Michael League: Snarky Puppy ne kadar caz?

Michael League: Snarky Puppy ne kadar caz?

Snarky Puppy grubunun lideri Michael League ile İKSV`nin aracılığıyla akşam saatlerinde bir telefon görüşmesi planladık. O sırada Barcelona`da olduğunu belirttiğinde muhtemelen uzun turne öncesi dinlendiğini veya turne hazırlığı yaptığını düşünmüştüm ancak görüşme sırası orada yaşadığı eviyle ilgili bazı yenilemeler gerektiğini ve o anda arabayla Barcelona dışına yolculuk yaptığını öğrendim. Zaman zaman kapsama alanının dışına çıktığında kesinti yaşasak da kendisiyle sonuç olarak samimi bir görüşme gerçekleştirdik.

 

Ümit Baykara

 


 

 

Göçmenlik konusundaki politik garipliği vurgulamak istedik

 

Ümit Baykara: Görüşme davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler... Sizi burada son gördüğümüzden beri dört yıl geçti, en son Kasım 2015 de buradaydınız. Son dört yıl sizin için verimli bir dönem olmalı zira Grammy ödülleri kazanıp bir çok yerde konserler verdiniz... Bu dört yılı nasıl özetlersiniz?

 

Michael League: Bu dört yıl gerçekten de her şeyin yukarı doğru yönlendiği bir grafik gibiydi bizim için. Yıllar içinde yavaş yavaş daha iyi yerlerde çalmaya, daha iyi turlar yapmaya başladık. Müzikal açıdan da grup kendini çok geliştirdi, herkes birbiriyle daha iyi anlaşmaya başladı ve bu müzikal yolculuktan büyük zevk almaya başladık.

 

Ümit Baykara: Geçtiğimiz günlerde Immigrance (Göçmenlik) adında yeni bir albüm yayınladınız ve şahsen bu albümü çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bu albümü önceki albümlerden ayıran nedir?

 

Michael League: Öncekilere göre daha karanlık, kirli ve keskin bir albüm oldu diyebilirim. Bu albümde daha sert soundlar kullandık ve stüdyoda gruptaki müzisyenlerin karanlık yönlerini açığa çıkarmaya çalıştık. Parçaların daha ciddi olduğunu söyleyemem ama sabırlı bir şekilde, ülkem Amerika Birleşik Devletleri`nin de içinde bulunduğu durumu yansıttığını söyleyebilirim. Aynı zamanda Türkiye dahil birçok ülkede yaşandığını bildiğim bu konudaki politik garipliği vurgulamak istedik.

 

 

İnsanlar sadece insandır

 

Ümit Baykara: Bu konuda albüm yayınlanmadan önce Facebook sayfanızdan bazı videolar da yayınlamıştınız.

 

Michael League: Bu günlerde Amerika`da göçmenler, başkanımızın bu konuda söylediği çirkin sözler nedeniyle şeytan gibi gösterilmek isteniyor. Bu nedenle Amerika`da yaşayan göçmen müzisyenleri davet edip, onlara sadece göçmenlik ile ilgili değil, normal insanlara sorulabilecek farklı konularda sorular sorup, insanlara bir göçmenin yüzünün neye benzediğini göstermenin güzel olabileceğini düşündük. Her birinin farklı yüzleri, farklı düşünceleri ve tavırları olsa da aslında onlardan nefret eden insanlara ne kadar benzediğini göstermek istedik. İnsanlar sadece insandır, onlara göçmen, vatandaş gibi bir takım etiketler yapıştırmak son derece adeletsiz bir şey... Dinleyicilerimizin arasında da bu şekilde negatif düşüncelere sahip insanlar olabileceğini, Donald Trump taraftarları olabileceğini düşündük ve onlara, bakın sizin düşman olarak gördüğünüz insanlar bunlar ve belki de bazıları sevdiğiniz müzikleri yapan insanlar demek istedik.

 

Trump Amerikan toplumundaki negatif değerleri temsil ediyor

 

Ümit Baykara: Sizce Donald Trump`ın ikinci kere seçilme şansı var mı?

 

Michael League: Kesinlikle. Bence ilk defasında kazanmasının nedeni insanların onu ciddiye almaması ve kazanma şansı vermemesiydi. Artık onu ciddiye almanın ve arkasındaki çıplak ve çirkin gerçeğin görülmesi gerekiyor. Sürekli olarak yalan söyleyen ve bir toplum içindeki negatif değerlerin tamamını temsil eden bu kişiyi destekleyen bir çok insan var burada ve bu kişinin kendi kimliklerini yansıttığını düşünüyorlar.

 

 

Albüm görselinde bir Türk sanatçı imzası; Zeycan Alkış

 

Ümit Baykara: Söylediklerinize bakarak bu albümünüzün şimdiye kadarki en politik görüşlü olanı diyebilir miyiz? Ayrıca albüm kapağında da muhalif bir Türk sanatçıya yer verdiniz, bu nasıl oldu?

 

Michael League: Daha öncekilerden daha politik diyemem ama bu albümün kapağında söylediğiniz gibi politik açıdan muhalif ve protest bir sanatçı olan Zeycan Alkış ile çalıştık.

 

Biliyorsunuz birbuçuk aylık bir süre İstanbul`da kaldım. Bu sırada Kardeş Türküler grubunun bir konserine konuk olmuştum. Konserde bir parçada Zeycan`ın yaptığı bir animasyon vardı. Bu animasyondan çok etkilenip kendisini Instagram`dan takip etmeye başladım ve eserlerine aşık oldum. Bir süredir beraber çalışmak için fırsat kolluyordum ki bu albümün adı ortaya çıkınca böyle bir birliktelik ortaya çıktı.

 

İstanbul`da kaldığı altı hafta

 

Ümit Baykara: Yanlışım varsa düzeltin ama albümün son parçası olan "Even Us"`da Türk müziği esintileri duyuyorum. Bu şarkının ortaya çıkışından söz edebilir misiniz biraz?

 

Michael League: Evet doğru. Bu parçayı İstanbul`daki altı haftalık dönemimde yazmaya başladım ve Dallas`tan El Paso`daki stüdyoya giderken uçakta da melodi ve diğer kısımlarını tamamladım. Türk müziği geleneklerine olan saygımdan dolayı parçanın baştan sona Türk stili olmasını düşünmedim ama özellikle ud melodisinde bu hissiyatı duyabilirsiniz.

 

 

Ümit Baykara: Konserde bu parçayı çalacak mısınız?

 

Michael League: Evet, çalacağız.

 

Festival konserinde Türk müzisyenler de olacak

 

Ümit Baykara: Sevindim. Şimdi Snarky Puppy`nin ilk dönemlerine dönüp grubun "The Fam" olarak adlandırılan müzisyen ailesi hakkında bazı sorular sormak istiyorum. Bu aile nasıl oluştu, nasıl uzun yıllar devam etti, ve şu anki kadrodaki sayı nedir?

 

Michael League: Şu anda toplamda 18-19 kişilik bir kadromuz var bu turnede sanırım 9 ya da 10 kişi sahnede olacak. En başında bu fikir tamamen pratik bir çözüm olarak ortaya çıktı. Tüm müzisyenler aynı anda aynı yerde olamayabiliyordu ve yedek müzisyenlerle çalışmaya başladık, ama gruba yedek olarak katılan müzisyenlerin de çok iyi olduklarını fark edince bu şekilde rotasyonel bir kadro ortaya çıktı. Bu şekilde müzisyenlerin de grupla çalışmadıkları süre boyunca kendi solo projeleri ile uğraşabilecekleri güzel bir düzen oluştu.

 

Ümit Baykara: Peki bu aileye nasıl dahil olunur, kriterleri nedir?

 

Michael League: Şu anda çok geniş bir kadroya sahip olduğumuz için artık gruba pek giriş olmuyor ancak grup elemanlarının ortak özelliklerini söyleyecek olursam;

 

Hepsinin diğer müzisyenleri destekleyerek önce dinleyip sonra çalacak şekilde iyi bir dinleyici olduklarını, ortama kendini kaptırabilen iyi doğaçlamacılar olduklarını, müzisyen olmalarının yanında bir çoğunun aynı zamanda prodüktör olduklarını ve en önemlisi de etrafınızda görmek isteyeceğiniz kadar iyi insanlar olduklarını ki iyi bir turne için bu vazgeçilmez bir özelliktir, söyleyebilirim.

 

 

Snarky Puppy ne kadar caz?

 

Ümit Baykara: Önümüzdeki günlerde İstanbul Caz Festivali`nde çalacaksınız. Sizce müziğinizin ne kadarına caz diyebilirsiniz, müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

 

Michael League: Snarky Puppy`nin sadece bir caz grubu olduğunu düşünmüyorum, enstrümantal müzik diyebiliriz belki... Ama grubumuzdaki tüm müzisyenler caz müzisyeni olduklarından grubun soundunda caz öğeleri oldukça fazla olabiliyor.

 

Ümit Baykara: Peki bu şekildeki bir büyük grup için beste yazma prosesiniz nasıldır?

 

Michael League: Bir parçayı oluştururken kafamda parçanın bütünü dışında hangi müzisyenin hangi kısmı hangi soundla çalması gerektiğini de düşünüyorum. Bir demo kaydı yapıp gruba yolluyorum ve tüm grup notasız bir şekilde kulaktan parçayı öğreniyor. Bir araya geldiğimizde de provalar başlıyor ve işte tam bu sırada her müzisyen parçayla ilgili yorum ve değişiklik önerilerini getiriyor. Bu durumu Snarky Puppy soundunun ortaya çıkmasının en önemli parçası olarak görüyorum.

 

Türk müziğinde sevdiğim isimler ve hatta eskiler

 

Ümit Baykara: Geçmişten ya da günümüzdeki ilham kaynaklarınızdan bazıları nelerdir?

 

Michael League: Şu anda Türk müziği ile ilgili ciddi olarak ilgileniyorum. Daha önce de sözünü ettiğim Kardeş Türküler, Secret Trio, Ara Dinkjiyan, Taksim Trio, Rubato ve şu an hatırlayamadığım birçok grubu beğeniyorum. Bunun yanında daha eskilerden Udi Hrant ve 70`lerin saykodelik müziklerini dinliyorum. Türk müziği dışında özellikle Gnawa adı verilen Fas müziğinden oldukça fazla etkileniyorum.

 

Ümit Baykara: BokantÈ grubunuzda da bu etkilenmeyi duyuyoruz

 

Michael League: Evet BokantÈ grubunda Batı Afrika müziği temelde olacak şekilde Afrika`nın kuzeyinden de esintiler var.

 

Konser sürprizleri

 

Ümit Baykara: Sizden Türk müziğine bu kadar ilgili olduğunuzu duymak çok hoş... Önceki konserinizde bir sürpriz yapıp sondaki Shofukan parçasını bir Türk grup eşliğinde çalmıştınız. Bu konserde de yine sürprizler olacak mı?

 

Michael League: Sürprizler kesinlikle olacak ama size söylersem sürpriz olmaktan çıkacağı için tabii ki söylemeyeceğim.

 

Ümit Baykara: Yakın zamanda David Crosby ile bazı çalışmalarınız olduğunu duydum. Bunun dışında ilerki günler için planlarınız nelerdir?

 

Michael League: David`in "Lighthouse" ve "Here If You Listen" adındaki iki albümünün prodüktörlüğünü yaptım. Bunun dışında şu anda New York`da bir canlı kaydımızın DVD`si için yardımcı prodüktörlük yapıyorum. Önümüzdeki birbuçuk yıl içerisinde prodüksiyon yapmam için bekleyen on civarı müzik projesi mevcut.

 

Bunun dışında tüm parçaları çalıp şarkı da söyleyeceğim bir solo albüm projesi yapma fikrim var. Tüm bunları yapmak hayli eğlenceli olacak diye düşünüyorum.

 

Şarkı söyleyeceği yeni proje ne?

 

Ümit Baykara: Şarkı söyleyeceğiniz ilk proje mi olacak bu?

 

Michael League: Daha önce David Crosby ve Becca Stevens gibi bazı müzisyenlerin albümlerinde vokal yapmıştım ama bir ikisi hariç genellikle geri vokal şeklindeydiler. Ana vokalist olarak yer alacağım ilk çalışma bu olacak ve ilginç bir çalışma olacağını sanıyorum.

 

 

Bir İstanbul tarifi

 

Ümit Baykara: Son sorum şu: Gözünüzü kapattığınızda aklınıza ilk gelen İstanbul imajı nedir?

 

Michael League: Vay canına, aklıma ilk gelen görüntü vapurla karşıya geçerken gördüğüm Galata Kulesi ve çevresi... Dünyada en çok sevdiğim şeylerden biri bu vapurun ucunda durup İstanbul manzarasını izlemek... ama asla yeni vapurlarla değil, eski tipli olanlarla.

 

 

Türk müziksevere özel mesaj

 

Ümit Baykara: Son olarak Türk severlerinize özel bir mesajınız var mıdır?

 

Michael League: İstanbul dünyadaki en favori şehrim ve bu kadar uzun bir süreden sonra orada çalacak olmak beni çok mutlu ediyor. Konserdeki konuk sanatçılarla müzik yapacak olmam da beni ayrıca heyecanlandırıyor.

 

Ümit Baykara: Sizi bekleyen uzun turneniz için bol şans diliyorum, konserinizi biz de iple çekiyoruz, görüşme için teşekkürler.

 

Michael League: Ben teşekkür ederim, görüşmek dileğiyle.

 

Ümit Baykara

 

Cazkolik.com / 23 Haziran 2019, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Ümit Baykara

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.