Gelin görün ikisini bir araya getirmek zor... Son konuşmamızın ardından Kerem Amerika’ya gitti, Fatih ise bir süredir artık yaşamakta olduğu Bodrum’a döndü, bereket versin Kerem’e gitmeden soruları göndermiştim, bir ara cevapları ulaştırdı, Fatih ile de ancak bugün yani 23 Nisan gecesi Habertürk’te çıkacakları canlı yayın öncesi kısa bir süremiz vardı ve bu arada kısa da olsa hızlı bir söyleşi yapma imkanı bulduk.
Bu albüm bir kaç açıdan önemli, ilki Fatih Erkoç yıllardır bir caz albümü kaydetmek istiyordu, onu sorduk, istediği albüm bu muydu diye, cevabını aşağıda bulabilirsiniz, ayrıca hiç de kolay değil tam 26 parçalık bir albüm olmuş, çift CD, çok bilinen tüm caz standartları var neredeyse, hem Fatih, hem Kerem açısından istedikleri sonuca ulaşabilmişler miydi, bunu da sorduk... Kayıt canlıydı, trio formatı ile çalışmak nasıldı, ekip nasıldı, prodüksüyon sık rastlanmayan bir kalitedeydi, bunları da sorduk... Bu kısa söyleşiye sığdırılacak her şeyi sorduğumuza inanıyoruz, umarız beğenirsiniz.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik: Sevgili Kerem, Fatih’le birlikte gerçekten önemli ve yoğun bir albüme imza atmışsınız. Öncelikle bu projenin öyküsü nasıl oldu? İşin en başından beri standartları yorumlama fikri miydi yapmak istediğiniz, yoksa farklı bir fikir mi vardı?
Kerem Görsev: Fatih ile son 5 senedir sahnede ortaklığımız başladı ancak 1998’ den itibaren müzikal ortaklığımız TV programlarında vardı. Hayatta bazı şeyleri belgelemek lazım, müzikler çalınca havaya uçuyor, kumsala yazılan yazı denizden dalga gelince silinir gider, ben de Fatih’e albüm yapalım belgeleyelim diye baskı yapmaya başladım ve sonuçlandı çok iyi oldu. Fatih benim için dünyanın en önemli vokallerinden biridir, trombonu ve müzisyen kimliğiyle herkese örnek bir şahsiyettir. Albümde standart jazcaz parçalarının yanında Fatih Erkoç besteleri (İngilizce sözlü jazz formatında) olmasını beraber kararlaştırdık. Parçaları ise beraber seçtik.
Cazkolik: Sevgili Fatih, biliyorum ki uzun yıllardır caz standartlarını yorumlayarak albüm haline getirme fikrin vardı ve nihayetinde hayata geçti, peki sevgili Fatih, sen kaydı dinleyince nasıl hissediyorsun kendini? Yıllardır yapmayı düşündüğüm işte buydu diyor musun?
Fatih Erkoç: Evet, sonunda bir albüm yapmanın gururunu yaşıyorum ancak, her zaman ’daha iyisi yapılabilir’ düşüncesiyle, beğenmediğim bazı yorumlar da var albümde. Yıllardır yapmayı düşündüğüm çok şey olduğu için ’işte buydu’ diyemiyorum.
Cazkolik: Müzikal üsluplarınız örtüşmesi ve uyuşması dikkat çekici. Senin akıcı ve melodik piyanon ile Fatih’in uluslararası yorum kalitesi başarılı, dünyada da böyle düetler ilgi görüyor, bu bakış açısıyla, parça seçimleri nasıldı? Nelere dikkat ettiniz?
Kerem Görsev: Feridun, zaten ortak müzikal duruşumuz olmazsa, arkadaş ve dostluk, karşılıklı sevgi saygı yoksa dünyanın en iyi müzisyeni olun ortaya çıkan sonuç yapay olur, Fatih hayatta hiçbir sorunu olmayan mütevazi bir müzisyen onunla çalarken zevk alıyorum. Ben hayatta sadece zevkle çalınca mutlu olan bir yapım var, buna pozitif yapıların birleşmesi diyebiliriz.
Cazkolik: Peki, yine Fatih’e dönelim, sevgili Fatih, albümde 4 adet kendi parçan var, bunların hikayesini öğrensek, nasıl çıktı bu parçalar ve Kerem Görsev Trio ile orkestrasyon süreci nasıldı?
Fatih Erkoç: Bu sorunun cevabı çok kısa aslında, ilham gelen zamanlarda bestelediğim şarkılar bunlar. Sözlerinde de genellikle eşimi düşünüp, ona olan sevgimi dile getiriyorum. Albüm yapmaya karar verince, Kerem Görsev giriş-çıkışları düzenledi hepsi bu.
Cazkolik: Evet, parçaların ilham kaynağını öğrenmiş olduk :) CD çift albümlük bir çalışma, kolay değil 26 parça var, kayıt sureci nasıldı, canlı kayıt oldu yaptınız, oysa başka müzisyenler haftalar süren kayıtlarla uğraşıyorlar, ne dersin Kerem?
Kerem Görsev: Biz bu parçaları sahnede yıllardır çalıyorduk, Kağan (Yıldız) ve Cengiz (Baysal) da çok iyi duyan ve aletlerinin hakkını veren mükemmel müzisyenler, Fatih kaydın öncesi bize geldi, albümde ona ait olan 4 bestesini evde beraber gözden geçirdik sonra kayıt 6 saatte bitti, arada yemek molası dahil yani düşün. Caz kayıtlarında konsantre olup çalıp çıkarsın hatasıyla sevabıyla bunun ismi caz, olduğu gibi, saf halinde kalması çok güzel.
Cazkolik: Fatih, en merak ettiğim sorulardan biri de şu, kendi bestelerin haricinde bu albümde standratlar arasında en sevdiğin özel bir parça var mı? Mesela ’Cole Porter besteleri benim için ayrıdır’ gibi bir düşünce mesela?
Fatih Erkoç: Var... ’My Funny Valentine’ en iyi yorumladığım ve sevdiğim parça oldu. Cole Porter veya başka besteciler farketmez, parça ruhuma dokunuyorsa harikadır. Besteci ikinci sırada gelir.
Cazkolik: İlginç, ben hep "What A Wonderful World"ü söylersin sanıyordum... Kerem tekrar sana sorayım izin verirsen; bir ufak gözlemim var, dünyada artık DVD görselleri yüksek kalitede oluyor, HD çekimler, surround ses kayıtları, bu albümde bu anlamda başarılı ama keşke parçalarda aralara şöyle gece yarısı İstanbul, Boğazdan Haliç’e uzanan gece mavisi çekimler veya ne bileyim bu tarz şeyler kurguda girseymiş keşke diyor insan, Diana Krall’un son DVDsinde gördüm çok yakışmıştı, özellikle mesela ’Lady From Istanbul’ parçasında, gerçi bu sizin işiniz değil ama aklınıza gelmiş miydi böyle bir şey?
Kerem Görsev: Bu proje Ercan Saatçi tarafından klüp kaydı olarak düşünüldü, ses ve ışık zaten caz müziğini temsil eden tonlarda ve mavi renk içeren ışıklara eşlik ediyor.
Cazkolik: Peki, Fatih sana sorayım tekrar, özel olarak merak ettiğim bir soru var, hem klasik Türk müziği, hem de caz söyleyen biri olarak hepsinin yeri mutlaka ayrıdır sende ama mukayese etmek gerekirse hangisi yorum, performans açısından zorlayan tarz acaba?
Fatih Erkoç: İnan ikisinin de çok zor zamanları oluyor, öyle ya da böyle mukayese yapmam zor çünkü çok çok farklı müzik tarzları, ikisinin de zor zamanları olabiliyor...
Cazkolik: Peki Kerem, Fatih albümde trombonda çalıyor, bu kaydı hep trio + solist olarak mı düşündünüz? Arkada bir big band gibi bir büyük orkestra ile yapma fikri konuşuldu mu?
Kerem Görsev: Yok yok... Biz bu projeyi trio + vokal ve trombon olarak düşünmüştük aynen bu formatta kaldık, bozmadık.
Cazkolik: Peki Fatih, son sorumu sorayım sana, albüm hem CD hem de DVD olarak çıktı, artık galiba böyle yapmak gerekiyor, sizler canlı kayıt için olabilecek en ideal müzisyenlersiniz, 50’li, 60’lı yıllardaki gibi girip kaydedip çıkıyorsunuz, hiç bir aksamaya uğramadan bir kaç saat içinde 26 parçayı okuyup çıkmak?
Fatih Erkoç: Her şeyden önce tecrübe çok önemli. Zaten her zaman çaldığımız parçalardı. Yani zor olmadı. Kerem’in triosu harika çalınca her şey çok kolay oldu... Çok kolay halledince insan kolaymış sanır haklısın ama iyi müzisyenlerle ve işini bilen bir ekiple çalışınca çok zor ve zahmetli olacağını sandığın işi çok kısa sürede ve en nitelikli haliyle halledebilirsin, bizim ki de öyle oldu.
Cazkolik: Her ikinize de çok teşekkür ediyorum ama kapatmadan son bir soruyu da Kerem sana sorayım, gördüğüm kadarıyla bu albüm büyük ilgi görüyor, müzik marketleri gezdim her yerde ve insanlar alıyorlar, devamını getirmeyi düşünüyor musunuz?
Kerem Görsev: Doğru diyorsun, bende görüyorum ve sürekli arıyorlar herkes albümü almış veya alıyor (Bu arada benim yeni albümüm ’Diversion’un satışlarını kesti, şaka şaka). İnanın bu albüm Türkiye de pek çok insanın evine girecek. Bu Pop albümü gibi 5 ay sonra modası geçecek bir yapıt değil yıllarca basılıp marketlerde var olacak, öyle düşünmek lazım. Ayrıca, kafamızda geliştireceğimiz pek çok hayaller var Fatih gaza geldi çok mutlu...
Cazkolik: Vallahi ne diyeyim bilmiyorum, ikinize de çok teşekkür ediyorum, çok kısa zamana denk geldi ama okurlar için iyi bir söyleşi çıktı ortaya, albüm hakkında olan biten ne varsa konuştuk gibime geliyor, tekrar teşekkürler...
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 24 Nisan 2009, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Recep Tarkut
Aksam Haberturk te izledim. Keremle Fatih iyi bir ikili olmuslar, soyledikleri
Bu Yoruma Cevap Yazın »Recep Tarkut
niyeyse yarm çkt soylediklerim, soyledikleri sarkilarda çok güzeldi albumu bu hafta sonu alrm insallah diycektim
Bu Yoruma Cevap Yazın »