyolarda programlar yaparak Blues’un Birleşik Krallıkta ve Avrupa’da yayılmasına öncülük etmiş bir sanatçı. Tamamen Blues’a adanmış kısa bir ömür. Alexis Korner’ın da hayatı da bu şekilde değerli müzikseverler. Yazıyı yine klasik cümle ile bitirelim: Alexis Korner gibi sanatçılar Blues için birer hediyedir.
Tamer Tekelioğlu
Cazkolik.com /14 Mayıs 2025, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.