Yirmili yaşlarında olanlar konserleri canlı izleyecek son nesil mi?

Yirmili yaşlarında olanlar konserleri canlı izleyecek son nesil mi?

Geçen akşam izlediğim TV oturumunda konukların tümü internetten bağlanmıştı. Pratik ve zaman kaybını önleyen bir uygulama diye düşündüm. Bugün, iş dünyası ve sosyal hayatta yüzyüze diyelim yüz toplantı yapılıyorsa internet üzerinden binlerce yapılıyor. Elbette zorunluluktan. Pandemi sonbaharda gevşeyince canlı konserlerin sayısı arttı ama o konserlerin çoğu sonradan internete yüklendi ve canlı izleyenden çok daha fazla kişi tarafından izlendi. Elbette zorunluluk artı ihtiyaçtan. 30 Nisan Dünya Caz Günü iki yıldır internet üzerinden kutlanıyor. Elbette zorunluluktan. Pandemide, sanal dünyanın canlı konserleri yüzyüze konserlerin sayısını geçti, normal hayata dönsek dahi normale dönmeyeceğimiz belli oldu. Dünyada eğlence endüstrisi altyapısını yeni döneme uygun hale getirmeye başladı, farkettiler ki, bir canlı konseri bilemedin birkaç bin kişi izlerse netten daha ucuz bilete ama icabında milyonlarca kişiye erişmek hayal değil. Nitekim, 2021'de Travis Scott, BTS, Diplo, The Weeknd'in sanal konserleri milyonlarca kişiye ulaştı. Yılın en iyi sanal konserleri listeleri bile tutulmaya başlanıyor... Hiç bir şey bir anda olmuyor elbette. Hani derler ya, Roma bir günde kurulmadı bir günde yıkılmaz diye, aynen öyle. Duran duran'ın ilk sanal konseri vermesinden bu yana 15 yıl geçti. Elbette bildiğimiz müzik endüstrisi 30 yaş ve üstü nesil hayattayken sürecek, yine konserlere gidilecek ama ya sonrası? Belki hüsnü kuruntu, belki komplo teorisi diyebilirsiniz ama değişimdeki kararlılığın farkında değiliz. Bu ille kötü bir şeydir demiyorum farkında olmak iyidir diyorum.

 

Cazkolik.com / 11 Ocak 2022, Salı

 


 

Türk caz dünyası olarak anma konserlerinde fukarayız

 

 

Caz dünyasında buluşmaları sağlayan anma konserlerinin önemi büyüktür. ABD bu konuda en organize ülke, Avrupa da iyi ama ABD tarihsel miras olarak gördüğü müziğin anma biçimlerini geleneksel ve kurumsal hale getirmeyi başardı. Biz maalesef bu konuda çok ama çok gerideyiz. İkibin sonrası yakın döneme bakarsanız gerçekleşen anma konserlerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmez ve onların da çoğunu İKSV'nin gerçekleştirdiğini söyleyelim. Biz bu konuda öncelikli olarak Kültür Bakanlığı gibi resmî kurumlardan bir ses, bir girişim duymayı beklerken onlar adeta caz dünyasından habersizler, oysa, Klasik Türk Müziği, Klasik Batı Müziği alanlarında hiç öyle değiller. Halbuki, Türk caz dünyası olarak olarak anacak ne kadar çok konumuz ve şahsımız var. Ben burada bir kaçını sıralıyım; Cazın Türkiye topraklarına girmesinde büyük önemi olan Osmanlı Ermenisi müzisyenler bugüne kadar bir konserle anıldı mı? Ömrüne bereket 95 yaşındaki İlham Gencer ağabeyimizi AKM sahnesinde birkaç nesillik geniş bir katılımla izleyebilecek miyiz [İş Sanat'ta bir gece olmuştu]? Yakın sayılacak tarihte vefat eden Cüneyt Sermet gibi bir caz büyüğünün anıldığı bir gece düzenlendi mi? Kayıtlı ilk Türk caz albümü "Jazz Semaî" albümü devri senesi gibi sebeplerle anılıyor ve müzikleri sahnede çalınıyor, yeni kuşaklara tanıtılıyor mu? Yirmi yıl önce Bilgi Üniversitesi'nin de içinde olduğu bir Erol Pekcan gecesi ve geceye istinaden yayınlanan albümü de hatırlatayım. Tuna Ötenel için İKSV güzel bir gece hazırlamıştı onu da hatırlatıyım. Yani, bu konuda alacak çok yol var ama niyet eden yok ve en önemlisi bu beklentinin bence asıl adresi Kültür Bakanlığı, AKM, İBB, CRR gibi resmî kültür kurumları olmalı.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 06 Ocak 2022, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • Levent Varlık
    06 Ocak 2022 Perşembe 06:05

    Atilla Engin için bir anma konseri, en azından caz çevrelerinden bir müzisyen ve/veya yazarın anma yazısını beklerdim. Atilla Türkiye'de çalıştıktan sonra Danimarka'da konservatuarda caz dersleri vermiş, sonra Amerika'da müzik yapmış, en sonunda Brezilya'da bri arazi satın alarak hem müzik kendi stüdyosunu kurmuş, hem de geçimini sağlamak ve kendi ifadesiyle, hayatın tadını çıkarmak için toprakla uğraşmaya başlamıştı. Türk müziğini evrensel cazla sentezleyen çalışmaları vardı. Ne yazık ki uzun sürmedi. Basit bir kaza geçirdi. Düştü. Beyin hasarı sonucu hafızasını kaybetti, 2019'da öldü. Esenlikler..

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Leyla Diana Gücük
    07 Ocak 2022 Cuma 06:04

    Bu eksikliğin giderilmesi için biz de gerekli yerlerle görüşüyoruz. Ve dilerim dikkate alınır.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.