Herbie Hancock'tan yeni bir süper yapım; "The Imagine Project"

Herbie Hancock 2008 yılında yayınladığı albümü "River: The Joni Letters"ın 750 binden fazla satmasının getirdiği kainat başarısının ardından benzeri bir çalışmaya soyunmuş ve yine en az "River" kadar belki de daha çok ses getirecek bir albüme imza atmış; "The Imagine Project".

Herbie Hancock böyle işleri doğrusu iyi biliyor ve iyi de başarıyor. Bilmek kadar yapabilmek daha önemli, bilene çok rastlarsınız ama yapana rastlamak zordur! Neyse, guru tarzı laflar bir yana gelin "The Imagine Project"e yakından bakalım. Bakmadan önce bir not daha, bu proje Hancock'ın 70. yaş günü içinde özel bir anlam ifade ediyor. Yani 70 yaşını kutlamak da var işin içinde.

Hancock bu süper yapımında yaklaşık bir düzine kadar süperstarla çalışmış. Kimler yok ki? Pink, Seal, India Arie, Jeff Beck, John Legend, Brezilyanın genç ve güzel yeni seslerinden Ceu, Susan Tedeschi, Derek Trucks, The Chieftains ve Lisa Hannigan, Juanes, K Naan, Los Lobos, Dave Matthews, James Morrison, Chaka Khan, Anoushka Shankar ve bir jazz süperstarı Wayne Shorter.

Böyle albümlerin bir teması olur genellikle, elbette bu önemli ve büyük hacimli çalışmanın da var, zaten bu nedenle albümün ilk parçası John Lennon'ın efsanevi şarkısı "Imagine". Temel konsept zaten barış ve global sorumluluk merkezi temalarını güçlü ve etkili bir biçimde ifade etmesi bakımından müziğin evrensel dilinden faydalanmak olarak açıklanabilir. Hancock'ın parçaların yorumlarında ortaklık edeceği isimleri seçerken dünyanın dört bir yanındaki ünlü isimleri kullanması da bu nedenin bir devamı zaten.

Peki kimler neleri söylüyor, gelin ona da bakalım; Yukarda dediğimiz gibi albümün açılışında ve konseptinde Lennon'ın "Imagine"i var. Bu şarkıyı Pink, Seal, India Arie ve Jeff Beck birlikte yorumluyorlar, Beck elbette gitarda! Ardından gelen ise bir başka büyük müzisyen Peter Fabriel'den yıllarca dinlediğimiz ve galibe yine benzeri bir projenin içinden çıkan ve Pink ile John Legend ile beraber seslendirilen "Don't Give Up". Ardından güzeller güzeli Ceu ile seslendirilmiş "Tempo De Amor" var. Yanlış bilmiyorsak ünlü latin besteci Marino Pinto'nun bir bestesi olan şarkıda Ceu çok çarpıcı, hakkını verelim... Ardından gelen ise yine bir zamanların ünlü şarkılarından "Space Captain". Yine yanlış hatırlamıyorsak Matthew Moore'un bestesi olan şarkıyı Joe Cocker, Barbra Streisand ibi dönemin ünlü isimleri seslendirmişti. Mutlaka başkaları da vardır. Bu parçada genç nesli iyi gitaristlerinden, Grammy ödüllü Derek Trucks'ın ilginç bir gitarı var, dinlemeniz lazım! Herbie ile ilginç bir ikili olmuşlar, öyle böyle değil, bizden söylemesi tabii Susan Tedeschi'yi de unutmadan!!! Devam edelim; albümde sırada geçmişi altmışların başına kadar uzanan ünlü İrlandalı grup The Chieftains ile birlikte söyleyen 1981 doğumlu gepegenç bir ses Lisa Hannigan var. Hancock'ın bu parçada kurduğu ekibe şapka çıkartmaktan başbar şey söyleyemeyeceğiz. Müziklerinde geleneksel İrlanda müziğini popüler dünyaya başarıyla taşıyan Chieftains ile Hannigan'ın sesi mükemmel uymuş, peki ya arkadaki Hancock'ın piyanosu! Ekip "The Times, They Are A Changin'"i seslendiriyorlar.

Başka neler var, Hancock'ın şaşırtan yorumcu seçimleri devam ediyor şaşırtan derken olumsuz bir şey anlamayın, olumlu sözediyoruz. Bu albüm sayesinde caz dışındaki müziği Hancock'ın ne kadar yakından takip ettiğini de görmüş oluyoruz, tabii burada genç nesillerin yeni seslerini de izlediği anlaşılıyor. Kuşkusuz prodüksüyon ve müzik firması bir dolu isim önerse de seçimler Hancock'ın elbette! Sırada yine genç bir ses Juanes var. Biliyoruz, yeni nesillerin bu latın süperstarı çok ünlü, diyeceğimiz yok ama yine de albüme niye alındığını anlamadığımız bir parça. Ne gerek vardı, bir parça eksik olaydı, bilmediğimiz bir başka 'gönderme' mi var acaba, anlamadık. Ardından gelen "Tamitant Tilay"da öyle! Bu çok bilinen melodide ve Somali'li genç ses K'naan ünlü Los Lobos'u bir araya getirmiş Hancock. Sırada Dave Matthews var. Güney Afrika doğumlu bu Amerikalı fusion, rock, jazz müzisyeni "Tomorrow Never Knows" ile albümde. Albümü 5 + 5 parça olarak ikiye ayırırsak vasat bir ikinci yarının kesinlikle en iyi ikinci parçası en sona gizlenmiş. Chaka Khan, Anoushka Shankar (Ravi Shankar'ın kızı, Nora Jones'un da babadan dolayı kızkardeşi) ve bir caz devi Wayne Shorter elbette.

Son söz olarak şöyle söyleyelim, albümün tanıtımı Mayıs ortalarında yapıldı ama yayınlanması çok çok yeni, marketlere dağıtımı yapıldı mı bilmiyoruz amazon.com gibi yerlerden bulabilirsiniz.

Bu albümü Cazkolik olarak bize duyuran, TRT'de yaptığı programlardan tanıdığımız Cengiz Işılay'a teşekkürümüz var.

Cazkolik.com / 12 Haziran 2010, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN